Geçtiğimiz günlerde memur ve emekli maaşlarına yapılan zam oranlarını eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Ayçiçek yağına yüzde 110 zam yapılmış. Köprülere, otoyollara zam yüzde 26, doğalgaza, elektriğe ise yüzde 35 zam. Tüm bu zamlara karşın memur maaşına yüzde 7.36, emekli aylıklarına ise yüzde 8.36 zam yapılıyor” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 2021 yılının ilk basın toplantısını partisinin Genel Merkez binasında gerçekleştirdi. Karamollaoğlu, sözlerine yeni yılın başta ülkemiz olmak üzere dünyada hayırların yaşandığı bir yıl olması temennisinde bulunarak başladı.
“ MEHMET AKİF İNAN’I HER ZAMAN HAYIRLA YÂD EDİYORUZ”
Vefatının 21’inci sene-i devriyesinde Memur-Sen Konfederasyonu’nun kurucusu, şair-yazar Mehmet Akif İnan’ı rahmetle anarak sözlerine devam eden Karamollaoğlu, “Kendisini her daim bir insan ve bir mütefekkir olarak hayırla yad edeceğiz” dedi.
“İKLİM KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Yağışsız geçen günler nedeniyle artan kuraklık tehlikesi ile ilgili konuşan Karamollaoğlu, iklim krizi ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Dünyada etkisi artan iklim değişikliğine karşı atılacak çevreci adımların öneminin altını çizen Karamollaoğlu, “Biz, eğer doğaya sahip çıkmazsak içinde bulunduğumuz hayat, yarın yaşanılmaz bir hâl alır. Maden alanları için, rant ve para kazanmak için çevrenin yok edilmemesi gerekir. Çevre için şu dört unsur çok önemlidir; hava, su, toprak ve ormanlarımız. Eğer çevreyi korumazsak ülkemiz yaşanamaz hale gelir. Unutmayınız ki; nefes alamadan paranızı sayamazsınız” ifadelerini kullandı.
“SU İSRAFININ ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR”
Su israfının önüne geçilmesinin elzem olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Karamollaoğlu, şu çağrıda bulundu: “Bizim inancımız göl kenarında abdest alsan dahi suyu israf etmeme anlayışına dayanır. Bu sebeple su israfının önüne geçilmesi elzemdir. Bir damla su hayat kurtarır mantalitesi ile belediyelerin de, iktidarın da vatandaşı su tasarrufuna yönlendirmesi icap eder. Vatandaşlarımız kendi şahsi hayatlarında su kullanımına çok daha fazla hassasiyet göstermelidir. Boşa giden her bir damla suyun, geleceğimizi tehdit ettiği şuurunda olmalıyız. Yetkililere düşen ise doğal dengeyi bozan adımlardan kaçınılması, ormanlarımızı, su kaynaklarını, toprağımızı muhafaza edilmesidir. Bakınız; 2019 yılında en az 75 bin hektar orman ekosistemi tümüyle yok edilmiş, çeşitli düzeylerde zarar görmüştür. Buna karşılık, toplam 30 bin 349 hektarda yeni orman ekosistemi oluşturma çalışması yapılabilmiştir. Bu verilere göre, ülkemizde yalnızca 2019 yılında 45 bin hektar orman ekosistemi azalmıştır. Bu veriler endişe vericidir, içinde yaşadığımız iklim krizinin de sebeplerinden birisidir.”
“ TÜİK, CUMHURBAŞKANI’NI ÜZMEYEN RAKAMLAR HAZIRLIYOR”
* Geçtiğimiz günlerde memur maaşlarına yapılan zam oranlarını eleştirerek basın toplantısını sürdüren Karamollaoğlu, “Yapılan zamlar ile ilgili TÜİK’in rakamları temel alınıyor. Fakat TÜİK, Sayın Cumhurbaşkanı’nı üzmeyen istatistikler kurumuna dönüştü. Rakamlarının gerçeği yansıtmadığını herkes biliyor. Bu nedenle vatandaş da bu rakamlara itibar etmiyor. Millet kendi cebinin nasıl yandığını biliyor. Yumurta, 1,5 lira olmuş. Ayçiçek yağına yüzde 110 zam yapılmış. Köprülere, otoyollara zam yüzde 26, doğalgaza, elektriğe ise yüzde 35 zam. Tüm bu zamlara karşın memur maaşına ise yüzde 7.36 emekli aylıklarına yapılan ise yüzde 8.36 zam yapılıyor” dedi.
