Gıdada en çok şikayet İstanbul'dan

İstanbul Fırıncılar Odası tarafından Bağcılar Belediye Halk Sarayında düzenlenen ''Güvenilir Ekmek ve Unlu Mamuller Üretimi Sorunlar ve Çözüm Önerileri'' konulu panelde konuşan Eker, Türkiye'de ortalama 82 milyon adet ekmek üretildiğini ve kişi başına günlük 335 gram ekmek tüketildiğini belirtti.

Eker, kişi başına tüketilen ekmek oranının dünyanın bir çok ülkesinden daha fazla olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

''Ekmeğin üretiminden, vatandaşa ulaştırılmasına kadar her alanda görev yapan fırıncılar çok değerli ve kutsal bir görev yapıyorlar. Ekmekle ilgili söylenebilecek çok şey var. Bugün anlatılan sorunları çözsek bile yeni sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bir de bu sorunların yanında israf boyutu var. Bu israf boyutunu da ele almak lazım. Üretilen 82 milyon adet ekmeğin ortalama yüzde 5'i israf olmaktadır. Dünyada 1 milyar aç insan varken, bizim günde 4-5 milyon ekmeği israf etmemiz dikkat çekicidir.''

Hükümet olarak güvenilir gıda konusunda gerekli tedbirleri aldıklarını ifada eden Eker, ''14 Şubat'ta kurduğumuz Alo 174 Gıda hattına 399'u İstanbul ile ilgili olmak üzere 1.711 şikayet geldi. Ayrıca bu hatta yine ekmekle ilgili olan 75 şikayet geldi. Ama burada sevindirici olan ekmekle ilgili şikayetlerin hemen sonuca vardırılması'' diye konuştu.

Eker, belediyelerin ''Halk Ekmek'' adı altında ekmek satmalarına ilişkin de şunları kaydetti:

''Türkiye Devletinin anayasasında sosyal devlet tarifi var. İnsanların kendi haline bırakılacağı, güçsüz ve zayıf olanın kendi haline bırakılacağı bir devlet değildir. Türkiye 6 yılda milli gelirini 230 milyar dolardan 750 milyar dolara çıkardı. Bu gelişme ile birlikte 6 sene önce 17 milyon vatandaş yoksulluk sınırının altında yaşıyordu. Bu gün ise bu rakam 14 milyona düşmüştür. Hal böyleyken vatandaşa daha ucuz ekmek sağlayan halk ekmeklerin satışlarına son verilmesi düşünülemez.''

Mehdi Eker, 2004 yılından itibaren denetim mekanizmasının Tarım Bakanlığı'nda toplandığını belirterek, 2002 yılında Türkiye'deki toplam gıda denetimi sayısının 38 bin olduğunu, 2008 yılında ise rakamın 236 bine yükseldiğini söyledi.

-ŞAHİN: ''BELEDİYELER EKMEK ÜRETMEMELİ''-

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de dünyada ve Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi uygulanıyorsa devletin üretimden elini çekmesi gerektiğini dile getirerek, ''Devlet kurumu olan belediyeler ekmek üretmemelidir'' dedi.

Şahin, kendisinin emekli bir fırın işçisinin oğlu olduğunu ve bundan her zaman gurur duyduğunu söyledi.

Ekmekçilik sektörünün tarladan başlayıp, harmana, değirmene, fırına ve sofraya uzanan 5 aşamalı bir alan olduğunu anlatan Şahin, şöyle konuştu:

''Ekmeğin hayatımızdaki önemi çok büyüktür. Biz ekmeğe nimet deriz ve saygı duyarız. Bunun için sizler kutsal bir görev yapıyorsunuz. Devlet ticaretin içinden elini çekmelidir, devlet üretim mekanizmaları içerisinde olmamalıdır. Serbest piyasa ekonomisi kuralları gereği bu böyle olmalıdır. Denilebilir ki belediyeler fırın açarak, hem ekmek fiyatlarının yükselmesini engelliyorlar, hem de o belediye sınırları içerisindeki çoğu fakir fukaraya ekmek veriyorlar. İnanarak ifade ediyorum ki, belediyeler bu faaliyetlerini fırıncılardan alarak yapsalar çok daha karlı olur. Böylelikle çok daha fazla fakire ekmek verirler ve kasalarından çıkan paralar daha az olur.''

Panele katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı İbrahim Balcı, İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Mahalli İdareler Genel Müdürü Vali Ercan Topaca da sektörün sorunları ve çözüm önerileri üzerine kısa birer konuşma yaptılar.

-SORULAR-

Toplantının ardından Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin 2. Ergenekon iddianamesini okuyup okumadığını sorması üzerine Şahin, ''Ne birincisini ne de ikincisini okumadım'' dedi.

Bakan Şahin, ''2. Ergenekon iddianamesinin neden bu kadar uzun olduğu'' yönündeki soruya da şu karşılığı verdi:

''Savcılar öyle takdir etmişler. Yargının işini niye bu kadar sorguluyorsunuz. Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Yargı kendi işini yasal sınırları içinde yapar. Hakimlerimiz ve savcılarımız işlerini yaparken onları eleştirme hakkını hangi yasa veriyor. Savcı veya hakim bir hata yaparsa tarafların avukatları temyiz ederler, Yargıtay'a gelir, incelenir bunlar. Bunlar ulu orta kamuoyunda tartışılmamalı, yargıya gölge düşürmeyelim.''


AA