Ankara il Milli Eğitim Müdürü ve ilçe milli eğitim müdürlerinin katıldığı Eğitime Destek Platformu toplantısı dün haberlere konu oldu ve kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı.
Aslında benzeri toplantılar sıklıkla hemen hemen tüm illerde düzenlenmekte.
Toplantılar, (Ankara’da örneği görüldüğü şekliyle) kamu yöneticilerinin “organizasyonuyla” gerçekleştiriliyor.
Aynı siyasal/ideolojik orjinli STK’ların bir araya geldiği toplantılara il-ilçe milli eğitim müdürleri, kamu kurumlarının il müdürleri, seçme okul müdürleri, müftüler, rektörler hatta kimi zaman valiler dahi katılmakta.
İlginç bir durum!
STK’ların eğitimle ilgili kaygılı ve gayretli olması son derece doğal ve hatta takdir edilesi bir durumdur.
Ancak bu faaliyetler, adı üstünde sivil toplum kuruluşu faaliyeti olmalı.
Bu noktada şu sorulara açıklık getirilmelidir:
-Bir STK(!) yöneticisinin “Başkanlığında” ve “İradesinde” düzenlenen ve kamu yöneticilerinin oldukça “Edilgen” pozisyonda iştirak ettiği bu organizasyonlar hangi amaca hizmet etmektedir?
-Bu toplantılardan Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk haberdar mıdır?
-İl Milli Eğitim Müdürlerinin, ilçe ve okul müdürlerini bu toplantılara davet etmesi Bakanlık merkez teşkilatının talimatı ve bilgisi dahilinde mi gerçekleşmektedir?
-Eğer böyle değilse MEB taşra teşkilatı, eğitim yöneticilerinin belli oluşumların faaliyetlerine “amade” edilmesi anlamına gelecek bu cüreti nereden bulmaktadır?
-Toplantıların amacı yerel ölçekte eğitime katkı sunmak gibi halis bir niyetten ibaret ise neden sadece belli angajmandaki STK’lar biraraya getirilmektedir?
-Zaman zaman bu sözde STK’lar tarafından, eğitim kamuoyuna ve eğitim çalışanlarına mesaj verme kaygısıyla sosyal medyada da paylaşılan bu toplantıların, çalışanlar nezdinde ortaya çıkaracağı huzursuzluktan başta MEB yönetimi olmak üzere neden kimse rahatsız olmamaktadır?
-Bu ülke, kamusal alanın, hele ki eğitim hayatımızın mensubiyetler üzerinden tasnif edilmesinin bedelini 15 Temmuz’da ağır şekilde ödedi. Kamusal gücü ve kamu yöneticilerini kullanarak benzeri eğilimlerle kamusal alanın tanzim edilmesi gayretlerinin nelere yol açabileceği hiç mi düşünülmüyor?
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı