Gül: YÖK'ün görev ve rolü değişmeli

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, artık ülkenin her tarafında bulunan üniversitelerin, hem farklılıklara olan hoşgörüyü arttıracağını hem de kalkınmanın motoru olacağını belirtti.

Ve "Üniversitelerde departmanlar, disiplinler arasındaki geçişleri esnek hale getirmeliyiz" dedi. Gül ayrıca, üniversitelerin görev ve rolündeki değişime paralel olarak, YÖK'ün de görev ve rolünün değişmesi gerektiğini söyledi. 
       
 

Cumhurbaşkanı Gül himayesinde, YÖK tarafından düzenlenen "Uluslararası Yükseköğretim Kongresi: Yeni Yönelişler ve Sorunlar" konulu kongrenin İstanbul'da başladı. Gül, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, 3 gün boyunca yapılacak toplantı ve tartışmaların Türk yükseköğretiminin geleceğine ışık tutacağını, buradan çıkacak güzel fikir ve tavsiyelerin uygulanabilir politikalar haline dönüştürüleceğini belirterek, buna özellikle önem verdiğini söyledi.

 

Üniversitelerin hem farklılıklara olan hoşgörüyü artıracağını hem de kalkınmanın motoru olacağını belirten Gül, üniversiteler yeniden düzenlenirken daha esnek olmalarının, daha esnek biçimde tartışılmasını istedi. Gül şöyle devam etti: "Üniversitelerde, departmanlar, disiplinler arasındaki geçişleri esnek hale getirmemiz gerekmekiyor" dedi. Abdullah Gül, "İstanbul'daki, Ankara'daki Türkiye'nin en köklü ve uluslararası planda en tanınmış üniversiteleriyle diğer üniversiteleri aynı sistem, kural ve tedbirler içinde yönetmek ve onlara 'böyle hareket edeceksiniz' demenin, Türk gençliğine büyük bir haksızlık olduğu kanaatindeyim."

 

Vakıf üniversitelerinin, üniversite dünyasında önemli bir yer aldığını da dile getiren Cumhurbaşkanı, vakıf üniversitelerinin eğitim hayatına ne kadar geç ve ne türlü zorluğa rağmen, hangi şartlarda başladığını herkesin bildiğini anlattı. Gül ayrıca, bugün vakıf üniversitelerinin sayısının çoğaldığını, bunun da teşvik edilmesi gerektiğini YÖK'e tavsiye ettiğini de belirtti.

 

"YÖK, üniversiteleri kontrol altına almaya adanmış bir kurum olmamalı"


 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitenin görev ve rolündeki değişime paralel olarak YÖK'ün de görev ve rolünün değişmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "YÖK, artık üniversiteleri kontrol altına almaya adanmış bir kurum olmaktan çıkmalı ve üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan ve kamu kaynaklarının etkin kullanımını sağlamaya dönük tedbirler alan bir kurum olmalıdır. Unutmayalım ki YÖK, 1980'den sonra kurulmuştur. O günkü Türkiye ile bugünkü Türkiye çok farklıdır. Zaman zaman bazı düzenlemeler değişiklikler yapılmıştır, ama bunun yeterli olmadığı kanaatindeyim. YÖK kurulduğunda 27 üniversite vardı. Bugün bu sayı 160'ı geçmiştir. YÖK'ün artık yeniden yapılandırılması hususunda geniş bir toplumsal uzlaşı da var. YÖK, artık üniversiteleri kontrol altına almaya adanmış bir kurum olmaktan çıkmalı ve üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan ve kamu kaynaklarının etkin kullanımını sağlamaya dönük tedbirler alan bir kurum olmalıdır."

 

Yabancı dil eğitimi
 

 

Yabancı dil eğitiminde Türkiye'nin başarısız olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı, "Yabancı dil biliyor diye muaf saydığımız öğrencilerin dışarı gittiklerinde ya da yabancı ile karşılaştıklarında ne kadar şaşırdıklarını hepimiz biliyoruz. Bizim uluslararası platformda en büyük dezavantajımız bir Türk gencinin ikinci dili bilmemesidir. Dışarıdan öğretim üyeleri ve öğrenci getirmeyi teşvik etmek gerekir" dedi.

 

İnternetten canlı yayınlanacak

 

Kongre Koordinatörü YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay da 25 ülkeden, yükseköğretimin bütün alanlarını kapsayan 300 konuşmacının paralel oturumlar halinde sunumlar yapacağını ve kongrenin internetten canlı yayınlanacağını belirtti. "Neden Türkiye'de yükseköğretim konusunda böyle bir kongre düzenleniyor?" diye soran Günay, Türkiye'de yükseköğretim alanında oluşan birçok yargı, slogan ve ezber bulunduğunu, ülkede yükseköğretim alanında önemli bir birikim de olduğunu dile getirdi.

 

"Yükseköğrenimi daha eşitlikçi bir yapıya kavuşturduk"

 

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ise, YÖK olarak son 2 yılda, öğrencilerin eğitim hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı bazı yasaklar ve yanlış uygulamalara son verdiklerini ve yükseköğrenimi daha eşitlikçi bir yapıya kavuşturduklarını söyledi.

 

“Türkiye de son dönemde yükseköğretimde altın bir çağa girmektedir” diyen Özcan, ABD, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin, yükseköğretim sektöründe finansman sorunlarıyla baş etmeye çalışırken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, son yıllarda, yükseköğretime desteğini alabildiğince artırdığını ve bu sayede son yıllarda muaazzam işlerin başarıldığını vurguladı.

 

YÖK Başkanı Özcan şöyle devam etti: “YÖK olarak son 2 yılda öğrencilerin eğitim hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı bazı yasaklar ve yanlış uygulamalara son verdik ve yüksek öğrenimi daha eşitlikçi bir yapıya kavuşturduk. Sadece meslek liselerinin değil, bütün öğrencilerin öğrenim özgürlüğünü kısıtlayan ve Türkiye'nin geleneksel eşitlikçi yapısını bozan farklı katsayı uygulamasının etkisini azaltmak için yoğun çaba sarfettik ve bu konuda netice aldık. Bu çabalar sonucunda, meslek liselerine  kayıt oranları tekrar 1998 öncesi durumuna gelmiştir. Türkiye'nin yüksek öğretimden beklentileri ve talepleri çok yüksektir. Bu bizim için büyük bir imkandır."
    


3 gün sürecek

 

İstanbul Swissotel'de 3 gün sürecek ve Türkiye'den 30 konuşmacının katıldığı çalıştayla, "Türkiye ve dünyada yükseköğretimle ilgili yöneliş ve öngörülerin tartışılacağı bilimsel bir forum oluşturulması" hedefleniyor. Kongre sonucunda da, "Türk yükseköğretimi ile ilgili uygulanabilir, inovatif ve stratejik yaklaşımların ortaya konulması" planlanıyor.

http://www.hurriyetegitim.com/haberler/27.05.2011/gul-universiteler-farkliliklara-olan-hosgoruyu-artt.aspx

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri