Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Parlamentosu’nun oylamasına tepki göstererek, “Daha ileri giderseniz, bu sınır kapıları açılır” demesi, “Türkiye, AB ile krizi farklı bir boyuta mı çekiyor?” sorusunu gündeme getirdi.
ANKARA DÜĞMEYE BASTI
Habertürk’ün üst düzey diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Ankara konuyla ilgili atılacak adımlara yönelik bir yol haritası hazırlığı yapıyor. Kaynaklar, AB müzakere sürecinin Türkiye için hâlâ çok önemli olduğunu belirterek, “Al-ver” ilişkisi yerine “Hep ver” ilişkisinin Türkiye’nin kabul edebileceği bir müzakere anlayışı olmadığını ifade ediyor.
GERİ KABUL ANLAŞMASI BEKLETİLİYORDU
Türkiye’nin AB’ye karşı uygulayabileceği ilk adımın, Türkiye- AB geri kabul anlaşmasının uygulanması için Bakanlar Kurulu kararını çıkarmamak olabileceği konuşuluyor. Böylece anlaşma uygulanmaya başlanmadan rafa kaldırılacak. Bu anlaşmanın üçüncü ülke vatandaşları için uygulanmasının 1 Haziran’da yürürlüğe girmesi için yasal düzenleme, 20 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Ancak bu anlaşmanın uygulanması için gerekli olan Bakanlar Kurulu kararı o tarihten beri bekletiliyordu. AB ile vize serbestisi diyaloğu tamamlandığında, bu anlaşma eşzamanlı olarak yürürlüğe girecekti.
Öte yandan AB, sığınmacı anlaşmasıyla ilgili 4’üncü raporunu aralık başında açıklayacak. Raporda, Türkiye’nin ne kadar sığınmacıyı AB’den aldığı, 1’e 1 anlaşması çerçevesinde ne kadar sığınmacının AB’ye gönderileceği gibi konular yer alacak. Kaynaklar, 18 Mart anlaşmasının şu ana kadar Türkiye boyutunun çok başarılı şekilde yürütüldüğüne vurgu yaparak, “Türkiye’nin çalışmalarını herkes büyük takdirle karşılıyor. Ancak sınırların kontrolsüzce açılması durumunda Türkiye’nin her zaman övündüğü insani krizlere yönelik bakış sorgulanır” diyor.