Türkiye'nin, söz konusu dönemde uçak yapan ve ihraç eden ülkeler arasında yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerimiz bilim üretmeye başladı. 12 Eylül, daha sonraki 15 Temmuz sonrası pek çok bilim insanın üniversiteler dışında bırakılması, KHK ile görevlerine son verilmesi Türkiye açısından son derece ciddi bir kayıp. Bunun bilinmesi lazım. Üniversiteler bilgi üretecek ki üretilen bilgiyi, sanayici elle tutulur metaya dönüştürsün. Eğer üniversite bilgi üretemezse sizin sağlıklı büyüme sağlama şansınız yoktur." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yüksek yetenekli insanların geleceklerini dışarıda aramalarının, ülkenin en büyük kaybı olduğunu söyledi.
Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfının (TÜLOV) "Apaydınlık Bir Gelecek: Yeni Bir Siyaset, Toplum ve Emek Yüzyılı" temasıyla Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlediği Fütürizm Çalıştayı'nın açılışına katılan Kılıçdaroğlu, gelecek vizyonu çizecek siyasetçilerin, fütüristlerden ve bilim insanlarından yararlanması gerektiğini belirtti.
Türk siyasetinin belki de en eksik yönünün bu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kendisinin zaman zaman arkadaşlarına "Beni iktisatçılarla, felsefecilerle, fütüristlerle buluşturun." dediğini ifade etti.
İnsanoğlunun tekerleği 1 milyon yılda keşfettiğinin bilindiğini aktaran Kılıçdaroğlu, ancak şimdi her saniye yeni buluşların gerçekleştirildiğini vurguladı.
Zeka düzeyi yüksek kişilerin, bir ülkenin nüfusunun ortalama yüzde 2'sini oluşturduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar, toplumu sürükleyen yeni buluşlara imza atıyor. Onların korunması, sorunlarının çözülmesi, onlara yeni olanaklar sağlanması lazım. Yüksek yetenek inşası konusunda en büyük çabayı gösteren ülke ABD. Dünyanın her tarafından en nitelikli insanları kendi ülkesinde topluyor. Acaba bizim siyasetçiler bunun ne kadar farkında? Gençlerimiz kendi alanlarında sağlıklı çalışma ortamı bulamadıkları için umudu dışarıya bağlıyor. En büyük kaybımız, yüksek yetenekli insanlarımızın geleceklerini dışarıda aramalarıdır."
Geçmişte Nazi Almanyası'ndan kaçıp Türkiye'ye sığınan bilim insanlarının, ülkeye çok büyük kazanç sağladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, üniversitelerin bu dönemde akademik alanda çığır açtığını dile getirdi.
Türkiye'nin, söz konusu dönemde uçak yapan ve ihraç eden ülkeler arasında yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerimiz bilim üretmeye başladı. 12 Eylül, daha sonraki 15 Temmuz sonrası pek çok bilim insanın üniversiteler dışında bırakılması, KHK ile görevlerine son verilmesi Türkiye açısından son derece ciddi bir kayıp. Bunun bilinmesi lazım. Üniversiteler bilgi üretecek ki üretilen bilgiyi, sanayici elle tutulur metaya dönüştürsün. Eğer üniversite bilgi üretemezse sizin sağlıklı büyüme sağlama şansınız yoktur." diye konuştu.
Çocukların merak duygusunun büyütülmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Onların daha nitelikli sorular sormasını sağlayamazsak yüksek yetenek inşasını sağlayamayız. Bu nedenle eğitimcilere, üniversitelere çok ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de yeni tip koronavirüs (Kovid-19), iklim değişikliğine bağlı seller ve yangınlar ile hak ihlallerinin, yaşam kültürünün değiştirilmesi gerektiğini gözler önüne serdiğini kaydetti.
Sorunların, sınır tanımadan tüm dünyayı etkisi altına aldığını hatırlatan Soyer, bunu tersine çevirmenin tek dayanağının, birlik ve beraberlik içinde, bütüncül ve kapsayıcı politikalar üretmek olacağını belirtti.
TÜLOV Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Demir ise vakfın amacı ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay "Fütürizm, bilim ve kültür" başlıklı birinci oturumla sürdü.
Programa, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılınç da katıldı.