İlkokul diploması bile yok ama...

Londra'da yaşayan Türk işadamı Hüseyin Özer, Amerikan bilgisayar şirketi IBM'in (International Business Machines-Uluslararası İş Makineleri) düzenlediği 'Yiyecek İçecek Sektörü Çözümü Toplantısı'na konuşmacı olarak katılacak. İlkokul mezunu bile olmayan Özer, burada yapacağı 45 dakikalık konuşma için 50 bin dolar yani yaklaşık 70 bin TL alacak.

Amerikan bilgisayar şirketi IBM'in İstanbul'un Levent ilçesindeki binasında 22 Ekim Cuma günü gerçekleştireceği 'Yiyecek İçecek Sektörü Çözümü Toplantısı'na, dünyanın bir çok ülkesinden yerli ve yabancı çok sayıda restorant işletmeci katılıyor.

IBM, toplantıya Londra'dan konuşmacı olarak davet ettiği Türk işadamı Hüseyin Özer'e, burada yapacağı 45 dakikalık konuşma için toplam 50 bin dolar ödeyecek.IBM ayrıca, ünlü işadamını birinci sınıf uçak bileti ve lüks otel masraflarınıda karşılıyor. Hüseyin Özer DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Tokat Reşadiye doğan ve ilkokul diploması olmamasına rağmen dünyanın önde gelen üniversitelerinde düzenlenen konferanslara konuşmacı olarak katılan Hüseyin Özer, “IBM, restorancıları toplamış, sanırım onlara bilgisayar satacak. Konuşmacı olarak da beni çağırmışlar. İlk olarak İstanbul'da 500 kişinin katıldığı bir konferansta konuşma yapmıştım. Bu sırada IBM yetkilileri de orada bulunuyormuş. Herhalde hoşlarına gitmiş...Para teklif ettiler. Ben de tamam o kadar yeter dedim.İlk defa ücretli konuşma yapacağım böylece” dedi.


DAKİKASI 1000 DOLARA KONUŞACAK
IBM'in yaptığı teklife ilk olarak sıcak bakmadığını vurgulayan Özer, “İşim var, gücüm var gelemem dedim. Ondan sonra para teklif ettiler. Bende 'parayı vakfa bağışlayacağım' diyerek kabul ettim.Bizim bütün sistemlerimiz değişiyor.IBM, restorantamızın bilgisayar sistemini yeniden kurmayı kabul etti.Böylece bir anlaşma yaptık. Doğrusunu söylemek gerekirse 50 bin dolar.Yani dakikası 1000 doları geçiyor sanırım.Burasının vakıf olması nedeniyle bu para zaten benim olmayacak. Vakfa giden para. Umarım restorancılar beni dinlemek ve benimle sohbet etmekten memnun kalırlar. Umarım IBM'de sevinir bu işe ve bol bol bilgisayar satarlar” diye konuştu.


“İLKOKULA GİTMEDİ, ÜNİVERSİTELERDE NUTUK ATIYOR”
İngiltere'nin saygın üniversitelerinden Wesminister Üniversitesi yetkililerinden aldığı işbirliği teklifinin ardından bu üniversite tarafından 'eğitmen' ünvanına sahip olan Özer, “Kendi restorantımda öğretim üyesiyim zaten. Sürekli öğretiyorum. Middlesex Üniversitesi'nden geldiler: “Çok restorancı çıkarıyor, çok insan yetiştiriyorsun. Gel beraber yapalım bu işi” dediler. Bende 'olur, buyurun birlikte yapalım' dedim. Middlesex Üniversitesi ile Özer Restorant birleşti şu anda.Ben oraya gidip ders vermiyorum. Benim bölümümü burada yapıyorum. Kendi bölümleri için de onlar buraya geliyorlar.Gençler üniversiteye oraya gitmiyorlar. Sadece kaydını oraya yaptırıyorlar sadece.Bizde çalışıyorlar.Haward Üniversitesi gibi...Maaş alacak, yemek yiyecek ve bir de sertifika alacaklar. Şu anda deneme durumunda.Talep oldukça fazla. Zaten üniversite olduk.İlk defa bir restorant üniversite oldu. Bende hoca oluyorum burada” şeklinde ifade etti.


ÖZER RESTORANT ÜNİVERSİTE OLDU
Özer şöyle devam etti: “Benim bir İngilizce öğretmenim vardı. Bir gün bana şunu söyledi: “Regent Street'te bir deli var.Önüne gelene “siz delisiniz” diyormuş. Onlarda “sen delisin' dedikleri zamanda, raporu çıkartıp “bakın hastaneden yeni çıktım.Deli raporum var benim” diyormuş. Şimdi bu da ona benziyor. İlkokul mezunu değilim ama yazarlık yapıyorum, yazı yazıyorum bazen. Bütün dünyada satan bir “Sofra Cook” diye bir kitabım var. Dünya'nın en büyük kitapçısı yazdırdı bana. Teklif onlardan geldi. O kitapta vakfa aitti. Bunun üzerine, geçenlerde Westminister Üniversitesi'nden bir kişi yazı göndermiş “sana bir diploma verelim ” diyor. Bende 'teşekkür ederim verin' dedim. Daha almadım diplomayı. Alırsam cebimde taşıyağım. IMB'in teklifini cebimde taşıyamıyorum. Şimdi 'ilkokula gitmemiş millete nutuk atıyor' diyecekler. Deli raporunu cebinden çıkaran adam gibi olacağım...Daha o duruma gelmedim. Diplomayı alayım üniversiteden ondan sonra...Şimdi sadece konuşmaya gidiyorum. Daha önce gittiğimde çok sevmişler. 20 dakikalık konuşmayı 35 dakikada ancak bitirebildim. Çok eğlenceli olmuştu. Umarım bu defa da öyle olur.”

Milliyet