CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçime 35 gün kala AKP'nin oylarının giderek düştüğünü, Başbakan'ın hırçınlığının da bundan kaynaklandığını söyledi. AKŞAM gazetesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, seçime katılım oranını yüzde 90 olarak öngördü, 12 Haziran sonrası için uyarılarda bulundu. CHP liderinin mesajları şöyle:
- OYLARI DÜŞÜYOR: Başbakanın hırçınlığı, oylarının düşmesinden. O da görüyor. Bir ara hedeflerini yüzde 60 olarak söylüyorlardı. Şimdi o oylar deste deste iniyor. Bildiğim kadarıyla 43'ten 40'a düştüler. Daha da inerse herhalde bunlar çıldırırlar.
- KATILIM TAHMİNİ: Bu seçimlerde katılımın yüksek olacağını düşünüyorum. Yüzde 90'lara varabileceğini tahmin ediyorum. Yaz tatiline denk gelmedi, insanlar kararlı. Kars'ta bir üniversite öğrencisi kızımız mektup verdi. 'Ailem İzmir'de, oyumu da kullanmak istiyorum. Ama ailemin durumu iyi olmadığı için otobüs biletimi siz alır mısınız' dedi. Biz de 'hay hay' dedik.
- PROJELER TUTTU: İstanbul'da gençler ve kadınlar düşündüğümüzden çok daha iyi siyasete ısınmış durumdalar. Bu, partinin hem geleceği hem de seçimlerde aranan enerjinin yakalanması açısından önemli. Dün (önceki gün) varoşları da gezdik. Güzel bir tablo var. Bir şey daha bize dinamizm kazandırıyor. O da bu dönem ürettiğimiz projeler. Bu projeler tuttu. Daha iyi çalırşak kazanırız. Son dakikaya kadar çalışmamız lazım.
- SERTLİĞİN DOZU ARTMAZ: Meydandaki uslübun daha da sertleşeceğini sanmıyorum. Benim açımdan sertliğin dozu artmaz. O'nun için artar. Miting meydanlarında şöyle bir zorluğum var. Konferans salonunda konuşsam çok güzel, sakin rahat. Miting meydanları öyle değil. Düşünün binlerce kişi gelmiş. Onlara ders verir gibi anlatsanız, uyutursunuz. O kitleyi hem ayakta tutacaksanız, hem heyecan sürekli olacak. Yumuşak üslup kullandığım bölümler de var. Ben onların çok kullanılmasını isterim. Yumuşak, sade onlar da alkış alıyor. Ama medya onları sevmiyor. Medyanın sevdiği, o onu söyledi, bu bunu söyledi. Karşı karşıya getirmek. Söylenenlere yanıt vermemeye çalışıyorum. 'Bunu söyledi niye susuyorsun' deniyor. Yanıt veriyorsunuz, bu kez başka yerden, 'Niye bu kadar sertleşiyorsunuz, cevap vermek zorunda mısın. O nederse desin, siz hiç cevap vermeyin' deniyor.
- GÜNEYDOĞU İDDİASI: Güneydoğu'da oylarımız yükselecek, bunu görüyoruz. Milletvekili de çıkaracağız. Ama öyle Batı'da olduğu gibi çok ciddi rakamlara ulaşacağımız anlamında değil, onu da söyleyelim. Beni şaşırtan Siirt ve Muş oldu. Hele Muş, düşündüğümden farklıydı. Müthiş bir meydandı. En iyi olduğumuz bölgeler Ege ve Marmara. Bursa-Balıkesir'den de umutluyuz. Eski demokrat, DYP oylarını alabilirsek...
- AKP STATÜKOCU: AKP'nin statükocu olduğu gerçeğini kamuoyu önüne serdik. Kim ne derse desin. Değiştiğini, değişimden yana olduğunu söylüyor ama statükonun korunmasını istiyor. Biz onun gerçek yüzünü çıkardık. Bunu, darbeye imkan tanıyan 35. Madde'nin değişmesi, seçim barajının düşürülmesi isteğimizle ortaya koyduk. Demokrasinin önündeki en büyük kayıp yüzde 10 barajı. Bizim önerimiz yüzde 7. Ama tartışmaya açığız. 5 derlerse 5'i, 3 derlerse 3'ü de kabul ederiz. Sonuçta, bir şekliyle halkın iradesinin parlamentoya yansımasını istiyoruz.
- TABLO DEĞİŞECEK: Toplumun üzerinde müthiş bir baskı var. Mesela Kars'a gittik. AKP'nin güçlü olduğu, bizim milletvekili çıkarmadığımız bir yer. Olağanüstü tepki var. Bunun yanında memnun olanlar da var. Baskıdan dolayı insanlar düşüncelerini söyleyemiyor. Bizim otobüse, etrafa bakıp da el kaldıranı biliyorum. Bu tabloyu değiştirmek zorundayız. Ben şuna inanıyorum: Türkiye'nin CHP iktidarına ihtiyacı var. Bütün sağduyulu insanların bunu görmesi, bilmesi lazım.
- GERİLİM ARTTI: Bölgede, bu ara gerginlik tırmanmış. Hiçbir hükümete verilmeyen destek bunlara verildi. O kadar ciddi destekler verildi ki, 'Bu sorunu çözün. Lanet olsun nasıl çözerseniz çözün.' Sayın Başbakan şimdi 'Sorun yok' diyor. Sorun yoksa, peki bu Güneydoğu'daki olaylar niye var? Görüşmeler yapılıyor. Pazarlıkların perde arkasında ne var, kimse bilmiyor? Sorun daha kötüye gidiyor. Hükümet üzerine düşeni yapmadı. Çözüm için çaba harcamadı.
