Giresun doğal afet bölgesi oldu

Altyapısı çöken Giresun afet bölgesi ilan edildi

Giresun'da önceki akşam saat 19.00'da başlayan ve sabaha kadar aralıklarla süren yağmur nedeniyle Giresun'un ana arterleri trafiğe kapandı. Kentte yüzlerce dükkân ve konutun alt katlarını su basarken, şehrin doğu yakasındaki Aksu, Boğacık ve Sütlaç dereleri taştı. Aksu deresinin taşması sonucu yer yer heyelanların meydana geldiği Giresun - Sivas karayolu ulaşıma kapandı. Sürücüler yüksek köy yollarından Giresun'a ulaşmaya çalıştı. Karadeniz Sahil Yolu gece bir saat süreyle ulaşıma kapandı. Şehir içi ulaşım felç oldu, sokaklarda büyük çukurlar ve çökmeler meydana geldi. İtfaiye ekipleri, mahsur kalan 16 kişiyi kurtardı.

'Yol, kentleri mahvetti'
Kentin tarihinde böyle bir yıkım görmediğini belirten CHP'li Belediye Başkanı Kerim Aksu, tahribata Karadeniz Sahil Yolu'nun neden olduğunu söyledi. Aksu şöyle konuştu: “Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz. Bu şehir kolay kolay onarılamayacak büyük bir yara aldı. Acil olarak vidanjöre ve motopompa ihtiyacımız var. Her ilden, tüm belediye başkanlarından istiyoruz. Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili eleştirilerin haklı çıkmasından büyük üzüntü duyuyorum. Bu yol sadece koyları ve doğal güzellikleri değil, şehirleri de mahvetti. 50 metre ileride deniz var ve suyu aktaramıyoruz. Derelerin önüne setler yaptılar, yataklarını değiştirdiler. Böyle bir derenin akması mümkün değil.”

'Yanlış tasarım'
Giresun Mimarlar Odası Başkanı Serdar Demirkan da, şehrin önüne set çeken Karadeniz Sahil Yolu'nun tasarımının yanlış olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Sivil toplum örgütleri, meslek odaları uyardı ancak sonuç değişmedi. Yolu yapanların Karadeniz'deki kentsel büyüme oranının yüzde 40 ile 45 arasında değiştiğini, su debisinin menfez kalınlıklarının hesaplanmasının gerektiğini bilmesi gerekirdi. Hızla bastıran yağış, hesaplanamayan debi, menfezlerin kaldırabileceği kapasiteyi aştı.”
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir ise, Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Samsun'dan Sarp'a kadar baktığımızda proje hatası yok. Daha çok kırsal kesimde, özellikle kuruduğu farz edilen dere yataklarımızda su geldiğinde taşma noktalarına oluşturulan yapılaşmalarda hasar var. Buralardaki yapılaşmaya karşı önlem almak zorundayız. Giresun afet bölgesi ilan edildi. Acil ihtiyaçlar için Valiliğimize, Belediyemize bir miktar kaynak aktarılmıştır. Bunlar, vatandaşların iaşeleri, acil barınmaları çalışmalarında harcanacak.”

CHP'li belediyelerden yardım
Öte yandan CHP'li Başkan Aksu'nun çağrısına İstanbul'daki CHP'li belediyeler yanıt verdi. CHP'li Sarıyer, Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy belediyelerinden Giresun'a vidanjör, teknik eleman ve su boşaltma pompaları yollandı.


OTOMOBİLİ ÇAMUR YUTTU
Selin en fazla etkilediği bölgelerden olan Duroğlu beldesinde hayat adeta felç oldu. Duroğlu ve Aksu derelerinin taşması sonucu beldenin tüm sokakları sular altında kaldı. Beldede yaşayan Rasim Aydın'ın evinin yanından geçen derenin taşıdığı toprak ve ağaçlar otomobilini tamamen çamur altında bıraktı. Otomobilinin sadece tavan kısmı görünen Aydın, “Dere birden taştı ve otomobil çamurun altında kaldı” dedi. Çamur ertesi gün temizlendiğinde otomobil ortaya çıktı.


59 yılın en çok yağışı
Meteoroloji, Giresun'a son 59 yılın en büyük yağışının düştüğünü açıkladı. Giresun'da önceki gün metrekareye düşen yağış miktarı 165 kilograma ulaştı. Yetkililer, kente son 8 günde düşen yağışın metrekareye 405 kilogram olduğunu, bunun da bölgede son 100 yılda yaşanan en büyük sel felaketine yol açtığını söyledi.


