İsveç, Türkiye için şans

Türkiye konusundaki olumsuz açıklamaların yoğunlaştığı bir döneme denk gelen İsveç Dönem Başkanlığı, Ankara açısından bir şans oluşturuyor, ancak bu Stockholm'un açık çek vereceği anlamına da gelmiyor. İsveç, altı ay boyunca Türkiye konusunda taahhütlere bağlılık ile bazı ülkelerin çekinceleri arasında denge kurmaya çalışan bir strateji izleyecek.
Türkiye, İsveç Dönem Başkanlığı sırasında müzakerelere yeni bir ivme kazandırma amacında. Bu hedef İsveç tarafından da paylaşılıyor. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, bu konuda gerçekçi bir politika izleyeceklerinin sinyalini vererek, “Müzakerelerin ilerlemesi için bastıracağız, ancak bu sadece bizim elimizde olan bir şey değil. Aday ülkeler de gerekli reformları yapmalı ve müzakere sürecinin gerektirdiği teknik beklentileri karşılamalı” dedi. Reinfeldt, müzakereler konusunda “adil bir aracı” rolü oynayacaklarını söyledi.
Türkiye'nin limanlarını Rum bandıralı gemilere açmasını öngören Ek Protokol'le ilgili değerlendirme İsveç döneminde yapılacak. Türkiye aralıkta yapılacak bu değerlendirmenin “giyotin” etkisi yaratmayacağı görüşünde. İsveç de konuyu dramatize etmeyen ve Ada'daki gelişmelerin son dakikaya kadar nasıl seyredeceğini görmek isteyen bir politika izlemekten yana. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye'yle müzakereleri de olumlu şekilde etkileyeceğinin sinyalini verdi. Bildt, “Çözümsüzlük durumunda Ada'nın geleceği açısından son derece ciddi bir durumla karşı karşıya kalırız. Bu durumda bunun Ada'nın birleşmesi için son şans olup olmadığı tartışılmaya başlanır” dedi.
Milliyet