MEB ne yapıyor, niçin böyle davranıyor, anlamak mümkün mü?
Hayır, TEOG diye bir sistem icat edildi.
Bu sistem insanı güldürecek uygulamalara sebebiyet veriyor.
Bakın o komikliklerden biri.
Başörtüsü düşmanlığı kendi ağzından tescil edilen Fatih Altaylı’nın kızını TEOG sistemi Şile imam hatip lisesine kayıt ediyor.
Bu olay üzerine ağzı kalabalık yazarımız oturmuş eviyle Şile imam hatip lisesinin mesafesini ölçmüş. Rekor kendinin sanırken bir de bakmış ki bir çalışanı ona 30 kilometre fark atmış, falan filan.
Sayın Altaylı evinde tedirginlik yaşarken ben de oturup şu yazıyı yazmışım:
Altaylı da İmam Hatip’te
Artık sevinmeliyiz.
Nedeni şu:
Bir zamanlar başörtülü hanımlara, "fahişeler" diyen Fatih Altaylı müptezeli, kaderin cilvesiyle karşı karşıya. Sistem; Altaylı'nın kızını, sınıfları başörtülü kızlarla dolu olan bir liseye, Şile'deki bir İmam Hatip Lisesi'ne yerleştirmiş.
Önemli bir başörtü düşmanını camiamıza kattık.
O da artık kızını bir imam hatip lisesine gönderecek.
Hiç te fena bir kazanım sayılmaz, değil mi?
İşte mutlak takdir sahibi insanı böyle yapar, Sayın Altaylı!
Eleştirirken biraz insaflı olacaksın.
Ağzına geleni kusmayacaksın.
İzanı elden bırakmayacaksın.
Yoksa sosyal medyaya çerez olursun.
Neyse hoş geldin sefa geldin.
Hemen kaçıp gitme.
Seni okulumuzun okul aile birliği başkanı yapalım.
Biraz zenginliğinden, biraz şöhretinden, biraz da çevrendeki zenginlerden istifade edelim.
Buyurun Sayın Altaylı, sizi şöyle alalım.
Şimdi benzer bir örnek daha aksetti medyaya.
Sayın Altaylı Müslümandı oysa Sevgili İshak Haleva, Türkiye Musevilerinin Hahambaşı ve benim de İbranice hocam.
Medyadan öğrendiğimize göre onun torunu da imam hatibe kaydedilmiş.
Haber şöyle verilmiş:
Hahambaşı İshak Haleva’nın torunu TEOG yerleştirmelerinde Şile İmam Hatip Lisesine yerleştirildi.
TEOG da skandallar bitmek bilmiyor. Sonuçların açıklanması ile birlikte veliler ve öğrenciler şok üstüne şok yaşıyor.
TEOG’daki skandallardan biri de Türkiye Musevileri Hahambaşı Haleva’nın torunu Şile’de bulunan İHL’ye yerleştirildi. Evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara yerleştirilen, tercih etmedikleri halde İmam Hatip Liselerine otomatik olarak atanan velilerin yanında Hahambaşının torununun da İHL’ye yerleştirilmesi MEB’in skandallarına bir yenisini daha ekledi.
Vatandaşlar TEOG yerleştirmelerindeki skandalları ibretle izlediklerini ifade ederken, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan şimdiye kadar bir açıklama gelmemesi manidar bulunuyor. (Muhabir.net)
Bu can sıkıcı gelişmelerin muhatabı elbette Milli Eğitim Bakanlığı.
Sanırım bakanlık, bizde bir hata yok, yeni bir sistem deniyoruz, dolayısıyla geçiş sürecinde bu tür aksaklıklar olur ama sistem üzerinden sonra düzeltiriz anlayışı içindeler.
İyi de algı böyle değil.
Bunlar herkesi imam hatipli yapacaklar ya, deniyor.
Bazı tezviratçılar sokaktaki insanı korkutuyor. Malum toplumsal hafızamız pek unutkandır. 28 Şubat sürecinde en ağır hukuksuzluğa maruz kalan imam hatipler bu günlerde kayıplarının bir kısmını geri alıyorlar. Daha kendi öz mallarını geri alamayan imam hatiplere karşı bir fobi oluşturulmak üzere.
“Bunlar bütün okulları imam hatiplere dönüştürecekler bak Müslüman olmayanların bile çocuklarını o okullara kaydediyorlar” deniyor.
Bu tezviratçılara meydanı boş bırakmamak için ellerine kullanacakları malzemeleri vermememiz lazım.
Ve bu bilgiler birikerek bir imam hatip fobisi oluşturulmak üzere.
Bakanlıktaki arkadaşların işleri biraz daha ciddiye almaları ve sokağa da kulak vermelerinde fayda var.
Adil Gülmez