GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen eski hakim A.Y, örgütün askeri hakimlik sınavındaki soru hırsızlığını anlattı.
Etkin pişmanlık kapsamında örgütün deşifre edilmesine yönelik önemli bilgiler verdiği için 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuksuz yargılanan A.Y, örgütle dershane yıllarında tanıştığını anlattı.
"Kod isim kullanmamız istendi"
Hukuk fakültesini 2007 yılında kazandıktan sonra dershane öğretmenlerinin yönlendirmesiyle "ışık evleri"nde kaldığını ifade eden A.Y, "Evdeyken kod isim kullanmamız istendi. Benim de 'Hasan' ismini kullanmam gerektiği çünkü devlete atandığımızda cemaat geçmişimizin bilinmemesi için gerekli olduğu söylendi." ifadelerini kullandı.
Ortaokul 2. sınıf öğrencilerine ders anlattığını, 2-3 ay süreyle "ev abiliği" de yaptığını ve bu öğrencilerin askeri lise sınavlarına hazırlandığını vurgulayan A.Y, üniversite bittikten sonra memleketine döndüğünü bildirdi.
Daha sonra hakimlik sınavına hazırlanmak için tekrar Ankara'ya döndüğünü aktaran A.Y, şunları kaydetti:
"Ankara'ya gittiğimde beni Levent isimli kişi karşılayıp sınava hazırlanacağım Yenimahalle semtindeki eve götürdü. Bu evde ben, İ.K, S.B, S.A, daha sonra da F.K. (idari yargı hakimi), E.A, (idari yargı hakimi) ve A.D. (adli savcı) kalıyordu. Bu kişilerle birlikte mülakatı geçip staja başlayıncaya kadar aynı evde sınava hazırlandık. Burada sıkı bir takip vardı ve ayrı ayrı ne kadar çalıştığımızı hangi konuları ve dersleri bitirdiğimiz haftalık detaylı olarak takip ediliyordu.
Eylül ayında Levent 'abi' gelerek bizlerle ayrı ayrı görüştü. Benimle görüşürken askeri hakimlik sınavına başvurmamı istedi. Ben de askeri hakimlik istemediğimi ancak ısrarı edince başvuru yaptım. Levent abi, sınavdan birkaç gün önce eve gelerek herkesle ayrı ayrı görüştü. Benimle görüştüğünde çantasından bir fotokopi kağıdı çıkararak, bunda askeri hakimlik sınavının soru ve cevapları olduğunu, bunları ezberleyerek sınava girmemi ve soruları 80 puana ayarlayarak cevaplamamı istedi. Ben bunu istemediğimi söyleyince o da bunun bir istişare kararı olduğunu gerekirse kazanmam halinde gitmeyeceğimi ancak sınavı bu şekilde yapmam gerektiğini söyledi ve bunu kimseye anlatmayacağıma dair yemin ettirerek ayrıldı."
"Yanlış dahi olsa istişare kararını uygulamak sevaptır"
A.Y, sınav puanının düşük olması üzerine Levent isimli kişinin kendisiyle sitemkar şekilde konuşarak, "Büyüklerimizden daha mı iyi bileceksiniz. Yanlış dahi olsa istişare kararını uygulamak sevaptır" dediğini söyledi.
Her "ışık evi"nden bir askeri hakim
İki "abi"nin kendisini askeri hakimlik için ikna etmeye çalıştığını ancak kendisinin ısrarla reddettiğini vurgulayan A.Y, "Bunun üzerine abiler aynı evde kaldığımız S.A. ile görüştüler ve benim yerime onu aldılar. Sanki kendilerine her evden veya her murakıptan bir kontenjanları vardı." diye belirtti.
Daha sonra idari yargı sınavlarında bu sınavda olduğu gibi yardım yapılmayacağına işaret ederek, son hızla sınava çalışması istendiğini belirten A.Y, şöyle devam etti:
"Sınavdan bir gün önce Levent abi, S.A'yı evden alarak akşam saatlerinde geri geldi. Telefonlarımızı bizden topladı ve gördüklerimizi kimseye anlatmayacağımıza dair Kur'an'a el bastırarak ayrı ayrı yemin ettirdi. Sonra cevap şıkları işaretlenmiş idari yargı hakimlik sınavının soru kitapçığını dağıttı. Bizden ezberlememizi istedi ve herkese ayrı ayrı yapması gereken net miktarını söyledi."