Kriz teğet geçti üç çocuk şart!

Kriz teğet geçti üç çocuk şart!


ŞÜKRULLAH DOLU - EKO VAKANÜVİS
Piyasa ekonomisine göre işadamı rasyoneldir, duygusal olamaz. Gerçekçi hareket etmezse ayakta kalamaz. Dolayısıyla işadamlarının söylem ve eylemlerine dikkatli bakmakta fayda var. Bu açıdan bir ekonomi vakanüvisi olarak geçen hafta iki söylem dikkatimi çekti. Söz konusu söylemler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından da dile getirilmişti, ancak bunların işadamlarınca teyidi bence dikkate değerdi. İlk gözlemim İpekyol Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın'a aitti. Geçen haftaki özel görüşmemizde Yalçın Ayaydın, "Başbakan'ın kriz teğet geçti sözüne bazıları bıyık altından gülerken ben inandım ve gaza bastım" diyordu. Sonuç: 2010 yılında 20 yeni mağaza açılışı ve 200 kişilik istihdam...
İkinci gözlemim bir basın toplantısından... Yurtiçinde ve dışında toplam 259 mağazası bulunan, 2015'te ise 700 mağaza ile 2,5 milyar dolar ciro hedefleyen Koton'un Maslak'taki yeni moda merkezindeyiz. Önde gelen gazete temsilcilerinin hazır bulunduğu basın toplantısında Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, markasının gelecek viz-yonunu ve Türkiye'nin bölgedeki konumunu anlatıyor. Türkiye'nin genç ve yetişmiş insan gücüyle komşu ve çevre ülkelere bile motivasyon sağlayacak bir konuma geldiğine dikkat çeken Yılmaz Yılmaz, "Bu nedenle Başbakan'ın, 'Üç çocuk yapın' söylemine ben gerçekten inanmaya başladım" dedi. Katılımcılar birden 'Aaaa' diye tepki gösterip birbirine şaşkın şaşkın bakınca Yılmaz Yılmaz, bunun gerekçesini şöyle açıkladı: "Bir ülkedeki emekli sayısı artınca ona bakacak genç nüfusa ihtiyaç var. Hem 2035'ten sonra Türkiye'nin de nüfus artışı duracak ve düşüşe geçecek. Öte yandan genç nüfus, ekonomideki canlılığın varlık sebebi. Çünkü üretim de tüketim de onlarla oluyor." Yaşlanan Avrupa ve Japonya'nın hâlâ krizden çıkamaması, durumu bütün gerçekliği ile gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre de nüfusun kendini yenileyebilmesi için 3 çocuk şart!


Para Hintliyi de bozdu

Sakinlikleriyle meşhur Hintliler için "Sinirleri alınmış insanlar" tanımlaması yapılırdı. Ancak anlaşılan son yıllarda ekonomik büyümeyle dikkat çeken Hindistan'da da para insanları değiştirmiş. Çünkü Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 23 ülkede, 31 binin üzerinde kişi arasında gerçekleştirilen Philips Global Sağlık ve İyi Yaşam Endeksi araştırması'na göre en stresli ülke Hindistan... Söz konusu araştırmaya göre en stresli ülkeler ve oranları şöyle sıralanıyor: Hindistan (yüzde 95), Tayvan (yüzde 94) ve Kore (yüzde 94)... Türkiye'de ise birincil stres sebebi yüzde 76 ile ekonomik koşullar

Ortadoğu'da (BAE yüzde 75, Suudi Arabistan yüzde 63) çalışanlar işlerinden en memnun olanlar; en az memnun olanlar ise Japonya (yüzde 21) ve İngiltere (yüzde 27)

Avustralyalıların yüzde 50'si en az 90 yaşına; Türk halkının yüzde 41'i ise en az 71 yaşına kadar yaşayacağını düşünüyor

Türk halkı, sağlığını tehdit eden ilk üç potansiyel tehlike olarak; kalp krizi, yüksek tansiyon ve kanseri sıralıyor.


Global markalaşma sırası gıdada

Türkiye'de markalaşma kavramı her halde en çok tekstilcilerle gündeme gelmiştir. Fakat sadece tekstilde değil, her sektörde markalaşmak mümkün. Nitekim gıdacılar da 2011 yılının gündemini global ölçekte markalaşma olarak belirlemiş durumda. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, bu amaca yönelik ekim 2011'de 'Global Gelecek ve Global Vizyon' başlığı ile bir konferans organize edecekleri bilgisini verdi. Şemsi Kopuz, "Kısır döngü ve taştırmaları bırakıp önümüzdeki fırsatlara bakalım" diyor. Çünkü eğer bir aksilik olmazsa 2012'de GAP projesi tamamlanıyor ve hemen güneyinde devasa bir pazar var. Şu anda Hollanda ve Fransa gibi Avrupalı markaların doldurduğu Ortadoğu market rafları, Türk gıda markalarını bekliyor. Coğrafi yakınlık yanında helal gıda sertifikası, diğer bir avantajımız olacak. Şemsi Kopuz'un rikkat çektiği gibi muazzam fırsatlar Türkiye'yi bekliyor, yeter ki kısır çekişmeler aşılabilsin.
yeni şafak