- Aydın'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) TSK'deki kripto yapılanmasına yönelik yargılamada adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski astsubay hakkında hazırlanan iddianamede, örgüt üyelerinin telefon numaralarını şifreleme yöntemlerine ilişkin ifadeler yer aldı.
Aydın Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmasında adli kontrol şartıyla salıverilen H.K, iddianamedeki ifadelerinde örgütün gizlilik yöntemlerine ilişkin detayları anlattı.
FETÖ ile 2007 yılında çocukluk arkadaşı aracılığıyla tanıştığını, İstanbul'da yaklaşık bir yıl örgütün ışık evlerinde kalarak üniversite sınavlarına hazırlandığını belirten H.K, burada kod adı "Asım" olan örgüt üyesinin kendileriyle ilgilendiğini söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Bölümü'nü kazandığı zaman "Asım" kod adlı örgüt mensubunun yönlendirmesiyle Ankara Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığına girdiğini aktaran H.K, "Daha sonra beni Ankara'da bir başkasıyla tanıştırdı. Bu kişi kendisine ait cep telefonu numarasının son dört rakamını 10'a tamamlayarak aramasını istediğini söyledi. Mesela bana verilen numaranın sonundaki 2416'nın her rakamını 10'a tamamlayarak 8694 şeklinde arıyordum" diye konuştu.
İfadesinde, mezun olduktan sonra Diyarbakır'da görevlendirildiğini, burada Asım'ın yönlendirmesiyle adını hatırlamadığı kişinin kendisiyle birkaç kez ankesörlü telefonla iletişime geçtiğini aktaran H.K, 2 yıl sonra da tayininin Aydın'a çıktığını anlattı.
Formüllü telefon numaraları
Aydın'a geldiğinde yine Asım'ın yönlendirmesiyle "mahrem imam" olarak bilinen "Taha" kod adlı Yahya Koç ile tanıştırıldığını ifade eden H.K, şunları anlattı:
"Taha'nın tanıştırdığı bir kişi bana boş olan bir örgüt evini verdi ve buraya yerleştim. Bir müddet annem ve kız kardeşimle kaldıktan sonra onlar memlekete geri döndü. Taha bana, 'Askerlerin birbirlerini tanımamaları gerekiyor. Yan yana bu nedenle getirmiyoruz.' demişti. Ben de kendisine sıkıldığımı söylemiştim."
İddianamede, sanık ve diğer şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda örgütün mahrem yapısı tarafından ele geçirilen "askeri liselere giriş" ve "polis koleji giriş" sorularının "talebe imamlar" aracılığıyla bu okullar için hazırlanan öğrencilere ezberletildiği belirtildi.
Talebe imamlarıyla sorumlu oldukları öğrencilerin 15 günde bir görüştüğü, kesinlikle cep telefonunun kullanılmadığı, sabit hatlardan mesai saatleri dışında konuşma yapıldığının belirtildiği iddianamede H.K'nin ifadesinde yer bulan son 4 rakamı 10'a tamamlayan rakamların yanı sıra son 2 rakamı 99'a tamamlama, sondan 4'üncü rakamı 4 artırma, sondan 2'inci ve 4'üncü rakamı yer değiştirme gibi yöntemlerin de tespit edildiği ifade edildi.
Açık mekanlardan internete girmişler
İddianamede, mahrem imamların, kendileriyle irtibatta olan askerlere internete giren telefonlar verdikleri, bu telefonlar içerisinde sim kartın bulunmadığı, iletişim kurmak için telefona sahip şahsın halka açık alışveriş merkezi, kafe ve restoran gibi yerlerde internete bağlandığı, bu sayede önceden telefona yüklenen ByLock, Cover-me, Tic-Toc, Kakao ve Talk gibi programlar üzerinden iletişimin sağlandığı aktarıldı.
Sanık H.K'nin örgüt tarafından askeriyeye yerleştirildiği, kod adı kullandığı, ByLock ve benzeri programları kullanmadığı, sabit hatlar üzerinden FETÖ mensubu şahıslar tarafından arandığı, mahrem imamların ankesörlü telefonlardan kendisini aradığı, şüphelinin örgütün askeri yapı içerisinde FETÖ silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde hareket ettiği ve örgüt üyesi olduğuna dikkat çekilen iddianamede sanık hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar ceza istendi.
Muhabir: Ferdi Uzun