Kanserojen madde avı!

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan riske dayalı denetim sistemi ile kanserojen azo boyar madde içeren 155 bin 911 adet hazır giyim eşyası, 14 bin 503 ayakkabı, 2 bin 311 kilo tekstil boyası, 29 bin 2 metre kumaşın bertaraf edildiğini söyledi. Çağlayan, “Günde 15 bin çeşit eşyanın denetime tabi tutulması 1.5 milyon dolar harcama gerektiriyor. Bizim geliştirdiğimiz sistemde maliyet sadece 5 bin dolar” dedi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) çerçevesinde bugüne kadar kanserojen azo boyar madde içeren 155 bin 911 adet hazır giyim eşyası, 14 bin 503 çift ayakkabı ve eldiven, 2 bin 311 kilogram tekstil boyası, 29 bin 2 metre kumaş, 859 metrekare halı ve 631 set iç giyim eşyasının bertaraf edildiğini bildirdi. Halkın sağlığını tehdit eden, tüketici haklarını ihlal eden ve yerli üreticiler için haksız rekabet oluşturan nitelikteki ürünlerin ithalatının önlenmesi için gerekli tedbirler alındığını belirten Çağlayan, tekstil, hazır giyim, halı ve deri sektöründe en uygun yöntemin RDDS olduğunu vurguladı.

Etiket denetimi getiriliyor

Riske dayalı denetim sisteminin, denetim açısından 2 avantaj sağladığını, bunların “kaynak kullanımında verimliliğin sağlanması” ve “ticaretin doğal akışına en az etki yapılması” olduğunu vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti: ”İthalata konu tekstil, hazır giyim, deri ve halı eşyasının tümünün denetlenmesi kaynak açısından imkansızdır. Bu sektörde bir günde ortalama 2 ile 3 bin adet ithalat kalemi eşya işlem görüyor. Bir kalem eşya yüzlerce çeşit eşya içerebilir, her çeşit eşya birden fazla bileşenden oluşabilir. En iyimser tahminle bir ithalat kaleminin ortalama 5 çeşit eşya kapsadığı varsayıldığında dahi günde 15 bin çeşit eşyanın denetime tabi tutulması gerekmektedir. Bu miktarın normalde denetim maliyeti karşılığı günde 1.5 milyon dolarlık bir harcama gerektirir.

Riske dayalı olarak geliştirdiğimiz sistemde günlük denetim maliyeti ortalama sadece 5 bin dolar seviyesindedir. Yani RDDS, denetimin maliyetini azaltmaktadır.”

Çağlayan, RDDS'ye 30 Ekim'de yürürlüğe girecek tebliğ ile etiket denetimlerini katacaklarını da bildirdi. Bakan Çağlayan, “Etiket denetimleri ile ithal hazır giyim eşyasında etiketlendirme zorunluluğu ile etiketlerdeki bilginin eşya ile olan uyumluluğu denetlenecek. Tüketicinin yanıltılması ve haksız kazanç elde edilmesine yol açan bu durumun etkin bir şekilde denetlenmesiyle, sektördeki haksız rekabet azalacak, dolayısıyla daha sağlıklı rekabet şartlarında yeni bir düzen oluşacaktır” diye konuştu.

'Umarım Merkez hidayete erer kafamızı yarmadan tedbir alır'

BAKAN Zafer Çağlayan, bugünkü kurla Türkiye'nin ithalatının giderek artacağını ifade ederek, ihracatçılara yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Haziran ayında 100 bin dolara 160 bin lira ödüyordunuz, şimdi 100 bin dolara 140 bin lira ödüyorsunuz ve demektir ki bu kadar miktarda Türkiye'de üretici açısından sizin üretim maliyetiniz artmıştır. Rekabet şansınız kaybolmuş demektir. Ama buna rağmen durmayacağız, yorulmayacağız, üzerine gideceğiz. Ümit ediyoruz ki bunu tanzim etmesi gereken Merkez Bankası ve Para Politikası Kurulu inşallah hidayete erer. İnşallah onlar da Türkiye'nin gerçeklerini görürler ve kafamızı gözümüzü yarmadan tedbir alırlar.”



Vatan