Danıştay, hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan memurun naklen başka bir yere de atanabileceğine karar verdi.
T.C.
DANIŞTAY
BEŞİNCİ DAİRE
ESAS NO ."2010/965
KARAR NO: 2013/1163
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : TAPU KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ANKARA
KARŞI TARAF (DAVACI):
İSTEĞİN ÖZETİ: E. 1. İdare Mahkemesince verilen 01.07.2009 günlü, E:2005/206, K:2009/1077 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi:
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, P. Tapu Sicil Müdürlüğünde tapu sicil müdürü olarak görev yapan davacının, E. Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü emrine kontrol memuru olarak atanmasına ilişkin 9.3.2005 günlü, 5407 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Elazığ 1. İdare Mahkemesince verilen 01.07.2009 günlü, E:2005/206, K:2009/1077 sayılı kararla; davacının, hakkında uygulanan görevden uzaklaştırma tedbiri devam ederken, kazanılmış hak aylık derecesi 1. derecenin 1. kademesinden 2. derecenin 3. kademesine düşürülmek suretiyle kurulan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137. maddesinde, görevden uzaklaştırmanın, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu; 140. maddesinde, haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurlarının da 138. maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilecekleri, 141. maddesinde ise, görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisinin ödeneceği, bu gibilerin bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam edecekleri düzenlemesine yer verilmiştir.
657 sayılı Yasa'nın 68. maddesinin B bendinde ise; eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabileceği ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin; a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl, b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan; ek göstergesi 5300'den az olanlar için en az 10 yıl, c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl, hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması gerektiği, dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edileceği, bu sürelerin hesabında; 8.6.1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin; Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı, diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçünün dikkate alınacağı, bu bent hükümlerine göre atananların, atandıkları kadronun aylık (Ek gösterge dâhil) ve diğer haklarından yararlanacakları, bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve her "3" yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde göz önüne alınacağı, ancak atandıkları kadro aylıklarının, başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmayacağı hususu hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; P. Tapu Sicil Müdürü olarak görevine devam etmekte iken 29.1.2002 tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68/B maddesi uyarınca 1. dereceli tapu sicil müdürü kadrosuna atanan davacının, hakkında açılan ceza davası sonucunda T. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2004 günlü, E:2004/17, K:2004/77 sayılı kararıyla, ikna suretiyle irtikâp suçunu işlediğinden bahisle 2 yıl 2 ay 20 gün ağır hapis cezasına ve memuriyetten müebbet en mahrumiyet cezasına mahkûm edildiği, anılan kararın temyiz edilmesi sebebiyle 23.2.2005 günlü işlemle, temyiz sonucuna kadar iki ayda bir incelenmek üzere görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, görevden uzaklaştırma tedbiri devam etmekte iken dava konusu işlemle E. Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü emrine 2. derecenin 3. kademesinde kontrol memuru olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
657 Yasa'da, görevden uzaklaştırmanın Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu, görevden uzaklaştırılanların, aylıklarının üçte ikisinin ödeneceği, bu gibilerin bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam edecekleri düzenlemesine yer verilmiş olup, İdarelerin, 657 sayılı Yasa'nın76. Maddesiyle kendilerine tanınan naklen atama yetkisini bu dönemde kullanamayacaklarına yönelik bir kısıtlama getirilmemiştir. Bu nedenle, dava konusu işlemin, davacının görevden uzak olduğu dönemde kurulmuş olması anılan işlemi sakatlamayacaktır.
Öte yandan, 29.1.2002 tarihinden itibaren 657 sayılı Yasa'nın 68. maddesinin (B) bendi uyarınca 1. dereceli tapu sicil müdürü kadrosunda görev yapan davacının sahip olduğu 1. derecenin 1. kademesi kadro aylığının, anılan bendin son cümlesi uyarınca kontrol memurluğuna atanırken kazanılmış hak sayılması olanaklı değildir. Buna göre, 13.4.2001 tarihinde 3.'derecenin 3. kademesinde bulunan davacının, dava konusu işlem tarihine kadar görev yaptığı sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi, her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirildiğinde, dava konusu işlem tarihi itibarıyla 2. derecenin 3. kademesinde kontrol memuru kadrosuna atanmasında bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde yukarıda yer verilen hususlar bakımından hukuka aykırılık görülmediğinden, belirtilen gerekçelerle işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, E. 1. İdare Mahkemesince verilen 01.07.2009 günlü, E:2005/206, K:2009/1077 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 19.02.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Görevden uzaklaştırma işlemi, kamu görevlilerinin, görevleri başında kalmaları halinde doğması olası sakıncaları gidermek amacıyla kurulur. Geçici süreli bir tedbir olan ve ivedilik taşıyan bu müessese ile hizmetin yürütülmesinde kuvvetle muhtemel olumsuzlukların ortaya çıkması engellenmiş olur.
Konuya bu yönüyle bakıldığında, hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan bir kamu görevlisinin yer değiştirme suretiyle atamaya tabi tutulması hukuken mümkün değildir. Zira İdarenin görevden uzaklaştırılan kamu görevlisinin kadrosu üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır.
Davacı hakkında kurulacak bir nakil işlemi, görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması, önlemin sona erdirilmesi anlamını taşıyacaktır.
Hukuken yapılması gereken, görevden uzaklaştırma sonrasında ortaya çıkacak hukuki duruma bağlı olarak kamu görevlileri hakkında gerekirse yer değiştirme işlemi kurulmasıdır.
Belirtilen nedenlerle, görevden uzaklaştırma işlemi hukuken ayakta iken, davacı hakkında yer değiştirme işlemi tesisinin mümkün bulunmadığı, Mahkeme kararının bu gerekçeye dayalı olarak onanması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.