Merak edenler bakabilir.
Nüfusumuzda cinsler arasında öyle ciddi bir fark yok.
Fakat, nereye baksan karşında onları görüyorsun.
Bu gün görevim vardı, sınava girenleri saydım, yirmi kişilik sınıfta ondokuz bayana karşılık bir tane erkek vardı.
İgeder'den tasfiye edildikten sonra şimdi Önder'de mesai yapıyorum.
İmam hatip mezunları ve mensupları derneğinde medya tanıtım birimi başındayım.
Biliyorsunuz Önder'in yaklaşık 50 yıldır yayınını sürdüren Tohum Dergisi var, ben bu derginin Genel Yayın Yönetmeniyim.
Bu günlerde Tohum Dergisi'nin 148. sayısını hazırlıyoruz.
Bu arada zor şartlar altında olsa da Öğretmenler Odası dergisini devam ettirmeye çalışıyoruz.
Dergiyi hazırlamaktan ziyade basımını yaptırmak bizi zorlayan.
Sponsorlara ihtiyacımız var, reklam desteği de olabilir.
Biliyorsunuz bizim dergicilik anlayışımız biraz farklıdır.
Dergiciliğin bir kadro hareketi olduğunu ve dergilerin yaşamak için kadro oluşturmak zorunda olduğunu bildiğimiz için her iki dergiye ait müstakil dergi atölyeleri oluşturduk.
Her iki atölyemizde kızlar çoğunlukta.
Yani birilerinin kulağına kar suyu kaçmalı artık, cins-i latifler aldı başlarını gidiyorlar.
Bu gidişle roller değişecek galiba, ufaktan ufaktan çamaşır-bulaşık talimi mi yapsak?
Rahatsız mı oluyorsunuz, diye soracak olursanız derim ki, şikayet babında değil de merak saikiyle soruyorum.
Bazı dostlarım Hocam sen geride kaldın, toplumumuz değişti, şimdiki bayanlar eski hanımefendiler değil, diyorlar.
Hak verdim bu kanaate.
Çok değil otuz-kırk yıl önce bizim annelerimizin kapı arkalarında bir örtüsü vardı.
Hangi iş için dışarıya çıksalar önce kapı arkasında askılı duran örtü bürünülür, öyle dışarıya adım atılırdı.
Dışarıda kalınacak zamanın süresinin önemi hiç yoktu.
Madem ki, dışarı çıkılacak mahremi olmayan gözler ona bakacak, korunma gerekliydi.
Mahrem na mahrem kavramları günlük hayatta yaşayan kavramlardı.
Şimdikiler bu kavramlara karşı oldukça lakayt tavırlar sergiliyorlar.
Kimse kızmasın ama sokağa süslenerek çıkılmaz, mümkünse dikkatleri çekmeyecek bir giyim tarzı tercih edilmeli.
Değerli erkek okuyucularım durum aleyhinize gelişiyor.
Ah-vah etmenin çözüme yönelik hiç bir faydası olmaz.
Hanımları bir biçimde ikna ederek evlere çekmemiz gerekecek.
Aman nazik olun, biliyorsunuz çok çabuk incinirler ve kırılırlar.
Kırıp döktükten sonra kimseye faydası olmaz o işin.
Adil Gülmez
www.turkiyeegitim.com