İDLİB - Burak Karacaoğlu,Eşref Musa
Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde yer alan sığınmacı kamplarında altyapı ve kanalizasyon şebekesinin olmaması, bölgedeki bulaşıcı ve ölümcül hastalık tehlikesini artırıyor.
Suriye'de Esed rejiminin hava saldırılarından kaçarak İdlib'in Türkiye sınırına yerleşen siviller, kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.
İdlib'in kuzeyindeki kamplarda havaların soğumasıyla başlayan sağanak yağışlar foseptik çukurlarını taşırarak kirli suların içme suyuna karışmasına sebep oluyor.
İçme suyuna karışan atık sular da kolera, tifo, ishal, dizanteri, çocuk felci, mantar, uyuz, hepatit ve sıtma gibi bulaşıcı hastalıklara yol açıyor.
"Bu durum ölümlere bile neden olabilir"
Sığınmacıların yoğunlukla yaşadığı Atme bölgesinde El ve El (Hand and Hand) Hastanesi'nde görevli Dr. Halit Halum, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kışın gelmesiyle hasta sayısı katlanıyor. Aileler, çocukların temizliğine mümkün olduğu kadar dikkat etmeli. Yoksa bu durum kalıtsal hastalıklara hatta ölümlere bile neden olabilir." dedi.
Halum, şu anda bağırsak iltihabı, hepatit ve ishal gibi hastalıklara yakalanan çocuk vakalarının bulunduğunu aktardı.
"Su ve kanalizasyon şebekeleri istiyoruz"
Atme bölgesindeki El Muntasir Kampı Müdürü Kemal Halil de yardım kuruluşlarına çağrıda bulundu.
Halil, "Yağmur sonrası içme suyuna karışan atık sular, kampta yaşayanlara hastalık olarak dönüyor. Son derece tehlikeli, ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar olabiliyor. Yardım kuruluşlarından kamplardaki su ve kanalizasyon şebekelerini yapmasını istiyoruz." diye konuştu.
Ambulansların, kamptaki asfaltsız ve çamurlu yollardan dolayı hastaları taşımak için bölgeye giremediğini belirten Halil, kamp sakinlerinin hastalarını belli bir noktaya kadar sırtlarında taşıdığını ifade etti.
Hatay'ın karşısında Suriye tarafındaki sınır hattında yaklaşık 200 çadır kentte 500 bin civarında sivil yaşıyor. Çadır kenttekilerin büyük bölümü Türkiye'den gönderilen insani yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyor.