Uşak Üniversitesinde FETÖ/PDY'ye ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 1 Şubat'ta düzenlenen operasyonda 2 doçent, 3 yardımcı doçent, bir öğretim görevlisi, 2 araştırma görevlisi, 2 okutman, bir mühendis, bir iç denetçi, bir tekniker olmak üzere gözaltına alınan 13 şüpheliden 6'sı tutuklandı.
"SUÇU 11 YAŞINDAKİ KIZINA ATTI"
"Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütüne yardım" suçlamasıyla tutuklanan Doç. Dr. Y.K, emniyetteki ifadesinde, cep telefonundan çıkan örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"un yüklü olduğu telefonu kızının kullandığını iddia etti.
Y.K. ifadesinde, "ByLock olduğu iddia edilen telefonu ben kullanmıyorum. 11 yaşındaki kızım kullanıyor. Kızım dershaneye gidiyor belki orada başkası yüklemiş olabilir." dedi.
"ANNEM FETÖ YÜZÜNDEN HAYATINI KAYBETTİ"
Uşak Üniversitesinde okutman olarak görev yapan Y.P. ise Muğla'nın Seydikemer ilçesinde annesi C.P'ye ait evin önüne ilçenin sözde "FETÖ imamı" olarak adlandırılan Y.T. tarafından 2002 yılında usulsüz şekilde 3 katlı bir bina yapıldığını öne sürerek, binanın annesinin evinin pencerelerini kapattığı için dava açtıklarını belirtti.
Annesinin 4 yıl süren yargılama nedeniyle maddi sıkıntıya girdiğini, yapılan binada FETÖ üyelerinin "sohbet" toplantıları düzenlendiğini iddia eden Y.P, yargılamanın ardından hukuk mücadelesini kaybeden annesinin üzülerek böbrek hastalığına yakalandığını, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir ay kadar tedavi gördükten sonra "kahrından" yaşamını yitirdiğini savundu.
İfadesinde, "Ben annemin ölümünden bu şahısları sorumlu tutuyorum, o dönemde Seydikemer'de tüm bürokratlar bu yapıyla hareket ediyordu." diyen Y.P, FETÖ ile ilişkisinin olmadığını iddia etti.