HÜRRİYET, Mavi Marmara baskınının ardından bozulan ikili ilişkileri onarmak üzere çoğunlukla Cenevre’de yapılan gizli görüşmelerin perde arkasını araştırırken, çok önemli bir ayrıntıya ulaştı.
Geçen Aralık başında Hayfa’da çıkan orman yangınına müdahale için Türkiye’nin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2 yangın uçağını İsrail’e göndermesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da buna teşekkür edip Türk pilotlarla birlikte fotoğraf çektirmesi sonrasında başlayan görüşmelerde, önemli ilerlemeler kaydedildi. Türkiye’nin “özür talebi” ve Mavi Marmara baskınında ölenlerin ailelerine “tazminat ödenmesinde” görüş birliğine varıldı. Ancak, sorunun giderildiğine dair resmi duyurunun yapılmasına kısa süre kala Netanyahu, pamuk ipliğine bağlı koalisyon hükümetinin yıkılacağı endişesiyle özürden vazgeçip, “üzüntü bildirmeyi” tercih etti.
Lieberman korkusu
Netanyahu hükümeti buna gerekçe olarak, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın “özrü” bahane ederek hükümeti yıkabileceğini ve İsrail kamuoyuna daha etkili aşırı sağcı propaganda yapabileceğini gösterdi.
Netanyahu’nun temsilcisi Moşe Yaalon, Türk tarafına “Kamuoyu baskısını anlamanız lazım” mesajını verince, Ankara’nın da yanıtı benzer şekilde, “Bizim de kamuoyumuz var ve saldırıya uğrayanlar Türk. Geri adım atmamız söz konusu edilemez” oldu.