İLKSAN'ın yaptığı açıklama:
Ülkemizdeki en eski mesleki yardımlaşma ve dayanışma organizasyonlarından olan ve 4357 Sayılı Kanun ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak kurulan İLKSAN, 1943 yılından bu yana, yasa ile belirlenen üyelerine karşılıksız sosyal yardımlarda bulunmakta, toplu emeklilik ödemeleri ve ikraz faaliyetleri ile kuruluş kanununda belirtilen amaçları yerine getirmektedir. İLKSAN Tüzel kişiliğinin, üyeleri nezdinde yürüttüğü tüm idari eylem ve işlemler ise yasal olarak yürütme'yi temsil eden makam olan Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile yürütülmekte olup, bu kapsamda mensuplarımızın görev yaptığı merkez ve taşra teşkilatlarına yapılan ve idari işlere müteallik olan duyuru ve tebligatlar, MEB Müsteşarlık makamının onayları dahilinde yerine getirilmektedir.
Yönetim Kurulumuz, 23.08.2015 tarih ve 29454 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3.Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin İLKSAN üyeliklerine ilişkin 9. Maddesi hakkında, Toplu Sözleşme ile ortaya çıkan yeni durum ile 4357 Sayılı Kanunun 11. Maddesi amir hükümleri karşısında, İLKSAN üyeliklerinin icrasına ilişkin olarak Sandık Yönetim Kurulunca nasıl ve ne şekilde bir yol izleneceği hususunu açıklığa kavuşturmak istemiş ve bu amaçla Hukuk Müşavirliği kanalı ile Danıştay 17. Dairesi nezdinde dava açılmıştır.
Açılan davada, 4357 Sayılı Kanunun 11.Maddesi hükmü halen yürürlükte iken Toplu İş Sözleşmesi hükmünü uygulamaya koymanın, İLKSAN'ı yönetmekle görevli yöneticilerin yasalara karşı açık bir eylemde bulunmaları sonucunu doğuracağından bahisle, yasaya aykırı olarak düzenlenen Toplu İş Sözleşmesi hükmünün iptali talep edilmiştir. Danıştay 17. Dairesi konuyu incelemiş veToplu İş Sözleşmesi maddelerinin yasalara aykırı olamayacağından bahisle 17.12.2015 tarih ve 2015/13814 Esas Sayılı kararı ile Toplu İş Sözleşmesinin 9. Maddesinin yürütülmesini oy birliği ile verdiği karar neticesinde durdurmuştur.
Türk Hukuk Sisteminde İdarenin eylem ve işlemlerini, idari yargı yetkisi kapsamında denetleyen en üst merci olan Danıştay tarafından alınan bir kararın bu karardan etkilenen taraflara ivedilikle iletilmesi, kuşkusuz idarenin hem görevi hem de sorumluluğudur. İdare ve idareyi temsil eden memurlar bu görev ve sorumluluğu bihakkın yerine getirmedikçe yasalar önünde sorumluktan kurtulamazlar.
İLKSAN Yönetim Kurulu, mahkeme tarafından Yüce Türk Milleti adına verilen bu kararın, karardan etkilenen tüm taraflara iletilmesi yönünde gerekli yazışmalarını yapmış, bağlı bulunulan İdare ise yine yasa ve hukuka uygun olarak tüm tarafların konudan haberdar olması için gerekli yazışma ve duyuruları resmi vasıtalarla yerine getirmiştir. Hal böyle iken, Danıştay kararının İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)'un amir hükümleri kapsamında taraflara tebliği için İdarece gönderilen yazıya, Milli Eğitim Bakanlığında ki görevi gereği imza atan İLKSAN Denetleme Kurulu üyemiz Sn. Bekir ERDOĞAN, EĞİTİMBİRSEN Sendikasının asılsız ithamları ile töhmet altında bırakılmak istenmiştir.
Özellikle belirtmek isteriz ki Denetleme Kurulu Üyemiz Sn. Bekir ERDOĞAN'ın bahse konu mahkeme kararının taraflara tebliğ edildiği yazıya ilişkin görevinin İLKSAN Denetleme Kurulu üyesi olması ile uzaktan yakından bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu konu İdarenin (MEB) yargı kararlarını, karardan etkilenen taraflara tebliğinden ibarettir ki kanaatimizce Sn. Bekir Erdoğan, Kamu Görevlilerinin Etik Davranış İlkelerinden olan "Kamu görevlileri, çalıştıkları kurum veya kuruluşun amaçlarına vemisyonunauygun davranırlar. Ülkenin çıkarları, toplumun refahı ve kurumlarının hizmet idealleri doğrultusunda hareket ederler" ilkesi doğrultusunda, sorumluluk ve görev bilinci sahibi her devlet memuru gibi yasa ve hukuka uygun olarak görevini yerine getirmiştir.
Diğer taraftan, EĞİTİMBİRSEN sendikası tarafından konuya ilişkin olarak Web sitesinde yapılan haberde, İLKSAN'a ait Kurum Amblemi, ahlaki olmayan bir tarz ve eğitimcilere yakışmayan bir tavırla aşağılanmaya maruz bırakılmıştır. Söz konusu Sendika, kendisine üye olan birçok eğitim camiası mensubunun aynı zamanda İLKSAN üyesi de olduğunu unutmamalı, yasalar önünde 262.000 eğitim neferini temsil eden 73 yıllık kurumu tahkir ve tezyif etmekten bir an evvel vazgeçmelidir.
Demokratik toplumun güvencesi olan Yargı makamlarının kararlarını "zorbalık", bu yargı kararlarının kamusal görev ve sorumluluk çerçevesinde taraflara tebliğini sağlayan yöneticileri"havaleci" sıfatları ile karalamak, İLKSAN Üyelerinin hür iradeleri ile seçilen yöneticilere "üst yöneticiler dururken sizin ne haddinize" demek, İLKSAN üyesi 262.000 kişiye alenen hakaret olduğu gibi şüphesiz,cehalet ve acziyetin de açık bir ifadesidir.
Mevcut durumda sadece Toplu İş Sözleşmesi'nin İLKSAN üyeliğine ilişkin maddesinin yürütülmesinin durdurulduğuna ilişkin yargı kararının tebligatı yapılmış olup, yargı süreci halen devam etmektedir ve üyeliklere ilişkin nihai karar, dava neticesinde belli olacaktır. İLKSAN Yönetim Kurulu olarak yöneticisi olduğumuz kurumu ve kurumun mensuplarının haklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yasa ve hukuk kuralları çerçevesinde korumaya devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.