Köşeci parası, Tarkan aldatmacası ve yine MEB

Oktay Ekşi ekrana çıkma fiyatını açıkladı, Ruşen Çakır “Ne var bunda? O yine iyi, Konsey'e bağış istiyor. Ben alıp cebime atıyordum” dedi ve sonrası geldi.

Oktay Ekşi ekrana çıkma fiyatını açıkladı, Ruşen Çakır “Ne var bunda? O yine iyi, Konsey'e bağış istiyor. Ben alıp cebime atıyordum” dedi ve sonrası geldi. Hiç ekranda görmediklerimiz, yazılarında hep kendine atıflarla 'görün beni' diye bağıran ama bir türlü sesinin yankısı kendi kulaklarından başkasına gitmeyenler bile fırsat bu fırsat tarife çıkardı hemen; Program başına 3 bin dolar isterim. Hoş pek çıkasıları yokmuş, gelen onca teklifi reddediyorlarmış ama madem profesyonel bir alışverişmiş bu, başka türlüsü maliyetini kurtarmazmış. Ne diyor yanılsamayı gerçeğe çevirme kuralı: Kendinizi kırk kez önemserseniz belki birileri de sizi önemli zanneder.
Sanırsınız gazete köşeleri özgün fikirlerden, her duyduğumuzda yepyeni dünyalara kapı aralayan analizlerden geçilmiyor ve zaten halk aydınlanmaya ölesiye aç; kanallar da halkı aydınlatmaya adanmış kurumlar ama arzla talebi buluşturmadaki tek engel, piyasa işleyişinin bu ufak detayı. Tüm pazarlık o engeli aşmak için.
Ya da yine sanırsınız ki basın emekçilerinin en zavallıları köşe yazarları hak arama mücadelesi başlatmış, bu güne kadar süregelen 'Misafir konuşsun parayı programcılar kazansın' sömürüsü bitsin diye çadırlar kurulmuş, köşelerden eylem başlamış.
Tüm saygımızı TEKEL direnişçileri için ayırmamış olsaydık gerçekten de böyle sanıp bu arkadaşların önünde de saygıyla eğilecektik. Ama olmadı. Bir dahaki sefere artık...

Tarkan'la Kim Aldatıldı?
Tarkan'ın uyuşturucudan içeri alınıp paşalar gibi ağırlandıktan sonra bırakılması hakkında çok şey yazıldı çizildi. Eksik kalan tek şey 'Neden şimdi?' sorusuydu. Bırakın narkotik ekiplerini Tarkan'ın durumu herkesin bildiği sırdı yıllardır. Peki, neden şimdi?
BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi UNODOC tam da bu aralar bir rapor yayımlamış ve Avrupa'ya giren afyon, eroin ve morfinin yüzde 85'inin Türkiye'den transit geçtiğini belirtmişti. Öylesine bir rapor değil, devlet düzeyinde adım atılmasını isteyen bir rapor. Hesapta Batılıyız ama kurnazlıkta anında şark kökümüze döneriz ya... İsmi Rusya'dan Avrupa'ya en çok bilinen bir ismi uyuşturucudan gözaltına alarak 'Bakın' dendi BM'ye. 'Nasıl da ciddi ciddi ilgileniyoruz meseleyle.'
Peki, kim yedi? Kimsenin yemesine gerek yok tabii. Şark kurnazlığı bu, kişinin kendi kendini kandırıp komik duruma düşmesi, karakteristiğidir.
Bir sonraki çalımı başka bir ünlü bulup kara para konusunda atılırken göreceğiz. Ne akıllıyız!
MEB Katli Faili Meçhul Yolunda
Geçen haftaki MEB'in öğretmen katli yazım özellikle sendikaları rahatsız etmiş. Eğitim-Sen yetkilileri konuyla ilk günden beri ne kadar yakından ilgilendiklerini, çözüm için neler yaptıklarını anlattı uzun uzun. Buradan 'Kaosun arkasında onlar mı var?' diye sorduğum Eğitim Bir-Sen yetkilileri de, değil kaosun yaratıcısı olmak, çözmek için nasıl canla başla çalıştıklarını anlatmakla bitiremedi. Ama gelin görün ki Ankara MEM'e söz geçirmek imkânsızmış. Bu arada Ankara MEM ya da MEB mi? Tam bir halının altına süpürme tavrı: Susarsanız geçer. Özeti şu: MEB'in öğretmen katli adım adım faili meçhul yolunda ilerliyor. Oysa ceset dile gelmiş katilini işaret ediyor, şahitler tek ses gördüm diyor ama fail susarak meçhulü dayatıyor. Ne ilginç değil mi?
Ersin TOKGÖZ
(RADİKAL)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri