Değerli dostlar, sevgili meslektaşlarım, kıymetli İLKSAN üyeleri,
Hepinizce malum olduğu üzere önümüzde ki Nisan ayında İLKSAN ilçe temsilcileri seçimlerimiz var. Bir yanda Pandemi koşulları, diğer yanda kısıtlamaların getirdiği sosyal zorluklar itibariyle sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Evvela, sandıkla ilgili görüşü ve yaklaşımı ne olursa olsun tüm üyelerimizi bu demokratik sürece katkıda bulunmaya, adaylık ve oy verme süreçlerine destek olmaya davet ediyorum. Çünkü kanunla kurulan sandıklar arasında yöneticilerini tüm üyelerinin oyları ile belirleyen tek munzam sandık
İLKSAN’dır ve bu da biz eğitim çalışanlarının haklı gururudur.
Tabiidir ki bu seçim sürecinde biz İlksan yöneticileri daha çok çalışacağız daha çok soruya cevap vereceğiz ve üyelerimizin en doğru bilgilere ulaşması için çaba göstereceğiz. Ancak o kadar çok dezenformasyon, o kadar çok manipülasyon var ki inanın mesaimizin önemli bir kısmını bu işlere sarf etmek durumunda kalıyoruz. Bu nedenle, telefonlarına geç dönüş yaptığım, maillerine aynı gün cevap veremediğim, tüm üyelerimizden özür diliyorum. Diğer taraftan suçlama ve ithamlarda seviye o kadar düşürülüyor ki bazen şaşırmaktan ve susmaktan başka çare kalmıyor. Örneğin birisi “2017 yılında Didim Misafirhanesinde eşdosta yer verdiniz ben arayınca yer yok dediniz” diyor, ben diyorum ki “2017 yılında Didim Misafirhanesi İnşaat halindeydi, 2018 yılı Haziran ayında açtık” o zaman diyor ki “yıl ne fark eder?, Bir diğeri, Türkiye Sevdalılarının (-) 3 Milyon bilanço ve %99,1 Enflasyon ile devraldıkları sandıkta, “sade bir üye olarak 244 teyze ile girdiğim günün hesabı içinde aidatlarım kayboldu diyor”, bir diğeri “Ayda 80 TL ye Altın alacaktım İLKSAN bırakmadı, eğer bugün bir tasarrufum yoksa sebebi ayda 80 TL aidat ödediğim İlksan’dır” diyor, bunlar ve benzeri günlük mutat eleştirileri akıl ve mantık çerçevesinde izah etmeye ve doğrusunu anlatmaya çalışıyoruz.
Ancak bir kesim de var ki, ülkemizin geçmiş 15 yıllık yakın tarihi içinde hiç de yabancı olmadığı yöntemleri izleyerek, İlksan üzerinden Türkiye Sevdalılarını ve onları temsil eden kişileri, yalan ve iftira kampanyaları ile yıpratmaya, itibarsızlaştırmaya ve nihayet sandık seçimlerini bu yolla kazanmayı umuyorlar. Yalnız şu noktaya muhakkak dikkat etsinler ki aynı süreçler aynı sonuçları doğurur, kurum ve kuruluşları bu yol ve yöntemlerle ele geçirme taktiği izleyen en son ki haysiyet suikastçıları şimdi neredeler, kimin yanındalar, iyi bakmak, iyi düşünmek lazım.
Yakın bir zamana kadar “İlksan batakta”, “İlksan zarar ediyor”, “devlete kambur, üyeye yük, İlksan’ı kapatmak lazım” diyenler, şimdi okul koridorlarında, sendika lokallerinde “İlksan iyi de yönetimi kötü”, “İlksan’ı biz ayağa kaldıracağız”, “İlksan’da biz daha çok emekli ikramiyesi vereceğiz” diye anlatıyorlar. Değerli üye arkadaşım senden bir istirhamım var, bu zihniyette ki bir sendikacı(güya bağımsız!) sana gelip de oy istediğinde; onlara 2012 yılından beri her platformda karaladıkları bu kurumu, yönetmeye neden talip olduklarını sor ve de ki “ne oldu beyefendi, ne değişti? İlksan’a ne için talipsin, kapatmak, kayyum atamak için her yolu denedin olmadı da yönetme oyunu ile mi kapatacaksın”.
