CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün Azerbaycan’ın bağımsızlık günü. Buradan bütün Azeri kardeşlerime, bağımsızlık gününüz kutlu olsun. CHP her zaman her ortamda sizinle birliktedir.
Eğer bir toplum geleceğe güçlü hazırlanmak istiyorsa, öğretmeni bütün sorunlardan arındırmalıdır. Ama öğretmenleri aşağılarsanız, işinden ederseniz, görevini yapmaz hale getirirseniz ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünmeye iterseniz, mali zorlukların içine iterseniz geleceğimizi köreltirsiniz. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” anlayışıyla hepinizi yürekten selamlıyorum. Sizin sorunlarınız CHP’nin sorunlarıdır.
Darbe sonrası, darbe fırsatçılığı yapıp sendikaya üye oldular diye öğretmenlerin görevine son vermeyi asla kabul etmiyoruz. Sendika üyesi olmak bir anayasal haktır. Benim de öğretmenin de işçinin de işverenin de hakkıdır.
O nedenle biz açığa alınan ve görevine son verilen bütün öğretmenlerin yanındayız. Sonuna kadar sizin haklarınızı savunacağız. Ama öğretmen var, öğretmen var. Öğretmen var kendisini bu ülkenin çocuklarına adamış. Öğretmen var, istikbali için peygamberimizi bile istismar eden bir öğretmen.
"BU ADAMIN ÖĞRETMEN OLMAMASI LAZIM"
Bir öğretmen var, “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmıştır” diyor. Bu öğretmenin görevden alınması lazım. Diyanet İşleri açıklama yaptı, 'böyle bir hadisi şerif yoktur' dedi. Bu adamın öğretmen olmaması lazım. Ne yaptılar? Tam tersine, vekildi asil olarak tayin ettiler. Buradan milli eğitim bakanına seslenmek isterim. Milli Eğitim Bakanı’nın bürokratik deneyimi var, kendisine sonsuz saygım var. Ama ne olursunuz, bu tür insanları milli eğitim camiasında barındırmayın. Ben herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı gösteririm. Ama birisinin sevgili peygamberimizi istismar etmesine tahammül edemem.
Okullar açıldı, kitaplar yok. Niye dağıtılmadı? Eski kitapları FETÖ’cüler hazırlamış, şimdi yeni kitapları hazırlayacağız. O kitapların hazırlanmasına imkan veren bürokratları yerinde oturtuyorlar, öğretmenleri görevden alıyorlar. Öğretmene mi senin gücün yetiyor?
Proje okul diye bir şey açıkladılar. Şimdi öğrenciler ve veliler eylem yapıyor. Kendi okuluna, kendi öğretmenine sahip çıkıyor. Öğrenci, benim öğretmenimi alma diyor, veli okuluma dokunma diyor. Niçin? Bunların çağdaş uygarlıktan anladığı, orta çağ uygarlığı. Buna asla izin vermeyeceğiz.
Hürriyet