Dün gece ajanslara düşen CHP'de olağanüstü toplantı, 6 yaşında evlendirilen çocuk için çıktı. Toplantının sona ermesinden hemen sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'den Adalet Bakanlığı'nın önüne yürüdü.
Ankara'da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam saatlerinde TBMM Grubu'nu olağanüstü toplantıya davet etmişti. Olağanüstü toplantının nedeni ise 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi olduğu ortaya çıktı.
Soruşturma kapsamında bilgi almak için Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Adalet Bakanlığına yürüdü ve Kemal Kılıçdaroğlu Bakanlık önünde açıklamalarda bulundu.
İşte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:
"Çok öfkeliyim, gıkınız çıkmıyor"
Çok öfkeliyim. Böyle bir haksızlığı, adaletsizliği kimsenin duymasını ve yaşamasını istemem. 6 yaşındaki bir çocuğa sistematik tecavüz edildi. Günlerdir bekliyorum. Acaba ses verecek mi diye. Konu parlamentoda dile getirildiğinde Aile Bakanı '2 yıldır bu meseleyi biliyoruz' diyor. 2 yıldır biliyorsunuz da ne yaptınız? Sistematik bir tecavüz var ve siz bunu 2 yıldır biliyorsunuz, gıkınız çıkmıyor.
Adalet Bakanlığı'nın önündeyiz. Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor. Aile Bakanlığı'nın kimse ne yaptığını bilmiyor. Polislerimiz bu olayları bilmiyor mu? Kim onların önüne engel olarak çıkıyor, kim görevlerini yapmasına engel oluyor? Savcılar hangi gerekçeyle bu dosyaları kapatıyorlar?
"Neden herkes suskunluğunu koruyor"
6 yaşındaki evladımızın uğradığı haksızlık karşısında kimler ısrarla suskunluğunu koruyor? Buraya bu evladımızın sesi olmak için geldim. Adalet istiyor bu kız, bizim evladımız, bizim kızımız. Buradan bu evladımıza seslenmek isterim. 84 milyon insan senin yüreğinle aynı acıyı paylaşıyor. Bu ülkenin sağcısı solcusu, inançlısı inançsızı, güneylisi kuzeylisi kim olursa bu haksızlık karşısında tahammül edemiyor ve öfkeleniyor.
Bizler, hep birlikte bu haksızlığa karşı mücadele etmek zorundayız. Emin olun, bu haksızlığa dayanamıyorum. Biz devletin görev yapmasını istiyoruz, devletin nefes almasını istiyoruz. Adalet istiyoruz. Biz adaletsizlik karşısında susanların dilsiz şeytanlar olduğu bir ülke olmak istemiyoruz. Polisin, savcının elini kolunun bağlanmasını istemiyoruz. Ülkenin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük acılar yaşarken siyasal iktidarın görevini yapmaması, devlet aygıtını çalıştırmaması tahammül edebilecek bir durum değildir.
"Devleti yönetemiyorlar, haksızlıkları sindiriyorlar"
'2 yıldır bu meseleyi biliyoruz' demek ne demek? Devlet baskıların altında görev yapamaz. Adalet Bakanlığı'nın önüne gelme nedenim budur, adalet istiyoruz; kızımız, evlatlarımız için adalet istiyoruz."