CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bilkent Otel'de düzenlenen, CHP Belediye Başkanları Toplantısı'nda, bir toplumda yaşayan herkesin sorumlulukları olduğuna işaret etti.
İktidarın "Dikey yapılaşmaya izin vermeyeceğiz." dediğini, kendilerinin de bunu takdirle karşıladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, hatadan ders almak kadar güzel bir şey olamayacağının altını çizdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Belediye başkanı zorla istifa ettiriliyor. Yeni belediye başkanı gelip koltuğa oturuyor. Arkasından Haliç'te yapılaşma 4 kat, belediye meclisinden bir karar, 10 kata çıkıyor. İhanetin katmerlisi. Haliç'in etrafına yüksek binalar diktiğinizde bu Haliç'e ve İstanbul'a ihanet etmek değil midir? Fatih'in gemileri indirdiği Haliç. Emin olun gözleri kararmış. Eğer böyle giderse bunlar Haliç'i doldurur, oraya da yüksek binalar yaparlar. Böyle bir tablo asla İstanbulluları şaşırtmasın."
"Seçimle gelen seçimle gider"
Demokrasilerde "seçimle gelen bir belediye başkanının seçimle gideceğini" belirten Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"20 Temmuz darbesinden sonra KHK'larla 100'ün üstünde belediye başkanı görevden alındı. Aynı şekilde, Ankara, İstanbul, Balıkesir ve Bursa'da görev yapan belediye başkanları şantajla, tehditle istifa ettirildi. İstifa etmezseniz size gösteririz denildi. Bu belediye başkanları gözyaşları içinde görevlerinden istifa ettiler. Bu, insanlık onuruna da aykırı. Bu belediye başkanları çocuklarına asla hesap veremeyeceklerdir. Belediye başkanlarının bu pozisyona düşürülmemesi lazım. Beyefendi diyor ki, 'Efendim biz gereğini yaptık, sıra CHP'ye geldi. Onlar da gereğini yapsınlar.' Evet biz de gereğini yapıyoruz ve bütün belediye başkanlarımızı yürekten kutluyoruz, çünkü onlar halka hizmet ediyorlar."
Sürekli "milli irade" diyenlerin şimdi milletten kaçtığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Eğer bir siyasi anlayış milletten kaçıyorsa kendi sonunu getirmiş demektir. Nitekim kendi sonlarını kendileri getiriyor." ifadesini kullandı.
'Sadece 6 büyükşehir ile kalmayacağız'
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin çok zor şartlarda görev yaptıklarını ve sürekli denetim altında olduklarını ancak bu durumda dahi birer mucizeye imza attıklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki seçimlerde, yani 2019'da sadece 6 büyükşehiri değil, İstanbul'u, Ankara'yı, Bursa'yı, Balıkesir'i, Antalya'yı, Mersin'i, Adana'yı alacağız." diye konuştu.
CHP'li belediyelerde kentteki zenginleşmenin kırsala da taşındığını ve kırsalla kent arasında müthiş bir uyum sağlandığını aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyük kentleri yönetmek bizim boynumuzun borcudur. Belediye başkanları olarak özellikle sizlere düşen görev, Türkiye 2019'da bir yol ayrımına gidiyor. Önümüzde iki seçenek var, üçüncü bir seçenek yok. Ya tek adam rejimi ya demokrasi. Biz, CHP'li belediyeler olarak demokrasiyi sonuna kadar savunduk ama demokrasimizin ayaklarımızın altından süratle kaydığını görüyoruz. Daha tek adam rejimi gelmedi, bugünden faturasını toplum çekiyor. Dolar, avro boşuna mı yükseliyor, fiyatlar boşuna mı artıyor? Sorumlusu tek bir adam. Türkiye'yi bir adama teslim ederseniz böyle bir tablo çıkar. Eğer bu tablo 2019'un sonrasına taşınırsa çok daha acı tablolarla 80 milyon karşı karşıya kalır. Demokrasiyi sonuna kadar savunacağız.
'Demokrasiden yana oy kullanalım'
Buradan 80 milyon, oy kullanan vatandaşlarıma sesleniyorum, ister ülkücü olun ister sosyal demokrat ister milliyetçi ister muhafazakar olun, hangi görüşten olursanız olun, düşüncelerinizi ancak demokraside ifade edebilirsiniz. Demokrasi benim için olduğu kadar benim gibi düşünmeyenlerin de rejimidir. 2019'da, yol ayrımında, herkesi demokrasiden yana oy kullanmaya, davet ediyorum. Bir insan her şeyi bilemez. Bir insana bir ülke teslim edilemez. O yetkinin bir kısmını kullandı Türkiye buraya geldi. Eğer bu yetki aşımı 2019'un sonrasına sarkarsa vay ülkenin haline."
Kimsenin korkudan ses çıkaramadığını öne süren Kılıçdaroğlu, bir bedel ödemek gerekiyorsa önce kendilerinin ödeyeceğini ve toplumu cesaretlendireceklerini belirtti.