Prof. Kadıoğlu: Otoyolun seti sellere yol açıyor
Karadeniz Sahil Oto Yolu'nun bazı bölümlerinde sorun olduğunu ve bunun de sellere yol açtığını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Otoyolun sahilden geçirilmesi büyük bir hataydı” dedi.
Otoyolun altında suyun geçişini sağlamak için mazgallar yapıldığını ama tıkandığında bunun yetersiz kaldığını anlatan Kadıoğlu, “Karadeniz'de caddeler denize dik iniyor. Bu nedenle otoyoldan önce sular, denize çok daha rahat dökülüyordu. Şimdi otoyol bir set oluşturarak suların denize rahat akışını engelliyor. Mazgallar da çerçöpten tıkandığında sular denize eskiden olduğu gibi rahat dökülemiyor. Denizden gelen tehlikeler de var. Örneğin dalgalar büyük taşlar fırlatabiliyor otoyola” diye konuştu.
Selin tek nedeninin otoyol olmadığını da kaydeden Kadıoğlu, şöyle devam etti: “Bölgede derelere insan müdahalesi çok fazla. Ayrıca küçük küçük toprak kaymaları da sele neden olabiliyor. Toprak kaymaları zamanla bir set oluşturuyor ve arkasındaki sular baraj setleri gibi patlıyor ve sellere yol açıyor. Üstelik arazi eğimli olduğu için sular hızla iniyor.”
Karadeniz için bir 'sel master planı' hazırlanması gerektiğini belirten Kadıoğlu, “Halka tedbirli olması söyleniyor ama nasıl tedbirli olması gerektiği konusunda bir eğitim verilmiyor. Halkı bırakın, yerel yönetimler de ne yapacağını bilmiyor, sele müdahale planları yok” dedi.

Karadeniz Sahil Yolu göl gibi oldu.

Bakan Demir'e tepki
Giresun'a giden Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir'e Keşap ilçesine bağlı Yolağzı köyünde bir kadın tepki gösterdi. Demir'in yolunu kesen Yüksel Güzel, “Buraya gösteriş için gelmeyin. Bizim de sorunlarımızı dinleyin” diyerek, Yolağzı Deresi'nin kenarındaki evinin her su taşkınında zarar gördüğünü, başvuruda bulunmasına rağmen hiçbir önlem alınmadığını söyledi. Demir, yetkililere ilgilenilmesi talimatını verdi.



TMMOB 1998'de uyarmıştı
İsmail Küçük (TMMOB Su Çalışma Grubu üyesi): Hiçbir projesi olmayan bir yol, taşkın haline gelen suları engelliyor. TMMOB, 1998'de bunu söylemişti. Karadeniz dönemsel olarak belli yağışları çok şiddetli alır, arazi eğimlidir, taşkın oluşturma olasılığı fazladır. Ama dere yatakları her nedense sürekli daraltılır. Bunu da suların en düşük seviyede olduğu zamanlarda yaparlar. Bu da o yapıların hepsinin yıkılmasına neden olur. Ayrıca Karadeniz'de yol yapmak zordur ve üst kesimlere giden yollar dere yatakları doldurularak yapılmaktadır. Bütün yerleşim yerlerinin de bu yolların kenarında bulunması bütün yapıları risk altına sokuyor.
Sevinç Karakaya (Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı): 1990'da Bartın'da Yenice ırmağı taşmıştı, 1998'de de. Bartın 2009'da yine sular altında. Haziran 1998'de Sürmene Beşköy tamamen yok oldu, o zaman da yerinde inceleme yapıp rapor hazırladık, gereği yerine getirilmedi. Bir bölge imara açılırken mutlaka o bölgenin coğrafi yapısının gözönünde bulundurulması gerekiyor, temel sorun bu. Dere yatakları üzerine bina kurulması, yeni yolların yapılması bunları gündeme getirdi. O bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin çözüm için çok büyük faydası olduğunu düşünmüyorum.


Diğer illerde durum
RİZE: Karasu köyünde derenin taşması sonucu Sultan Süleyman Arıcan'a ait dere kenarındaki kahvenin büyük bölümü sulara kapıldı, 10 işyerinde de maddi hasar oluştu. ÇAYKUR'a ait çay alım yerindeki yaş çaylar sulara kapıldı, park halindeki araçlar da zarar gördü. Rize-Erzurum karayolu İkizdere'nin Güneyce beldesi mevkiinde ulaşıma kapandı. Heyelanlar nedeniyle 36 köye ulaşım kesildi.
TRABZON: Şehrin bazı bölümlerindeki rögarlar tıkandı. Kent merkezinden Trabzon Havalimanı'na kadar uzanan yolun bir bölümü ile Trabzon-Akçaabat Karadeniz Sahil Yolu bölümünün bazı bölümlerinde oluşan su birikintileri, trafiği olumsuz etkiledi.
ORDU: Kent merkezi ile Perşembe ve Ünye ilçelerinde ev ve işyerlerini su bastı. Perşembe ilçesi Caka mevkiinde toprak kayması sonucu Bolaman yolu bir süre trafiğe kapandı.
VAN: Özalp ilçesi Sağmalı beldesinde su şebekesi tahrip oldu, binlerce dönüm ekili arazi sular altında kaldı. Belediye Başkanı DP'li Zeki Erbulun, maddi hasarın yaklaşık 700 bin TL olduğunu söyledi.

Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri