Dünya Bankası Türkiye Ofisi'nden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile birlikte yayımlanan, ''Türkiye'de Kadınların İşgücüne Katılımı: Eğilimler, Belirleyiciler ve Politika Çerçevesi'' raporundaki tespitlere yer verildi ve Türkiye'de kadınların potansiyelinin kullanılmadığına dikkat çekildi.
Türkiye'de aktif olarak istihdam edilen kadınların sayısının artırılmasının yoksulluğu azaltacağına, ekonomide üretimi artıracağına ve çocukların eğitimi gibi sosyal göstergelerde iyileşmelere yol açacağına yer verilen açıklamada, benzer başlangıç noktasına sahip ülkelerde işgücüne katılan kadınların oranı artarken, Türkiye'de bu oranın önemli ölçüde azaldığının altı çizildi. Rapora göre, 1988'de yüzde 34,3 olan kadın istihdam oranı 10 yıl sonra 2008'de yüzde 21,6'ya geriledi. 2006 yılı itibariyle Türkiye'deki kadınların istihdam oranı OECD, Avrupa ve Orta Asya'daki ülkelerin hepsinden daha düşük düzeyde bulunuyordu.
Dünya Bankası Türkiye Deriktörü Ulrich Zachau, konu ile ilgili değerlendirmesinde, kadınların işgücüne katılımının, ''aynı zamanda aileleri için de daha yüksek gelir ve daha iyi yaşam, çocuklar için daha yüksek eğitim ve sağlık hizmeti'' anlımına geldiğini vurguladı. Zachau, Türkiye'de tam zamanlı kadın istihdamının yüzde 6-7 artırılmasının, hem 9. Kalkınma Planı'ndaki hedeflere ulaşılmasını hem de yoksulluğun yüzde 15 azaltılmasını sağlayacağını kaydetti.
Raporu hazırlayan ekipte görev alan Dünya Bankası'ndan Cris Ridao-Cano da eğitime ve mesleki eğitime yapılan yatırımlar ile beceri geliştirme ve girişimcilik eğitiminin cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli yapı taşları olduğuna dikkati çekti.
Eğitimsiz kadın iş bulamıyor
Rapora göre, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi düşük kadınlar, iş bulma konusunda ciddi engeller ile karşılaşıyor. Mevcut işler, genelde kayıt dışı sektörlerde bulunuyor. Bu sektörlerde ücretler düşük ve çalışma koşulları ağır.
Raporda, hükümetin kadınların istihdamı konusunda işletmelerin önündeki engelleri kaldırması, kadınların eğitim düzeyini yükselterek, kadınları çalışmaya teşvik etmesi gerektiği ifade ediliyor. Raporda, yeni işe alınan kadınlar için sosyal güvenlik primi işveren payının 5 yıla kadar sübvanse edilmesi uygulamasının, sağlıklı ekonomik performans döneminde kadınların istihdam oranlarının yükseltilmesine yardımcı olacağı belirtiliyor.
Ev işlerinde ve çocuk bakımında yardımcı olmak üzere bir başkasını çalıştırmanın yüksek maliyetinin Türkiye'de kadınların iş arama faaliyetini engellediği belirtilen raporda, İstanbul'daki kadınların çalışmaya karar vermesi durumunda çocuk bakıcısına ayda 500-600 lira ödemek durumunda kaldığı, ev işlerine yardımcı birinin alınmasıyla bu rakamın daha da yükseldiği vurgulandı. Çalışan kadının yaptığı bu ödemelerin kazancının büyük bölümünü bu amaçla harcamasına neden olduğunun da altı çizildi.
Açıklamada, rapordaki bulguların, Ankara, İstanbul, Erzurum, Gaziantep, Samsun başta olmak üzere birçok ilde düzenlenen toplantılarda tartışıldığı, başlatılan ''Cinsiyet Eşitliği Modeli'' sertifikasyon programının KAGİDER, Sabancı Holding, Koç Holding, Price Waterhouse, Ernst and Young ve diğer özel sektör firmalarıyla yürütüldüğü kaydedildi.
cumhuriyet