Ankara Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan, Elmadağ Kaymakamı Resul Kır, Elmadağ İlçe Millî Eğitim Müdürü Saim Kuş ve beraberindeki heyet 26 Ekim 2011 Perşembe günü, Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesini ziyaret etti.
Öğrenci ve öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmasında Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesinde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu, çünkü kendisinin de beş yıl kadar yatılı olarak okuduğunu ve onları, duygularını, hissettiklerini çok iyi anladığını dile getiren Ankara Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan, öğrencilerde olması gereken üç şeye dikkat çekerek "Hepinizin bir ideali, bir davası olmalı, davası olmayan adamdan ne kendine, ne çevresine, ne de ülkesine hayır gelir. İnsanlığı yükseltmek için idealiniz olsun. Hedef demiyorum, hedefler daha küçük olabilir. Dava ise yüksektir, insanlık davası, ülke davası, birlik ve beraberlik davası gibi yüksek davanız olmalıdır." dedi.
KENDİNİZE GÜVENİN
Zor şartlarda olmanın bir avantaj olduğunu, dünya liderlerinin birçoğunun zorluklar içinde yetiştiğinin altını çizen Aydoğan, " Gerçek olan bir şey var ki eğer dezavantajlı iseniz, hayat karşısında direnciniz artacaktır. İnanıyorum ki, Hasanoğlan Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri arasından toplumu yönetecek liderler çıkacaktır. Size düşen ise ‘O, ben olmalıyım.’ demektir." dedi. Öğrencilere özgüvenlerinin mutlaka olması gerektiğini de söyleyen Aydoğan; "Kendinize güvenmek çok önemlidir. Şahsen hepiniz benim gibi buraya çıkıp konuşabilecek durumdasınız. Bu çok önemlidir." dedi.
TÜRKİYE YÜKSELEN BİR YILDIZ
"Dünyanın bir çok eğitim ortamlarını gördüm" diyerek 25 Ekim 2011 Pazartesi günü konuk ettiği Sicilya eğitim grubundakilerin kendisine ‘Türkiye % 11,5 büyüyor, biz ise % 1,5 büyüyoruz. Türkiye yükselen bir yıldız, Avrupa ise gerileyen bir grup’ dediklerini ifade eden Aydoğan, on yıl önce Türkiye’ nin gelişmekte olan bir ülke olduğu için küçümsendiğini ama; görmüş olduğu bir çok gelişmiş ülkenin eğitim ortamlarının kesinlikle ülkemizden çok daha iyi olmadığını vurguladı. Daha önce yaptığı İtalya ziyaretinde Roma’ da gördüğü bir okulun on yıldır boyanmadığını anlatarak " neden böyle" diye sorduğunda ‘ belediyenin imkânlarının yeterli olmadığı’ cevabını aldığını ifade eden Aydoğan, Bizlere şunu empoze ettiler. ’ Biz adam olmayız, bizim işimiz çok zor. Avrupa gelişmiş, biz geri kalmışız’. Bu kesinlikle böyle değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir ülkedir. Altı ay kadar önce yaptığım gelişmiş bir ülke ziyaretinde şunu gördüm ki, orada bir okulda bunca lise öğrencisini bir araya toplayarak asla konuşulamaz, bu bizim güzelliğimizdir. Dünyada öğretmen sınıfa girince öğrenciler ayağa kalkmaz. Terbiye, nezaket, büyüklere, anne-babaya, öğretmene saygı; anne-babanın yanında ayak ayak üstüne atmamak gibi değerler sadece bizde var. Bunlar erişilemeyecek değerlerdir." dedi.
NE YAPARSAN KENDİNE YAPARSIN
Dünyadaki kaygı verici durumlardan birinin de obezite olduğunu özellikle vurgulayan Aydoğan, "Ülkeler obezite ile savaşıyor. Türkiye dünyanın 16 büyük ekonomisi içerisinde yer alan büyük bir devlettir. Türkiye nüfusunun %35’i 30 yaş altındadır. Bunlar tüm dünyanın imrendiği özelliklerimizdir. Özgüven sahibi olalım. Bir eğitimci ve yazar olarak sizlerden istirham ediyorum, kitap okuyun. Kitap okumak bir öğrenci, bir liseli olarak vazgeçilmez olmalıdır. Dil öğrenin demiyorum, nasılsa öğreneceksiniz. Ama mutlaka kitap okumalısınız. Doğu ve Batı klasiklerini mutlaka okuyun, kendi kültürümüzü ve değerlerimizi öğrenin, bilin. Mevlâna’nın Mesnevisi başucunuzda daima bulunsun. Bugünden kitap okumaya başlarsanız dünyaya çıktığınızda kendinizi fark edeceksiniz. Eğer bu işi 50 yaşınıza bırakırsanız hiçbir şey olamazsınız. Kendi kendinize söz verin. Sağlık gibi bir probleminiz olmadıkça her gün bir sayfa okuyun. Arkadaşlarınız sizi kışkırtsa da, hava çok güzel olsa da, sevdiğiniz sizi terk etmiş olsa da, tüm moral bozucu şeyler kendinize verdiğiniz sözden döndürmesin. Sizlere son sözüm şu olacaktır. Ne yaparsan kendine yaparsın, ne yaparsan kendin için yaparsın!" diyerek sözlerini noktalayan Aydoğan öğrenciler tarafından coşkuyla alkışlandı.
Kâmil Aydoğan; 400 dönüm arazi üzerine kurulmuş bir kampüsten oluşan Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi ziyaretinde, akşam yemeğini öğrenciler ve diğer yetkililerle yemekhanede yiyerek okuldan ayrıldı.