- RANT İMPARATORLUĞU: Gülen cemaati, AKP'yi destekliyor. Maddi açıdan da avantajları var. AKP zaten rant imparatorluğu. O alandan beslenenlerin bütün korkusu, AKP'nin gitmesi. O nedenle vargüçleriyle AKP iktidarına destek veriyorlar. Bazı konulardaki yanlışlıklar, cemaate yönlendiriliyor ve kararı veren bürokratların, yargıçların cemaatten olduğu söyleniyor. Ama atamaları yapan siyasi otoritedir. Alt kesimi suçlamanın mantığı yok. Suçlayacaksanız siyasi otoriteyi suçlayacaksınız.
- YGS MEYDANLARDA: Bütün miting meydanlarında YGS var. Gençlerin elinde pankartlar, haksızlığa uğradığını düşünüyorlar. Haksızlığa da uğradılar. Hatırlarsanız, savcı bir açıklama yaptı. Sürprizlerimiz olacak diye. Ben de o sürprizleri bekliyorum.
Seçimde hileye dikkat
- Sağlıklı seçim ortamının özellikle kırsalda olmadığını herkes biliyor. Kırsalda vatandaş sandığa bile gitmiyor. Onun yerine birileri oy kullanıp sandık kapatılıyor. Biz bir çağrıda bulunduk, dedik ki YSK'ya, 'Arkadaş, seçimlerde hile var mıdır yok mudur falan filan diye, bütün bu söylentileri sona erdirmek için sandık tutanaklarını kendi internet sayfana koy. Kaç yüz bin sandık var? 300 bin sandık. 300 bin tutanağı koy. Bu talebimiz reddedildi. YSK imkanım yok diyor, var aslında. Bunu şunun için önemsiyoruz: 'Seçime hile karıştı' söylentilerini sonlandırmak, gerçekten de bazı yerlerde sandığın güvenliği her zaman tartışma konusu olduğu için. Sandık görevlileri oralara gidemiyor, görevliler gitse dahi partililer gidemiyorlar. Böyle sorunlar var.
Kıyafet tercihi hanıma ait
- Giyimiyle ilgili esprili bir yanıt veren Kılıçdaroğlu, 'Kıyafet tercihi hanıma ait' diyerek, ekledi: Bazen imaj uzmanları mail atıyor, 'Genel Başkan'ın imaj uzmanı yok mu, çok kötü giyiniyor' diye. Gerçekten acaba şunu giysek, bunu giysek diye araştırmam. Kartal'da tapu dağıtım sırasında, genç birisi 'Parka versem giyer misin?' dedi. 'Memnun olurum' dedim ama sonra getirmedi.
İzmir operasyonu siyasi bir hedef
- İzmir halkını ikna edemiyorlar. Hangi kanaldan gidecekler. CHP'li belediye kanalından gidecekler. Nasıl yapacaklar? Develetin bütün gücünü kullanarak, baskı yaparak. Polisi ve yargıyı kullanarak CHP'yi baskılayacaklar. Ama bu ters teper. İzmir'in insanı aydın insanlar. Her şeyi bilen insanlar. Bu doğrudan siyasi hedef. Bilinçli yapılan bir şey. AKP açısından işe yaramaz. Ben de ters tepeceğine inanıyorum. Zaten hemen 10 bin kişilik miting yapıldı. En küçük CHP'li belediyelere müfettiş gider ama AKP'lilere gitmez. Beşiktaş'a yedi yılda 60, Bakırköy'e 97 müfettiş giderken, Kayseri'de bir kişi bile yok. İzmir, Muğla, Mersin yine öyle. Sabah akşam denetleniyor.
Dertliyiz, sitemize YSK listesini koyduk
- Projelerimizin evlere girmesinin temel yolu TV reklamları. Öyle çevreler var ki, sadece Samanyolu'nu, Kanal 7'yi izliyor. Bunları izleyen ailelerin bize bakışı değişiyor. Hatta bazıları 'Bizim televizyon veriyorsa bu mutlaka doğrudur' diyebiliyor. Sırada yeşil kartla ilgili reklam var. Ayrıca yerel medyada da reklamlarımız var. Çiftçi reklamları gibi. Bir de sosyal medyada, AKP'nin reklamlarına karşı reklam. Kamyon şoförüyle yapmışlar. Bizim arkadaşlar da onun tam aksi yine bir kamyon. İşte bu sefer, deposunda yağ yakan şoförün derdi var. Finalde, sandığa gidin çağrısı olacak. Tabii bu konuda derdimiz var. Bu sefer internet sitemize YSK listesini koyduk. Herkes kayıtlı mı diye baksın diye.
AKP iktidarını ülke kaldıramaz
- Türkiye yeni bir AKP iktidarını kaldıramaz. AKP'nin yeniden iktidara gelmesi halinde her şey olur. 9 yılda Türkiye'nin hangi sorununu çözdüler. Hiçbir temel sorunu çözülmüş değil. Tam tersine yeni sorunlar eklenmiştir. Dış politika, ekonomi, eğitim, ulaşım, deprem dahil. Çözmeye de zaten niyetleri yok. Başarılı gibi gösteriliyor ekonomi, sıcak paraya teslim etmişler. Kürt sorununu depoya indirdiler. Toplum gittikçe geriliyor. Başarılı iktidarda aslında toplum gerilmez. Tam tersine kutuplaşma artıyor.
http://www.aksam.com.tr/iste-benim-iktidar-formulum--38676h.html