HAVA NASIL ORALARDA!!!!!!!!

HAVA NASIL ORALARDA!!!!!!!!

MEB Teşkilat Yasası 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirildi. Milli Eğitim Bakanlığımızın bu tür büyük reformlara imza atması kaçınılmaz bir gerçekti. Bunun için bir yerden başlamak gerekiyordu. Başlanıldı, iyi de oldu. Bundan 20 yıl öncesinde en azından bir sistematiğe bağlı olarak çalışmalar yapılabilseydi, bu gün toplum nazarında tepkilere yol açan sancıları minimize etmiş olurduk. Milli Eğitim Bakanlığımızın kocaman bir aile olduğunu düşünürseniz aldığınız kararlarla tüm aile bireylerinin mutlu olmasını uğraşırsınız fakat sağlayamazsınız. Ama bunun için mücadele etmelisiniz. Bütünün parçalarını yerinde ve zamanında mutlu etmek aslında bütünün mutlu kılınmasına vesiledir.Geleceğe umutla bakabilecek yeni neslin yetiştirilmesi adına mücadelesini sürdüren eğitim çalışanlarının her bir onurlu bireyi bizim vazgeçilmezimizdir.Birilerini derleyip toplarken,halkanın diğer parçalarını yok sayamazsınız.Bireysel haksızlıklarımız bir gün gruplar halinde geri dönecektir.Bu gün bana gelen felaket yarın senin kapını çalacaktır.O halde yekvücut olarak birbirimizi yok saymadan geleceğin aydınlık Türkiye’sini şekillendirmeye devam edeceğiz, etmeliyiz de..Aydınlık geleceğin inşası adına yapılan tüm çalışmaları destekliyoruz.Önümüzde duran tüm engellerin kaldırılması eğitim çalışanları olarak ortak derdimizdir ve bunun çabasını hepimiz ortaya koyuyoruz.Sırtımızdaki sıfatlara aldırmadan yeri geldiğinde bu benim işim demeden gece gündüz enerjimizi ortak paydamız olan evlatlarımız için tüketiyoruz.Niçin bunları ifade etme gereği duydum?Yaklaşık 21 yıllık devlet memurluğu görevini yüz akıyla yerine getirmenin keyfini ve hazzını yaşıyorum.Gerek öğretmenliğimde gerek Okul/Kurum Müdürlüğümde gerekse İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü dönemimde aldığım maaşın hakkını vermeye çalıştım.Ardıma dönüp baktığımda da bu konuda son derece müsterihim.Etrafımda olan ve bildiğim mücadele ruhu yüksek tüm eğitim çalışanları başta olmak üzere, kamuya hizmet eden herkesin bu minval üzerine olduğuna da şahitlik ederim.İstisnalar olabilir, kaldı ki istisnalar kaideyi bozmazlar.Yıllardır eşit işe eşit ücretten dem vurulur ülkemizde.Benim durumumda olan arkadaşlarımın özellikle son yıllarda ayyuka çıkan çalışanlar arasındaki maaş uçurumları mesleğe olan inancın kaybolmasına sebep olmaktadır.Maliye Bakanlığımızın maaş politikasını kamu çalışanlarının tamamına eşit şekliyle uygulaması tek arzumuzdur.İlçe Mal Müdürümüze ödenen maaş ve mesai toplamlarına denk bir ücret talebimiz vardır.İlçe Milli Eğitim Müdürlerini yaptıkları iş anlamında ilçelerde hizmet veren diğer ilçe müdürlerine denk göstermek adaletsizliğin zirve yaptığı noktadır.Tüm kutlama programlarının hazırlanması ve icraasndan sorumlu tutulan kişi İlçe Milli Eğitim Müdürüdür.Diğer kamu görevlisinin kıymetli yöneticileri sadece programlara iştirak ederler. Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliğinde yazılı sayfalarca görev tanımlarının muhataplarıdırlar. İlçenizin herhangi bir okulunda küçücük bir olay cereyan etse hesabını önce siz verirsiniz. İlçe performans kriterlerinin yerine getirilip getirilmediği sizin çalışmalarınız ile ölçülür. Başta Kaymakam Beyler olmak üzere sıralı dizin halinde üst bürokratlara karşı sonsuz bir sorumluluk içindesinizdir. Detaylandırmayı burada bitirmek istiyorum. Zira içimden geçenleri anlatmaya kalksam uzunca bir roman olur. Bu işi bana zorla yaptırmıyorlar. Allah biliyor, inancımı kaybedip yönetici sıfatımı bırakmak istediğim anlar olmuştur. Sonra buraya geliş serüvenimi hatırlayıp mücadeleden vazgeçmeyi kendime yakıştıramamışımdır. Yazıyı okuyan okurların yorumlarını görür gibiyim. Okuyucuların empati yapmalarını beklerim ama isteyemem. Mehmet Akif ERSOY’un dediği gibi kıyametler koparmak peşinde olan bülbül gibiyim. Derdim çok, çözümüne gelince (kolay çok kolay) ama maalesef benim penceremden olaylara bakan yok.Başta İlçe Milli Eğitim Müdürleri,Şube Müdürleri,İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şefler olmak üzere emeğinin karşılığını almayan/alamayan tüm kardeşlerimi binlerce kez tebrik ediyorum.Bu kadar motivasyon/moral kaybının yaşandığı şu günlerde canla başla eğitim öğretim faaliyetlerinin yüksek amaçlarına hizmet ettikleri için.

