CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,"Ben halkıma söz veriyorum, kaynağı da bulacağım o hizmetleri de yapacağım" dedi.
KAYNAK OLARAK BÜTÇE VE SARAY'I İŞARET ETMİŞTİ
Daha önce “Kaynak bütçe. Devleti iyi yönetirseniz kaynak var. Bundan daha büyük kaynak mı olur?" diyen Kılıçdaroğlu, daha sonra bu yöndeki sorulara "Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü. İster saray, ister köşk bütün hortumları keseceğim" diye yanıt vermişti.
Kılıçdaroğlu, Halk Tv'de yayımlanan "Halk Arenası" programında gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı.
POLEMİK ALEVLENECEK
CHP, iddialı seçim vaatleri ve projelerine kaynağı nereden bulacak? 2015 genel seçimleri kampanyasına damga vuran tartışma devam ediyor. Kılıçdaroğlu'nun son açıklamaları iktidarla ana muhalefet partisi arasındaki polemiği alevlendirecek.
"KAYNAĞI DA BULACAĞIM"
Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu'da gittikleri yerlerde "Yoksulluğu nasıl çözeceksiniz?", "İşsizliği nasıl çözeceksiniz?", "Refahı nasıl tabana yayacaksınız?" şeklinde sorularla karşılaştıklarını ve uzmanlarla bir çalışma yürütüp buna çözüm olabilecek nitelikte projelerle milletin karşısına çıktıklarını söyledi.
Kendilerine yönelik eleştirilerde "Projeleriniz yanlış" denmediğini, "Kaynağı nereden bulacaksınız?" şeklinde sorular yöneltildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Ben halkıma söz veriyorum, kaynağı da bulacağım o hizmetleri de yapacağım" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, uzun yıllar devlette "vergi nasıl toplanır, hesap nasıl yapılır" konusunda çalıştığını hatırlatarak, iktidara gelmeleri halinde her kuruşun hesabını vereceklerini söyledi.
"GELSİN BİZİM PROJEYİ TARTIŞALIM"
Dündar'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun projeye ilişkin "intihal" eleştirisini hatırlatarak, "Sizin, 'Ben onu okumadım' deyişinize karşılık, 'Kemal Kılıçdaroğlu okuma özürlüdür' şeklinde bir cevap verdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Ben, Sayın Davutoğlu'nun benimle ilgili yaptığı sert eleştiriye doğrusu cevap vermeye değer bulmuyorum. Benim o kitabı okuyup okumadığımı öğrenmek istiyorsa, oradan alındığımızı söylüyorsa, ben kendisini miting meydanlarında çağrı yaptım. Gelsin bizim projeyi tartışalım. Bakalım eksiği var mı fazlası var mı? Benim anlattığım gibi anlatabiliyor mu? Bir de şu var. Sayın Davutoğlu'na teşekkür ediyorum, projemizin doğruluğunu da kanıtlamış oluyor. 'Bu proje doğrudur' diyor. Bakın bu proje yüzde 100 doğrudur ve Türkiye'nin ufkunu açacak bir projedir. Bu proje sadece bir ekonomik proje de değildir. Bu projenin hedefi Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Afrika'da, Avrupa'da bir barışın köprüsüdür. Asla ve asla küresel ekonomiyle entegre olan bir Türkiye bölgesinin lideri olacaktır, söz sahibi olacaktır ve bölgede barışı sağlamanın en büyük gücü olacaktır."
PROJEYLE ORTA ASYA'YA BARIŞI GETİRECEĞİZ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, proje için 2017'de düğmeye basacaklarına işaret ederek, "Proje kendi içinde büyüyerek devam edecek. 2035'te olgunlaşacak. 2035'ten sonra da bu gidecek. Sürekli kendisini yenileyen ama bürokrasi içinde boğulmayan evrensel anlamda da güçlü bir alan yaratıyoruz. Bu onların düşünemediği, hayal edemediği bir proje. Davutoğlu, Ortadoğu'yu düşünüyordu değil mi? Dışişleri Bakanı'ydı. Ne oldu Ortadoğu? Kan gölüne döndü Ortadoğu. Bunların ufku bu. Biz bu projemizle Ortadoğu'ya, Kafkasya'ya, Orta Asya'ya barışı getireceğiz. Kendi bölgesinde gerçekten Türkiye barışın adresi olacak. O kadar ki küresel ağlar iç içe geçecek. Ulaşım iç içe geçecek ama hepsinin merkezinde Türkiye olacak. Herkes bilecek ki dünyanın merkezi Türkiye'dir. Türkiye düşünür, Türkiye üretir, Türkiye küresel ekonominin önemli bir parçasıdır" şeklinde konuştu.
PARALEL YAPIYI ASLA KABUL ETMEYİZ
Kılıçdaroğlu, Paralel Yapı ile iş birliği yaptıklarına yönelik iddialara ilişkin, şunları söyledi:
"Devletin içinde paralel yapı varsa asla kabul etmeyiz. Devletin bir omurgası vardır. Anayasa bu omurgayı belirler. Yasama, yargı, yürütme erkleri vardır. Bunların dengede olması lazım. Devlet bu yapılanma içinde yapılanır. Bize o suçlamayı yaptıklarında ben kendilerine şunu söyledim. Dönemin Başbakanı kalktı dedi ki 'Siz ne istediniz de biz vermedik? Neden bu 17-25 olayları çıktı. Keşke çıkmasaydı, biz malı götürüyorduk, herhangi bir şey yoktu, ne güzel kardeş kardeş götürüyorduk biz bu işi.' Ben de sordum; Ne istediler de siz verdiniz? Bugüne kadar bunun yanıtını almış değiliz. Tam tersine dediğim gibi bizim ne Paralel Yapı ile ne başka bir yapıyla herhangi bir bağlantımız yok. Soruyorlar yok yani ne yapalım. Var olsa açıkça söyleriz. Çünkü ben şunu söyleyeyim, siyasete atıldığım gün her ortamda her koşulda halka doğruları söyleyeceğimi belirttim. Böyle bir bağlantı kurulsaydı 'Evet biz iş birliği yaptık, şu gerekçelerle yaptık' derdim. Ama öyle bir iş birliğimiz yok. Biz 17-25 Aralık bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. O tarihlerde biz bunun üzerine gittik. Onun için onlara göre olayı paralel çıkardı. 'Siz neden onlara destek veriyorsunuz?' gibi bir suçlamayla karşı karşıya kaldık. Herkes emin olsun hiçbir zaman, hiçbir ortamda devletin içinde ikinci bir Paralel Yapı'yı asla kabul etmeyiz. Devletin kendi yapısı vardır o yapı içerisinde yolumuza devam ederiz."
Maliye Bakanı Şimşek: Kaynağı açıklasın CHP'ye oy vereceğim CHP'nin seçim vaatlerinin maliyetinin en az 149,5 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, "CHP kaynağını ortaya koysun, cari açığı patlatmasın CHP'ye oy vereceğim" demişti. Yine Şimşek CHP'nin vaatleriyle ilgili Kılıçdaroğlu'nu televizyonda tartışmaya çağırmıştı. |
AKP İKTİDARINI SÜRDÜRÜRSE KAOS ÇIKAR
Kılıçdaroğlu, "8 Haziran'da Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olamayıp erken seçime gitmeyi tercih ederse bir azınlık hükümetiyle, muhalefete hükümet kurma görevi vermemekte ısrar ederse Cumhurbaşkanı ortaya ağır bir tablo mu çıkar?" sorusu üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaos çıkar. Bakın şu da çok önemli. Şöyle bir propaganda yapıyorlar. CHP gelirse istikrar bozulur, faizler, dolar yükselir, CHP gelirse şu olur... Şimdi ben bizi dinleyen tüm yurttaşlarıma seslenmek istiyorum; 'Ekonomi 3 yıldır patinaj yapıyor' diyen kim. Ben değilim. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor. Dolar şimdi fırladı mı, yükseldi mi yükseldi. Sorumlusu kim? bunlar. Faiz. Sorumlusu kim? Bunlar. Bakın esnafın durumuna siftah yapamıyor. Kaç bin esnaf dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Sorumlusu kim? bunlar. Eğer AKP iktidarını sürdürürse asıl kaos o zaman çıkacak. Ekonomide sorun o zaman çıkacak. Bakın yabancı sermaye gelmiyor Türkiye'ye. Türkiye'de yatırım yapmıyor. Türkiye'yigüvenli, hukukun üstünlüğü olan bir ülke olarak görmüyor. O nedenle biz diyoruz ki bizi tek başımıza iktidar yapın. Biz tüm bunları sağlayalım. İstikrarın güvencesi biziz kesinlikle."
EKMELEDDİN ORTADOĞU'YA HUZUR GETİRİRDİ
MHP'den milletvekili adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermekten pişman olmadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ekmeleddin Bey, bugün cumhurbaşkanı seçilseydi, Ortadoğu'ya kesinlikle barış gelirdi. Arap dünyasını yöneten bir genel sekreter, o dünya içinde kadın-erkek eşitliğini savunan bir genel sekreter, sözü geçen bir genel sekreter, çözülemez bütün sorunları o dönemde çözen bir genel sekreter bizim cumhurbaşkanımız olsaydı Ortadoğu'ya bugün barış gelirdi, huzur gelirdi. Ekmeleddin Bey, tek bir eksiği var Türkiye'de tanınmıyor. Tarafsızlığını korurdu, bilim insanı gibi davranırdı, toplumun her kesimini kucaklardı."
BİR POLİSTEN ÖZEL MEKTUP GELDİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu seçimlerde oy kullanmasının engellendiğiyle ilgili bir komplo kurulduğu ve bunun kendisine bir polisin gönderdiği mektupla anlatıldığına ilişkin cümle üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Vicdan azabı çeken bir polisin bana yazdığı bir mektup. Benim oradaki kaydım bana haber verilmeden düşürülüyor. Bizim de bilgimiz yok tabi kaydımızın düşürüldüğünden. Fakat sonradan öğreniyoruz ki kaydımız tamamen düşürülmüş ve düzeltme imkanı da yoktu. Yani süreç o kadar hızlı ve dikkatli izlenen bir süreç, karşıt gruplar tarafından. Daha sonra tabi kullanamadık. Hiç kimseyi de suçlamadık. 'Kabahat varsa bizdedir' dedik. Oturup takip etseydin kardeşim. Sonra bana bir polisten bir özel mektup geldi. Bunun nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği, adrese hangi gerekçeyle, kimin talimatıyla gidildiği bu mektupta yazıyor. Benim özel arşivimde duruyor."
internethaber.com