İstanbul'da birinci olan Türkiye'yi alır

Kadir Topbaş ve Aziz Babuşçu; iktidarın İstanbul kaptanları...
Berhan Şimşek, CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun yeni kale komutanı, ama kurmay olarak bir de Gürsel Tekin'i sayın, 'Niçin?' demeyin anlatacağım.
'İstanbul ve belediyecilik' bahsi açıldığında Mustafa Sarıgül'ü de göz ardı edemeyiz.

MHP, siyaset oyununun ana aktörlerinden, 'genel parantezde' bahsedeceğiz ama İstanbul'da 'Neden güçlü değiller?' sorusu için ayrı bir paranteze ihtiyaç var.

Bir süredir dikkatimiz 'dünya kentimizde üretilen politikaya ve stratejilere' yoğunlaşmış durumda. Sebebi açık:

'Referandum yakın, hemen ardından genel seçim kapıda...'
Bitmedi, sandıklar açıldığı gün Türkiye'de herkes bir yandan yeni hükümet senaryolarını konuşurken, diğer yandan 12'nci cumhurbaşkanı spekülasyonları dolaşıma sunulacak. Hele de koalisyon ihtimali oluşursa... İstanbul bütün bu anahtarların kilidi.

İşte bu nedenle referandumda İstanbul'un nabzını tutmak, genel seçimlerde Anadolu ile Rumeli'nin bu kavşak noktasında neler yaşanacağını anlamak için görüşmeler yapıyoruz. Topbaş'la, Babuşçu'yla, Şimşek ve Tekin'le, ilçe belediye başkanlığı yapan diğer önemli isimlerle ve tabii ki Sarıgül'le de...

Önümüzdeki günler boyunca aktaralım, bakın nasıl bir tablo şekilleniyor.

İktidar yolu...
Son yerel seçimlerde belirginleşen ve şu anda genel kabul gören gözlemlere göre 'İstanbul'da AK Parti ile CHP arasında kıran kırana rekabet' yaşanıyor. Önemli oranda dengeli bir mücadele... Güçler dengesi...
Kılıçdaroğlu'nun belediye başkan adaylığıyla birlikte artan ivme, son gelişmelerin ardından iktidar partisiyle CHP'yi iyice birbirine yaklaştırmışa benziyor.

Şunu biliyoruz:
İstanbul'da birinci çıkan parti, o seçimde iktidara oturuyor, bu olmadığı zaman bir sonraki seçimde iktidar oluyor. Bizim politikanın ana taşıyıcısı, bir anlamda lokomotifi İstanbul...

Seçmen sayısı itibarıyla kritik. Düşünsenize, yeni düzenlemeden sonra bu kez tam 84 milletvekili çıkaracak.
Ama İstanbul siyasal anlam ve değer olarak bundan çok daha güçlü sembollere sahip.

Bir kere 'siyasetin trend yaratıcısı'.
Burada bir politik figür gelişmeye başlayınca bir süre sonra dalga dalga Anadolu'yu etkisi altına alıyor. Erdoğan gibi Kılıçdaroğlu da bunun canlı örneği...

Medyanın merkezinden bahsediyoruz, hareketi ve onun aktörlerini halk yakından tanıyor. Her akşam evlere konuk oluyor. Sonra da hayatın bir parçası haline geliyor.

Berhan Şimşek'ten Topbaş'a sitem telefonu
CHP'nin İstanbul İl Başkanlığı'nı Berhan Şimşek'e teslim ettikten sonra Gürsel Tekin yine hayli aktif. Bir yandan İstanbul'u izliyor, diğer yandan Anadolu yollarında. Dün Kars'taydı. Sık sık gazetecilerle İstanbul'da yemekte. Bugün yayımladığımız röportajında ilginç açıklamaları var. İstanbul'da 'iki kutuplu çatışma hali' yerine 'işbirliğine dayalı rekabet zemininde' çalışabilirlerse Berhan Şimşek'le iş çıkarırlar, göreceğiz.
Kadir Topbaş'la görüşmemizde ise öncelikli gündem merkez siyasetiydi. Başkan, referandum için hem Türkiye genelinde hem İstanbul'da 'yüzde 55 oranında evet' bekliyor.

Peki Topbaş'a, 'Ankara yolu' gözüküyor mu?
İkinci döneminin sonunda olabilir, yani 2014...
Melih Gökçek bir zamanlar demişti ki, 'Siyasette güç ve iktidar sıralaması; Cumhurbaşkanı, Başbakan, İstanbul Belediye Başkanı, Ankara Belediye Başkanı...'

Sohbetin detayına girmeyelim, başkanın başı bakanlarla derde girmesin, laf aramızda Topbaş da aynı görüşte.

CHP'nin ve Berhan Şimşek'in durumunu sordum, ilginç bir detayla karşılaştık. Berhan Şimşek, Topbaş'ı arayarak sitem etmiş ve 'Başkan herkesi aradı, bir tek senden ses çıkmadı. İnsan bir tebrik telefonu açmaz mı?' demiş.

Meğerse başkan, Berhan Şimşek'in seçildiği gün 'Topbaş çiftliğini yıkmaya geldim' sözüne kırılmış. 'Böyle siyaset mi yapılır?' diyor.
İsmail KÜÇÜKKAYA_AKŞAM