 

            Ey!!! İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürlerimiz (sınav ile atananlar hariç),. Bu makamlara kendi mücadeleniz, başarılarınız ve herkesin bildiği diğer destekçi gruplar sayesinde geldiniz. Bu söyleme ben de dâhilim. Siz ne söylerseniz söyleyin, bu makamları isteyen arzu eden her insan; başarılarımla geldim cümlenizi hiçe sayacak ve bildiği yorumları yapacaktır. Haksız da sayılmaz hani… Zira madalyonun tek yüzünde bunlar yazılı. Madalyonun arkasını ise kimse okumaz ya da okumayı istemez. Her şeye rağmen bu makamları işgal eden güzel insanların çoğunluğu kendi özel hayatını hiçe sayarak bu ülkenin kalkınmasına ön ayak olmaya devam ediyor. O halde iş yükünü de düşünerek maaşların iyileştirilmesini bekliyoruz. Ek ders ücretlerinin bizim uhdemizden alınması son derece doğrudur. Bunun yerine getirilecek tazminatlar ve ek gösterge düzeltmeleri kurumların/kişilerin itibarını koruyacak düzeyde olmalıdır. Benim personelime helal, diğer kamu çalışanlarının personeline haram mantığını gütmek doğru bir yol değildir. Maliye Bakanlığımızın çok kıymetli yöneticilerine şu hatırlatmayı yapmak isterim. Adaletsiz bir maaş politikası özellikle Milli Eğitim çalışanlarını ziyadesiyle yaralamaktadır. Bizlere eş emsal gösterdiğiniz İlçe yöneticilerinin iş yükü ile Milli Eğitim Bakanlığının özellikle taşra yöneticilerinin iş yükü asla bir değildir. Bu bir kul hakkıdır ve ben bu hakkımı asla helal etmeyeceğim. Bu konuda kim sorumluluk sahibi ise onlara da sözüm çok açıktır. Alacaklıyım sizlerden ve bu alacağımı ebedi âleme taşıyacağım. İçinde bulunduğumuz gemi, geçmişte atalarımıza bu günlerde bize yarınlarda ise evlatlarımıza hizmet etmeye devam edecek. Ama biliniz ki batarsak birlikte batacağız. Sonuç olarak bana görevi bırakma yönünde telkinde bulunulacak ise; uzman öğretmenliğimi, giremediğim eğitim denetçi yardımcılığı sınav haklarımı ve okul/kurum müdürlüğümü ve maddi kayıplarımı veriniz. Severek isteyerek onurumuzla okul/kurum yöneticiliklerine dönmeye hazırız. En azından ben hazırım. Bu bir kaçış değil, asil duruştur. Her zaman her yerde birinci önceliğimiz olan evlatların sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi, topluma kazandırılması ilkemizden taviz vermeden yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Bizler sorunun değil, çözümün birer paçası olmaktan gurur duyuyoruz.

 

            Sonuç olarak; evrensel değerleri benimsemiş, muasır medeniyetlerin ötesine geçmeyi kendisine hedef belirlemiş, örf adet, gelenek ve görenekleriyle barışık yaşam biçimini toplumun beklentileriyle süslemiş yönetici kardeşlerimi ve büyüklerimi ayakta alkışlıyorum.Benimle yaklaşık 21 yıldır (farklı ilçelerde) çalışan tüm öğretmenlerimi,Okul/Kurum Müdürlerimi,memurlarımı ve Yardımcı Hizmetler sınıfı kardeşlerimi saygı, sevgiyle selamlıyorum.Bu aralar tozu dumana karışmış olan yerlere de hava nasıl oralarda diyorum..

            Saygılar…

 

 

                                                                                                                   İrfan ERTAV

                                                                                                                 Eğitim Yöneticisi 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri