Merkez faizi önden yüklemeli artırmak zorunda kalacak; %23
Enflasyon, tuhaf bir ivme kazanmaya başladı. Tuhaf çünkü tüketici ile üretici fiyatları arasında 26,57 puanlık fark oluştu. Bu, 2018’deki kur atağı yaşandığı zamandan dahi fazla… O dönemde tüketici-üretici enflasyon farkı 21,6 puan idi.
Dünya Gazetesi'nden Şeref Oğuz'un haberine göre; Bugün Merkez Bankası’nın “artık buraya bakacağım” dediği çekirdek enflasyon ön plana çıkmış durumda… Manşet enflasyondan (%19,25) yaklaşık 3 puan düşük çekirdek yüzünden faizin değişmeyeceği ya da düşeceği beklentisi oluştu.
Fakat kazın ayağı öyle değil. Döviz, çekirdeğe değil manşete baktı ve açıklama günü tırmanışını hızlandırdı. Bırakın faiz artışını pas geçmeyi, artırmak zorunda kalabilecek. Zira “çekirdeğe bakıyorum artık” demek, dövizi ikna edemiyor.
Merkez’in hareket alanı daraldı. Bir iki toplantılık ömrü var faiz yükselişinin… Üstelik faizi önden yüklemeli artırmak zorunda kalabilir. Tıpkı 450 baz puan artırınca gece yarısı azledilen Naci Ağbal gibi… Çift haneli dolar istenmiyor…
TCMB daha yeni zorunlu karşılık oranlarını 200 baz puan artırarak vadesiz ve 1 yıla kadar vadeli döviz hesaplarında %23'e yükseltiverdi. Bu da faizi %23 gördüğünü gösteriyor. Şimdi gördüğü oranı faize “önden yüklemek” isteyebilir.
Önden yüklemeli faiz artırımı nedir?
Faizi yüksek miktarda bir kerede artırmaktır. Piyasanın önüne geçmektir. Faiz dışındaki alternatiflere meyledilmemesini sağlamaktır. Kurları aşağı çekme çabasıdır. Para politikası faizi ile “beklenen enflasyon” arasındaki dengenin yeniden gözden geçirilmesini sağlama gayretidir. Kredibilite yenileme isteğidir. Risklerin var olduğunu kabul etmektir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Bir faiz artışı olursa yabancı yeniden gelir mi? Yabancı, Merkez Bankası başkanının bağımsızlığını sorgular mı?
Bir faiz artışı olduğunda elbette yabancılar gelir. Yabancılar alacakları getiriye bakacaklardır. Eğer TL varlıklar reel getiri sunarsa tercih edeceklerdir.
2-Merkez Bankası bir faiz artışının sonrasında nasıl bir yönetimle devam eder?
Yüksek bir faiz artışı merkez bankası başkanının değişmesi anlamına gelir. İki ateş arasında kalan başkan; bir yandan TL mevduat sahibine verdiği “reel faiz” sözünü yerine getirmek diğer yanda Cumhurbaşkanının “faizi indir” talimatının arasında tercihe zorlanacak. Ancak kararı elbette dolar verecek. Zira çift haneli bir dolar, iktidara “yazar kasa atmak” kadar yıkıcı etki yapabilir.
YÜKSEK FAİZ, KURU GERİLETİR AMA ÇÖZMEZ, SORUNU ÖTELER
Faizi önden yüklemek sadece sorunu ötelemektir. “Çözümsüz kaldım, imdat” çığlığıdır. Yalnız bırakılan bir guvernörün son feryadıdır. Dolarizasyonu tersine çeviremese de dövizin hızını keser hatta uzun süre geriletir.
Fakat bu geçici bir rahatlama olur. Tıpkı Naci Ağbal’ın önden yüklemeli faiz denemesinde olduğu gibi… Eğer siz başkanı yalnız bırakır, sözde değil özde reform yapmaz, üretime dair tedbir geliştirmez ve maliye, verimlilik adımları atmaz iseniz, kur kaldığı yerden bildiğini okumaya devam edecektir.
Kaynak : Dünya Gazetesi