“YAĞA YÜZDE 110, MEMURA YÜZDE 7 ZAM”
Yapılan zam oranlarının iktidarın perişanlığını gözler önüne serdiğini dile getiren Karamollaoğlu, “Bir atasözü var, ‘tok açın halinden anlamaz’, derler. Sayın Bakan’ın karnı tok olduğu için bu tip meselelerde ‘bu memlekette yoksulluk yok’ diyebiliyor. Bakan böyle bir mantıkla konuya yaklaşıyorsa, bu meseleyi çözmesi kesinlikle mümkün değil. Bundan dolayı, bugünkü şartlar altında, iktidarın bizim meselelerimize derman olacak tedbirleri alabileceğine ihtimal vermiyorum. Çünkü bu iktidarın ekonomi politikası yanlış” şeklinde konuştu.
“28 ŞUBAT’TA YAŞANANLARI UNUTMADIK”
Son günlerdeki başörtüsü tartışmaları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, “Ortalıkta fol yok yumurta yokken, bir kişi kalkıyor ‘efendim ben başörtülü hakimden adalet beklemem’ diyebiliyor. Allah akıl fikir versin. Biz geçmişi yaşadık, kimse geçmişi unutamaz. 28 Şubat’tan sonra Türkiye’de başörtüsü taktığı için tahsil yapamayan on binlerce genç kızımız olduğunu biliyoruz. Başlarını açsınlar diye ikna odaları kuruldu. Sen inançsızsan, bana ne! İlla senin gibi inanmak mecburiyetinde miyiz?” diyerek tepki gösterdi.
“BU TARTIŞMALAR İKTİDARA OLAN DESTEĞİ ARTIRIYOR”
* İktidara karşı olan kesimin bu tip söylemlerinin iktidara en büyük desteği verdiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Bu iddialarda bulunanlar şunu bilsinler, bugünkü iktidara en büyük desteği bu tavırları ile veriyorlar. İktidara birçok hanım kardeşimizin destek vermesinin sebebi ne? Bunlar gider de, diğerleri gelirse perişan oluruz, diyerek hareket ediyorlar. Bu noktada, bazıları var ki iktidara karşıymış gibi tavır sergiliyor ama iktidara en büyük desteği veriyor. İnsan hakkı denilen bir mefhum var, fikir düşünce özgürlüğünden hep bahsediyorsunuz ama bir de insan hakkı olarak inanç hürriyeti var. Bunu idrak edemeyen Türkiye’ye hayırlı bir iş yapamaz” dedi.
“ATAMAYI DOĞRU BULMUYORUM”
Eski bir AK Parti milletvekilinin Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanması sonrası başlayan tartışmalar hakkında da görüşlerini paylaşan Karamollaoğlu, “Belli bir makama bir kişi tayin edilirken o makamda bu millete hizmet etsin, bulunduğu müesseseyi düzgün idare etsin istiyorsanız ehliyete önem vereceksiniz. Yandaş tayinden vazgeçeceksiniz. Bundan dolayıdır ki siz belirli mevkilere sizinle siyasi bağı olanları tayin etmeyi önemserseniz çok büyük hatalar yaparsınız. Şu anda yandaş tayini bir kural haline geldi geçmişte AK Parti’de aday olduysanız, sivil hayata döndüğünüzde size itibar ediliyor. Boğaziçi gibi bir üniversiteye bu şekilde tayinlerin doğru olmadığı kanaatindeyim” diye konuştu.
“TEPKİ GÖSTERİRKEN KAOSA SEBEBİYET VERİLMEMELİ”
Karamollaoğlu, bu tip atamalar için Üniversite Mütevelli Heyetleri oluşturulmasının ve atamaların bu heyet tarafından yapılmasının daha doğru bir yöntem olacağını kaydetti. Atamaya karşı yapılan protestolar ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, “Bu konuya tepki gösterenler belirli bir usul dairesinde bunu icra etmeleri gerekir. Kaosa meydan verecek tepki göstermek tepki değildir, şiddete vesile olacak tepkiler doğru değildir. Bu tip noktalarda terör örgütlerinin ülkemizi kargaşaya sokmaya çalışan bazı kesimlerin oyununa gelmekten mutlaka kaçınılmalıdır. Ama iktidar tepkilerin hepsini aynı göstermeye de başvurmalıdır” dedi.
“KYK MAĞDURİYETİ SONA ERDİRİLMELİ”
* Son günlerde yaşadıkları mağduriyetler nedeniyle seslerini duyurmak isteyen KYK borçlusu gençlerin mağduriyetlerine de değinen Karamollaoğlu, “Öğrencilerden, bir iş bulduktan sonra KYK borçlarının ödenmesi talep edilmelidir. Yaşanılan mağduriyet sona ermelidir” değerlendirmesinde bulundu.