Bir de bu arkadaşların müthiş bir ticari kapasiteleri var, Öğretmenlerin evlilik, doğum, ölüm, cenaze, şehitlik, emeklilik, maluliyet ve afet zamanları için yaptıkları birikimleri ile alacak, satacak, yatırım yapacak, İstihdam açacak anında İLKSAN’ı HOLDİNG(!) yapacaklarmış. İyi güzel de bu zihniyetin KOMBASSAN, YİMPAŞ,
JETPA gibi başarılı çalışmaları yarı yolda mı kaldı ki sıra İLKSAN’a geldi? Sahi ne oldu gurbetçilerimizin 40 yıllık alın teri? Kusura bakmayın tüccar kardeşler, bu milletin karnı bu masallara tok, İLKSAN üyelerinin maceraya atacak kuruşu yok.
Değerli dostlar bu sandığı biz kurmadık, Sandığı yüce Türk milletinin iradesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi 78 yıl önce kurdu ve eğer bir gün kapatılacaksa ona da karar verecek olan yine millet iradesi ve TBMM’dir. Bize düşen eğitimcilerin 78 yıllık emek ve emaneti bulunan bu sandığın varlıklarını korumak ve yaşatmaktır. Hamdolsun Türkiye Sevdalıları 1996’dan bu yana sandığın bir kör kuruşunu, hakkı olmayan hiç kimseye vermemiş, verdirmemiştir. Bakınız Türkiye Sevdalıları bu sandık’ta Türkiye’de hiçbir kurumda olmayan bir uygulama getirmiş, “Maaşında İcra” olan eğitim çalışanına, maaşındaki icrasını kaldıracak kadar borç vermiş, sandık üyesinin icra borcunu ödemiştir. Şüphesiz bu borç daha sonra maaşından taksitle geri tahsil edilmiştir.
Değerli meslektaşım, Belki farkında değilsin ama ödediğin 80 TL aidatlarla 1905 meslektaşınızın evinden İcra yükünü kaldırdınız, son 10 yılda 170.000- Eğitimcinin Ailesine 1.5 Milyar TL sosyal yardım ödemesi yaptınız, Evlenen, doğum yapan, malul olan, afete veya teröre maruz kalan üyelerimizin yanında siz vardınız, vefat eden meslektaşınızın yardımınıza siz koştunuz, cenazesini siz kaldırdınız, Büyük Marmara depreminde, Van depreminde, Elazığ depreminde ve İzmir depreminde eğitim çalışanlarının yanında aslında siz vardınız, İLKSAN sadece sizin meslektaşınıza elinizi uzatmanızı sağlayan bir vasıtaydı.
İLKSAN ve onu emanet ettiğiniz Büyük Türkiye sevdalıları sade bir emanetçi, derdimiz ve tasamız bu emaneti, macera heveslerine alet etmeden, titizlikle ve ihtimamla, içinde bulunduğumuz ekonomik gerçekler ışığında daha iyiye ve daha faydalıya dönüştürmek. İlkemiz doğruluktur, Ülkümüz İLKSAN’ın her üyesine en doğru zamanda ve en faydalı hizmeti vermektir.
Bakın bir yılı aşkın bir zamandır Genel Müdürlüğümüz KANSER yardımı için çalışmalar yapıyor, dünya ölçeğinde hizmet veren sigorta kuruluşlarının çalışmalarını inceliyor ve uzman kişi ve kuruluşlardan maliyet/fayda bilgilendirmeleri alıyor. İnşallah 2021 Genel Kurulundan sonra bu konuda önemli mesafeler kaydedeceğiz. Yine bildiğiniz gibi 4357 sayılı kanun gereği İLKSAN üyesi olup emekli olanlar, isterlerse sandık üyeliğine devam edebiliyorlar. Yasanın bu hükmünden hareketle “Sandıkta 2. Emekliliği Getiriyoruz” yani emekli olup meslekten ayrılan üyemize isterse toplu emeklilik ikramiyesi ödenecek, isterse de sandıktan 2. Emekli aylığı bağlanacak. Bu konuda ki çalışmalarımızı Hacettepe Üniversitesi ile yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz.
