İlk, orta ve liselere kıyafet serbestisi getirildi. Buna göre öğrenciler bazı okullar dışında tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacak. Ama başörtüsüyle okullara gidilemeyecek. Temel insan haklarının hala kısıtlanıyor olması ise yarım özgürlük
FERHAT AÇIL
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda, belirli koşullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin yönetmelik yayımlandı. MEB'e bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin yürürlüğe konulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Azınlık ve yabancı okullar hariç, MilliEğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda, yönetmelikte belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest olacak. Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacak.
Başörtüsü serbest olmalı
MEB’in aldığı kararı değerlendiren eğitim sendikaları karara destek verirken, atılan adımın “yarım” olduğuna dikkat çekti. 1982 yılında alınan kılık kıyafeti kararının kaldırılmış olmasının memnuniyet verici olduğunu belirten sendika yetkilileri temel insani hak olan başörtüsünün hala yasaklı olmasını eleştirdi.
Yetmez ama evet
Tüm okullarda kılık kıyafetin serbest olması gerektiğine belirten Eğitim-Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, başörtüsüne sadece Kur’an dersinde izin veriliyor olmasının bir eksiklik olduğunu dile getirdi. Özer, “Bu noktada kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesi son derece olumludur. Ama yetmez. Tüm okullarda kılık kıyafetin serbest olması gerekir. Başörtüsüne sadece kuran dersinde izin veriliyor olması mesela bir eksikliktir. Bu noktadaöğrencilerin başörtüsüne kendilerinin karar verilmesi lazım. Özellikle üniforma şeklindeki kıyafetten bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor” dedi.
İşlevsiz kalmıştı
Özer şunları kaydetti: “1982 tarihli kılık kıyafet genelgesinin kaldırılması son derece önemlidir. Zaten birçok yönüyle işlevsiz kalmıştı. Çok doğru bir karar. Öğrencilerin ne giyeceğine ne yapacağına nasıl düşüneceğine sürekli olarak başkalarının karar vermesi öğrencilerinin düşünme kabiliyetlerinin sınırlanmasına yol açıyor. Bu durumda artık öğrenciler kendileri karar verecek. Artık öğrenciler kıyafetinden dolayı okul kapılarından çevrilmeyecek”
Başörtülü öğretmen ve öğrenci
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ise öğretmen ve öğrencilere bir an önce başörtüsü özgürlüğünün sağlanmasını istedi. Okullarda, Öğretmenler subay, öğrenciler asker mantığıyla kurgulanmış, aşırı disipline edilmiş bir zihniyet yapısı olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, “Bunu biz çocukların gerek kendi bireysel seçeneklerini kısıtlayan, kendi özgür tercihlerini kısıtlayan kendi zevklerine, kişiliklerine uygun ve beğenilerini yok eden, onun gelişmesini engelleyen bir durum olduğunu söylüyorduk. Gerçekten de bu böyle idi. Batı’da bunlar çoktan aşıldı. Türkiye’de de artık bunun olması gerektiğine inanıyorduk. Bu olumlu bir uygulama bizce. Artık çocuklar hiç değilse kişisel zevklerinin farkında olacaklar. Çocuklar karar verme noktasında bir özgürlük ortamı yakalayacaklar. Bu iyi bir gelişme olarak yansıyacak ama bununla sınırla kalmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“Bunun ikinci boyutu var”
“Öğrenci kıyafetine serbestlik geldi ama bayan öğretmenlere pantolon giyme serbestliği getirildiğinden beri bayan öğretmenler gündelik kıyafetleriyle okullara gelebiliyor” diyen Tanrıverdi, “ Bu iyi bir uygulama ama 657 sayılı kanundaki kılık kıyafet yönetmeliği şuan sadece erkek öğretmenlere ve başörtülü öğretmenlere kısıtlama getiriyor. Bayanlar başörtülü olarak giremiyor, erkeklerde halen kravat ve takım elbise giymk zorundalar. Bu bir eşitsizlik oluşturdu. Bir an önce tüm öğretmen ve öğrencilere başörtüsü özgürlüğünün sağlanması lazım. Erkek öğretmenlerden de kılık kıyafet zorunluluğunun kalkması lazım” diye konuştu.
SINIRLI SERBESTÎYE
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin Zararsız, dün yayımlanan yönetmelikte temel olarak ''Tek tip kıyafet giymeye zorlamak yasak'' ve ''Prensip olarak ilkokul, ortaokul ve liselerde kıyafet serbest'' ifadelerinin tanımlandığını vurguladı.
Ancak bu serbestliğin sınırsız bir serbestlik de olmadığını ifade eden Zararsız, şöyle devam etti: ''Birtakım sınırlamalar hakim bu serbestliğe. Belirli simgelerin, armaların, rozetlerin takılması yasak. Öğrenci sadece bir okul rozeti varsa takabilir. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek, mevsim şartlarına uygun olmayan giysilerin giyilmesi de yasak.''
Ailelere yük getirecek mi?
Yeni uygulamaların ailelere daha fazla maddi yük getireceği iddialarının hatırlatılması üzerine Zararsız, ''Doğrusu bunu anlamakta zorlanıyorum. Bu çocuk zaten bir şeyler giyiyor evinde. Kişi ya da ailenin gelir seviyesine göre bir şeyler giyiyor ve bu giydiği şeyle okula devam edecek. Niye ilave bir şey gelsin ki'' ifadelerini kullandı.
BATI’DA ÖRNEĞİ YOK
Öğrenci kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin yönetmeliğin gerekçesinde, "gelişmiş ülkelerde tek tip kıyafet zorunluluğunun bulunmadığı" belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda, belirli koşullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin yönetmeliğin gerekçesinde, okul kıyafeti tipleri ve zorunluluğu açısından dünya uygulamalarına bakıldığında, genel olarak gelişmiş ülkelerde tek tip kıyafet veya önlük gibi bir kıyafet zorunluluğunun bulunmadığının görüldüğünün altı çizildi
Milat Gazetesi