Gazeteci Kemal Gümüş’ün, geçtiğimiz günlerde ikinci baskısını yapan İşgalin Yapı Taşları, adlı araştırma kitabı Fetullahçı Terör Örgütü’nün bilinmeyen yönlerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Bilindiği gibi 15 Temmuz, CIA&FETÖ İşgal Girişimi kanlı bir kalkışmaydı. Ülkemizin birlik ve beraberliğine kast eden FETÖ lideri Fetullah Gülen’in ülkemizde siyasetten yargıya, emniyetten, iş dünyasına, sanattan, magazine, futbola kadar neredeyse hayatın her alanına sızan kirli yapısının iç yüzüne bu kitapla derinlemesine tanık olacaksınız.
Yakın Tarih Yeniden
Türkiye’nin 15 Temmuz’da maruz kaldığı küresel işgal girişiminin başarısız olmasından sonra, ülkenin siyaset, iş adamı, gazeteci ve kurumlarına yönelik dış destekli ihanet ve kumpaslarla dolu yakın tarihi yeniden canlanmaya başlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü, ülkemizin bütün damarlarına zehrini akıtmış, bir ahtapot gibi ülkenin önemli kurum ve kuruluşlarına nüfuz etmişti. Bununla yetinmeyen azılı örgüt, son olarak 15 Temmuz 2016’da kanlı bir darbe girişimiyle Türkiye’nin meşru yönetimini alaşağı etmek istedi. Ama hesaplamadıkları başka bir şey vardı. O da milletin feraseti ve gücüydü. İnsanlar, canları pahasına tankların önüne yattı. Milletin azim ve kararlığı Türkiye’nin siyaset tarihinde yeni bir darbenin yazılmasını engelledi. Halk, darbeye geçit vermeyerek demokrasiye sahip çıktı.
Dış Destek Yine Vardı
İnsanların özel hayatını ifşa eden görüntülerin yayınlanması, yasa dışı dinlemelerle siyasi hayatı tanzim etmeye çalışarak söz sahibi olmak istemesi FETÖ ve yapılanmasının başta gelen kirli işleriydi.
Devletin hayati kurumlarına yerleştirdikleri elemanlarıyla, ülkenin bütün mahrem bilgi ve belgelerini ortaya sermekten kaçınmadılar.
Yurt dışında Türkiye aleyhine yaptıkları propagandalarla uluslararası destek bulmaya çalıştılar. Nitekim çabalarında da başarılı olduklarını söylemek gerekiyor. 15 Temmuz darbe girişiminin perde arkasındaki güç odaklarını irdelediğimizde uluslararası lobi faaliyetlerinin olduğu saklanılamaz bir gerçektir.
Para Sorun Değil
Örgütün tahmin edilen küresel sermaye değeri kitaptan öğrendiğimize göre dudak uçuklatan cinsten. 150 milyon dolar civarında olan finansal güç, FETÖ’nün himmet ve bağış adı altında gönüllü ve zorla topladığı paralar ekonomik yapısının sacayağından sadece birisi...
Örgütle bağı olan ve yapının sağladığı iş imkânlarından faydalanan insanlar, ilk maaşlarının tamamını veya yüzde 20’sini FETÖ dediğimiz örgüte ödemişler. Yurt ve derneklerde sahte ve şişirilmiş faturalarla kara para aklayan FETÖ, devlet ihalelerinde de yolsuzluklar yapmış...
Bilgiye Ulaşan Bütün Yollar Mubah
Fetullahçı Terör Örgütü’nün en yetenekli olduğu konuların başında istihbarat ve casusluk faaliyetleri gelmekte...
Bilgi demek güç demektir. Devlet yapılanması içerisinde en güçlü olduğu alanların birisi de emniyet istihbaratı olduğu biliniyor. Dolasıyla, TSK, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde örgütlenerek istihbaratlarını sağlamlaştırdılar. Böylece gizli kalması gereken bilgileri uluslararası kamuoyuyla paylaşarak ifşa ettiler. Bu ifşalarla lobi ağı kurdular.
Nurculuk Setreydi
Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen, yurt içinde ve dışında okul açmasındaki en büyük sebep, zeki çocukları kendi ideolojisiyle yetiştirip çembere alarak devletin kritik noktalarına yerleştirmekti. Bunun için maşeri vicdanlarda makes bulan “nurculuk” bir setreydi. Esas amaç nurculuk kisvesi altında hain emeller için kullanılmaya müsait mankurtlar yetiştirmekti.
Deneme sınavlarıyla önce en zeki çocuklar teker teker seçiliyor; okullar, dershaneler, etüt merkezlerinde eğitiliyor ve bunlara “altın nesil” adı verilerek kadrolarını çekirdekten yetiştiriyorlardı. Bu kadrolar aracılığıyla kendilerine güç verecek alanı açıyorlardı.
İlk kez somut olaylar üzerinden, bilinmeyen çehresini tanıyacağınız Fetullahçı Terör Örgütü’yle ilgili kafanızdaki soru işaretlerine cevap niteliği taşıyan İşgalin Yapı Taşları yakın tarihimize ışık tutmak için okunması gerekenlerden.