Enflasyondaki düşüş ve kurdaki istikrar sonrasında piyasada, faizlerdeki düşüşün devam edeceği beklentisi arttı. Fitch Ratings'in, Türkiye'nin kredi notunu "BB-" olarak teyit ederek görünümünü "negatif"ten "durağan"a revize etmesi piyasalardaki olumlu havayı perçinledi. Avrupa Merkez Bankası ve Dünya Bankası gibi kurumların da büyüme beklentisini yukarı yönlü güncellemesiyle Merkez Bankası'nın 12 Aralık'taki toplantısında faizleri düşüreceği beklentisi güçlendi. Bu gelişmelerle birlikte, tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi, gerileyen enflasyon, azalan jeopolitik riskler ve Türk Lirası varlıklara artan ilginin etkisiyle 2 yılın en alt seviyesini gördü.
% 26'DAN 12'YE GERİLEDİ
Bu durumun yatırımları olumlu etkilediğini belirten uzmanlar, faiz indirimi için uygun bir dönem olduğuna dikkat çekiyor. Bu yılın mayıs ayından itibaren düşüş eğiliminde olan gösterge tahvilin bileşik faizi de, Merkez Bankası'nın temmuz, eylül ve ekim aylarındaki politika faizini toplamda 1000 baz puan düşürmesiyle yüzde 26'lardan yüzde 12'lere geriledi. Tahvil-bono piyasasında haftanın son işlem gününe yüzde 14,06 seviyesinden başlayan iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi, son 2 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 12,20'yi gördü. Öte yandan yaşanan pozitif gelişmeler ülke risk primine de (CDS) olumlu yansıdı. Türkiye'nin CDS'i bu hafta, 9 ayın ardından tekrar 300 puanın altına geriledi.
TAHVİLDE ALIMLAR DEVAM EDİYOR
Ata Yatırım Direktörü Cem Tözge, Merkez Bankası'nın 12 Aralık'taki toplantısında enflasyondaki düşüşe paralel faiz indirimlerine devam edeceği beklentisinin özellikle kısa vadeli tahvillere destek vermeye devam ettiğini belirtti. Tahvil faizlerindeki geri çekilme sonrası yaşanan olumlu havanın bu hafta da sürdüğünü ifade eden Tözge, bu durumun Merkez Bankasının gelecek aylardaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında faiz indirimlerini fiyatlamasına işaret ettiğini söyledi.
İNDİRİM BEKLENTİSİ
Tözge, TCMB'den 12 Aralık'taki toplantısında 100 baz puanlık indirim beklediklerini dile getirerek, "Döviz kurlarında oynaklığın en azından belirli bir süre düşük kalma beklentisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında gelebilecek olumlu mesajlar, tahvil tarafına destek vermeye devam ediyor" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İsmet Demirkol da Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 14'e çekmesinin yanı sıra olumlu gelişmelerin Türk lirası varlıklara ilginin arttığını ve 2 yıllık gösterge tahvil faizin gerilemesine katkı sağladığını söyledi.
Analistler, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmelerine ilişkin olumlu haberlerin küresel piyasalardaki belirsizliği görece azalttığını, bu konunun özellikle Fed tarafından yakından takip edildiğini belirtti. Ticaret görüşmelerinde ilk fazın imzalanmasının iki tarafta da dillendirildiğini ifade eden analistler, bu durumun yaşanması halinde piyasa yapıcıların küresel ekonomi için birincil risk faktörlerinden kabul ettiği bir unsurun da önemini kaybedeceğini söyledi. Analistler, küresel ekonomideki belirsizliklerin yavaş yavaş ortadan kalkması halinde merkez bankalarının, attıkları adımların sonuçlarını görmek için beklemeyi tercih edeceklerini düşündüklerini kaydetti.