İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından hazırlanan kitap, “İstanbul’un 100 Kaybolan Eseri” ismini aldı.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul’da Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde birçok tarihi yapı inşa edilerek İstanbul adeta bir açık hava müzesine dönüştürülmüştür. Oluşturulan bu eserler zaman içerisinde doğal afetler veya bilinçli tahribat ile ortadan kalkmış, kaybolmuş ya da kaybolmaya yüz tutmuştur.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de unutulan bu tarihi eserleri gün yüzüne çıkarmak amacıyla 100 tarihi eserin resimleri ile anlatıldığı bir kitap hazırladı. Kitapta, Osmanlı dönemindeki birçok belgeden eserlerin kısa hikayeleri de çıkarılarak kaleme alındı.
Araştırmacı yazar Fatih Güldal tarafından toparlanan kitap, İstanbul’un kaybolan envanterinin tamamını görmek isteyenler için kılavuz niteliği taşıyor.
İstanbul’un kopan, koparılan eksik parçalarını hatırlamak ve hatırlatmak amacını taşıyan kitapta, Evliya Çelebi’nin İstanbul’un en ekabir takımının uğrak yeri olarak tarif ettiği hamamlardan, Sezai Karakoç’un “su yerine süs akıyor” dediği çeşmelere; Fatih Sultan Mehmed’in hocasının da ders verdiği Ayasofya medreselerinden, yol geçecek diye yanlışlıkla yıkılan camilere; otuzdan fazla locası bulunan Osmanlı’nın ilk saray tiyatrosundan, işgal günlerinde Fransız askerlerine Cumhuriyet sonrasında ise futbol müsabakalarına ev sahipliği yapan Topçu Kışlası’na kadar günümüze ulaşamamış ama tarihte iz bırakmış 100 eser yer alıyor.
İşte o eserlerden bazıları: