Eğitim-İş olarak, İzmir'de öğrencilerin, ikili eğitim ve kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle, gün aydınlanmadan yollara düşmesine ve gece karanlığında evlerine gitmek zorunda kalmasına tepki gösterdik.
Genel Başkanımız Kadem Özbay, İzmir'in Kemalpaşa İlçesi'ndeki, Ayşe Hatun Türkmen Ortaokulu ile birlikte ikili eğitim yapan Ulucak Anadolu Lisesi'nin önünde, İzmir 2 No'lu Şubemiz ve öğrenci velileriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Öğrencilerin çıkış saatinde, karanlıkta elinde fenerle basın açıklaması yapan Özbay, uygulamanın her yönüyle sıkıntılara neden olduğunu söyledi. Özbay, şöyle konuştu:
''2019 yılında ikili eğitime tamamen son vereceğini vadeden AKP iktidarı, 2021’in sonlarına gelmemize rağmen, bunu gerçekleştirememiş hatta ikili eğitim yapan okul sayısında artış yaşanmıştır. Pandemi sürecinde seyreltilmiş sınıflar oluşturulması gerekirken, bu yapılmadığı gibi derslik sayısı da ihtiyaç oranında arttırılmamıştır. Derslik sayısının yetersizliği nedeniyle sınıf mevcutları artarken, birçok okulumuzda ikili eğitime geçilmiştir. Bu durum beraberinde pek çok sorunu getirmiştir.
"GECE KARANLIĞINDA YOLLARA DÜŞÜYORLAR"
İkili öğretim yapan okullarda öğrenciler ya sabah karanlığında evlerinden çıkıp okul yoluna düşmekte ya da oldukça karanlık saatlerde okuldan çıkıp evlerine gitmektedirler. Bu okullarda sabah ilk derse giriş saati 07.00, son dersten çıkış saati ise akşam saat 20:00'yi bulmaktadır. Hatta ikili öğretim yapan meslek liselerinde öğrenciler 22.00'de okuldan çıkmaktadır. Sabahçı olan çocuklarımız kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle daha günün ağarmadığı saatlerde, öğlenci olan çocuklarımız ise akşamın geç saatlerinde yollara düşmek zorunda kalmaktadır. Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gidip gelmek zorunda bırakılmasının hiçbir mantıklı gerekçesi yoktur. Uyku mahmurluğunu üstünden atamamış çocuklarımızın sabah sabah ışıklar açılacak kadar karanlık sınıflarda ders dinlemeye çalışması hem eğitimcilerimiz hem velilerimiz, hem de öğrencilerimiz için bir çile halidir. Uyku saatinde ve gecenin karanlığında sağlıklı bir eğitim yapılamayacağı ortadayken, öğrencilerden başarı beklemek de mümkün değildir."
''83 OKUL YIKILDI, SINIFLAR BİRLEŞTİRİLDİ''
Okulların pandemiye karşı da halen korunaksız olduğunu belirten Özbay, şunları söyledi:
"Vakalar ülkede bu kadar tırmanıştayken ve mevsimsel gribin semptomlarıyla Covid-19'un semptomları bire bir örtüştüğü için birbirinden ayırmak bu kadar zorlaşmışken, çocuklarımızın sabah ve akşam soğuğunda yola çıkması, toplum sağlığı açısından da risk taşımaktadır. Ülkemizin aydınlık yüzü güzel ili İzmir'de 83 okulumuz depreme dayanıksız olduğu için yıkılmış, yıkılan okulların öğrencileri başka okullara taşınmış okulun kaldırabileceğinden çok daha fazla sayıda öğrenci ve öğretmen büyük bir karmaşanın içerisinde kendi kaderine terk edilmiştir. Bugün burada gördüğümüz görüntünün benzerlerini ülkemizin dört bir yanında görmek maalesef ki mümkün. Kemalpaşa'daki bu okulumuzda Ayşe Hasan Türkmen Ortaokulu ile Uluca Anadolu Lisesi eğitimi birlikte devam ettirmeye çalışmaktadır. Sabah 07:30'da lise seviyesi derse başlarken 10-13 yaş grubundaki ortaokul öğrencilerimiz akşam karanlığında 20:30'da okuldan çıkmaktadır. Benzeri durum Damlacık İlk ve Ortaokulu ile Zennure Mücella Bahçıvan İlkokulu'nda da mevcuttur.
''VALİLİK VE MEB SORUMLUDUR''
Gece saatinde okullardan çıkan ve kışın gün ağarmadan yollara düşen öğrenciler ciddi güvenlik riskiyle de karşı karşıyayken, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valilik bütün başvurulara rağmen bu soruna kulaklarını tıkamıştır. Vurdumduymazlık içindeki yetkilileri buradan uyarıyoruz; öğrencilerimizin veya öğretmenlerimizin başına gelecek bir olumsuzluktan Valilik ve MEB sorumlu olacaktır. Öğrencilerimizin daha iyi şartlarda eğitim alabilmesi için acilen derslik inşalarına başlanmalıdır.''