Tiflis Büyükelçisi olarak 2002 yılında göreve başlayan Büyükelçi Fatma Dicle Kopuz 2004 yılında Sarp Sınır Kapısından Türkiye’ye giriş yaptığı sırada gözaltına alındı. Kopuz’un tarihi eser kaçakçılığı yaptığını belirten polisler, büyükelçi statüsüne rağmen Dicle Kopuz’u gözaltına almaktan çekinmediler. Bir süre gözaltında kalan Kopuz daha sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Ancak bu olay, Kopuz’un Tiflis görevinin sona erdirilmesine neden oldu. Görev süresi dolmadan Kopuz, dışişleri kararnamesiyle Hırvatistan büyükelçisi olarak atandı. Bu olayın iç yüzü ise yıllar sonra bir gizli tanık ve ‘Gürcistan imamı’nın ifadeleriyle ortaya çıktı.
TANIK ‘ZAMAN’ ANLATTI
İzmir Askeri Casusluk Kumpas Davası iddianamesinde ‘Zaman’ kod adıyla ifade veren gizli tanık yaşananları şöyle anlattı: “FETÖ yapılanmasına ait kolejlerin yine sıkıntıları bulunuyordu. Gürcistan Milli Eğitim Bakanlığı ile Tiflis Türk Büyükelçisi bu kolejlerin kapatılması için sürekli görüşmeler yapıyordu. FETÖ yapılanması da kendi çıkarlarına ters düşen bu bayanı saf dışı bırakmak için gerekli araştırmalar yapıyordu. Yaptıkları çalışmalarda daimi olarak Türkiye’ye gelip gittiği, geliş gidişlerinde ise Gürcistan’dan bazı özel eşyalarını Türkiye’ye getirdiği bilgilerine ulaşılmıştı. Bu kadının antika eşyalarına olan merakı, antika olan bazı eşyaları topladığı bilindiği için, FETÖ yapılanması mensubu esnaflardan bir tanesinden antika olan bir piyanoyu satın alması sağlandı. O dönem almış olduğu bu antika piyanoyu da Türkiye’ye götürürken Sarp sınır kapısında görevlilere ‘Tarihi Eser Kaçakçılığı’ yapıldığı yönünde bir ihbar yapılarak büyükelçilerin özel bir statüsü olmasına rağmen yani özel bir sözleşme ile korunmalarına rağmen FETÖ yapılanmasına mensup sınır kapısındaki görevlilerce bu büyükelçi statüsüne rağmen gözaltına alındı. Türkiye‘ye getirmeye çalıştığı piyanonun ise Tarihi Eser olduğu o anda değerlendirilerek el konulmuştur. Daha sonra ise Büyükelçilik görevinden alınarak Türkiye’ye geri gönderilmiştir.”
‘İŞİNİ BURADA BİTİRELİM’
FETÖ çatı davasında, tanıklığına başvurulan eski örgüt mensubu Hayati Küçük ise Türkiye’nin eski Tiflis Büyükelçileri Fatma Dicle Topuz ve Ufuk Tevfik Okyayuz’un örgüte çok karşı kişiler olduğunu anlatarak, “Ülke imamı, Tevfik Bey için, ‘Bu çok hainlik yapıyor, işini buradan bitirelim’ dediler. Kopuz’u da görev süresi bitmeden, cemaat okullarının olmadığı yere gönderdiler. Böyle bir yapı bulamazsınız. Kendi kardeşini bile yeri geldiğinde limon gibi sıkar atar” diye konuştu.
Gürcistan’da örgüte ait Süleyman Demirel Koleji ile Uluslararası Karadeniz Üniversitesi’ni kurduklarını kaydeden Küçük ifadesini şöyle sürdürdü: “Aynı dönemde örgüt Fethullah Gülen’in talimatıyla evlendim. Gürcistan’daki okulları Gürcü eşim üzerine açtık.” Süleyman Demirel Kolejinin cemaat içindeki ismi ise Saidi Nursi’nin yaklaşımı dolayısıyla “Tiflis Bitlis Koleji” olduğunu belirten Küçük, 2005’te örgütten ayrıldığını açıkladı.
KAYNAK VATAN