Bir değerli yol arkadaşımız geçenlerde İLKSAN hakkında bir yazı kaleme almıştı, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye başlıyordu yazı, evet dostlar el-hak, doğru bir yaklaşım, söylenenlere değil işimize bakınız. Bugün emekli yardımı dışında ki Sosyal Yardım ödemelerini e-devlet’e taşıdık. Üyemiz evrakla uğraşmadan ister mobil uygulamadan, ister e-devletten tek tuşla yardım başvurusu yapıyor, başvurunun bize ulaşmasından sonra en çok 3. Ödeme periyodunda para hesabına havale ediliyor. Sandığın kayyımdan devralındığı 1996 yılında 1 maaş kadar olan İkramiye çok şükür 10 maaş seviyesine çıkarıldı, doğum, cenaze, sağlık destek yardımlarını ilk defa biz getirdik. İsteyen her üye sorgusuz sualsiz 60 Bin TL ikrazı başvurduğu hafta alıyor. İkrazda kurum yöneticisi onayını kaldırdık. Türksat ile yaptığımız entegrasyonlar bittiği takdirde ikrazda evrak yerine online başvuru getireceğiz. Yukarıda da değindiğim gibi İcra ikrazını biz getirdik. Üye sayısı 10 Bini geçen illerimizde Konukevleri açtık. Ziraat Bankası ve Darülaceze gibi kamu kurumları aracılığı ile gayrimenkul yatırımları yaptık. Buradan açıkça ilan ediyorum, bu icraatlarımızın herhangi birinde zerre kadar şaibe iddiası olan varsa, buyursun benden istediği evrakı istesin vereyim, istediği Cumhuriyet Savcılığına başvuru yapsın.
Elbette bu yaptıklarımızı kâfi görmüyoruz, Ülkemizde giderek büyüyen bir sorun haline gelen “yaşlı bakımı”, “geriatri” ve “yaşlı konukevi” modelleri üzerine çalışıyoruz. İnşallah Bolu-Karacasu’da 1946’dan beri atıl bekleyen araziye yanında 2018 de satın aldığımız 5 dönümlük araziyi de ekleyerek emekli olan ve bakım ihtiyacı hisseden bütün üyelerimiz için “yaşlılar konukevi” kompleksi inşa edeceğiz. Önümüzde ki 3-4 ay içerisinde, işimiz eğitim diyerek okullar zincirinin ilk halkası olarak Ankara Çayyolunda ki okul projemizin temelini atıyoruz. Şirketimiz tarafında işletilen Turizm yatırımlarımızı etkinlik ve verimlilik açısından yeniden değerlendireceğiz. Gerekirse bu sektörle ilgili yeni kararlar alacağız.
Bir söz de var ki o da sandığın konuşulduğu her ortamda ağızlarından “çiftlik, peşkeş” kelimelerini düşürmeyenleri ifade ediyor; “Kişi kendinden bilir işi”. Evet, bu zatlar, “çiftliğe çevirdikleri liyakat-sadakat sisteminden nemalanıp, makamı mevkiyi peşkeş çekmeyi iyi bildiklerinden” bu ihtisas alanlarını her yerde ve herkesçe kaim zannediyorlar. Sandığımızın ortalama 86 KPSS puanı ile personel aldığını, uzman personelin tamamının fakülte mezunu olduğunu, önemli bir kısmının yüksek lisansını bitirdiğini ve halen doktora çalışması yapanlar olduğunu hatırlatmamda fayda var. Bir de şu hususu hiç unutmamak gerekir ki Büyük Türkiye Sevdalılarının olduğu her yerde; emeğe saygı, tecrübeye hürmet, makama liyakat, şekavete de adavet vardır.
Değerli Dostlar, mevzu İLKSAN olunca paylaşacak çok derdimiz, anlatacak çok işimiz var bu nedenle sözü de çok uzatmak istemiyorum. Başlangıçta da ifade ettiğim gibi koşullar ne olursa olsun sizleri 3 Nisan’da sandığınızın seçimleri için sandığınıza sahip çıkmaya davet ediyor, hassaten istirham ediyorum. Bu seçim sürecinde aslı astarı olmayan beyanlarla zihinlerinizi meşgul edenlere de itibar etmemenizi tavsiye ediyorum. Bir sözümde birkaç gün önce Kocaeli ilimizde İlksan Temsilciliği aday açıklaması yapan bir başkanın yaptığı gibi karşısında mikrofon bulunca, iftira hezeyanlarından uzak duramayanlara; dikkat edin salgın hastalık var, kimin ne zaman ne olacağı belli değil, maazallah dilinizde iftira ile hak vaki olursa! Yolumuzun kurucusu, serdarımız olan serveri enbiya ne demişti; “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!” (Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, V, 663)
TUNCER YILMAZ
İLKSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI