EYUDER olarak herhangi bir siyasi akımın tarafı olmadan eğitim politika ve uygulamalarına yön vermek amacıyla kurulduğumuz andan bu yana birçok bilimsel faaliyet ve uygulamaya dönük çalıştaylar düzenlemiş bulunuyoruz. Kamuoyunda 4+4+4 diye bilinen yasa teklifi ile ilgili olarak derneğimizin görüşleri özet olarak aşağıya yansıtılmıştır. Ancak toplumun her kesiminin çoğulcu bir yaklaşımla ilgili tüm taraflardan bilgi alarak hazırlanmasını beklediğimiz yasanın alelacele çıkarılmaya çalışılması, ayrıca MEB’in teklifin görüşmelerde geldiği aşamalarla ilgili olarak kamuoyuna ve biz eğitimcilere bilgi vermemesini anlamakta güçlük çekmekteyiz.
4+4+4 YASA TEKLİFİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
OKULA BAŞLAMA YAŞI VE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Son değişiklikle ilköğretime başlama yaşı 1 yıl erkene alınmıştır. Dolayısıyla ilköğretim çağı 5 yaşın bitiminde başladığı düşünülürse okul öncesinin zorunluluğu hususunda yapılacak düzenleme zorlama bir yol olacaktır. Teklifin bu şekliyle geçmesi olumlu bir yaklaşımdır. Ancak okul öncesi eğitime ebeveynlerin özendirilmesine devam edilmeli ve daha esnek yaklaşımlar sergilenmelidir. Okula başlama yaşının bir yıl erkene alınması 2012-2013 eğitimi öğretim yılında okulları birçok sıkıntının beklediği anlamına gelir. Bu sıkıntıların azaltılması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.
EĞİTİM ÖĞRETİMİN 4+4+4 ŞEKLİNDE KESİNTİLİ OLARAK VERİLMESİ
Kesintili eğitim öğrencilerin mesleki eğitime yönlendirilmesi açısından olumlu sonuçlar doğurabilir. Ancak teklifte ikinci kademeye ilişkin olarak net bir durum açıklanmamıştır. İkinci kademede hangi tür programların yer alacağına orta öğretime yapılacak yönlendirmenin nasıl olacağına değinilmemiştir. İkinci kademede seçmeli derslerin olması çocukların yeteneklerin belirlenmesi ya da mesleki tanıtım amaçlı olması doğrudur. Ancak bu çalışmalarda norm değerlendirme ya da ücretli ders çıkarma mantığı ile hareket edilecek ise yine mesleki eğitime katkı sağlamayacaktır. Planlı bir çalışma yapılmalı çocukların ilgi ve istekleri, yetenekleri doğru değerlendirilmeli rehber öğretmen kadrosunun yeterli olmasına önem verilmelidir. Bize göre ikinci kademe yönlendirme kademesi olmalıdır. Dolayısıyla ortaöğretimin mevcut sisteminde 9.sınıflarda okutulmayan meslek dersleri artık verilmelidir.
MERKEZİ SINAVLARA DÖNÜK KAYGILAR
Teklifin yasalaşması halinde olası tehlikelerden biri merkezi sınavlara dönüktür. Geçmişte yaşanan olumsuz hadiseler, büyük bir piyasaya sahip dershanelerin ikinci kademeye geçiş için siyasilere ve MEB’e baskı yapacağını göstermektedir. Bu da biz eğitimcileri endişelendirmektedir. Teklifte sınavların yapılmaması güvenceye alınmadığı takdirde “Anadolu Ortaokulları” üretilecektir. Bu durumda çevresel koşullardan dolayı zaten merkezi konumu zedelenen okullar bu konumlarını da yitirecek, sosyoekonomik eşitsizlikler daha erken yaşlara inecektir.
222 SAYILI YASANIN 76/B MADDESİNE YAPILAN EKLEME
222 sayılı yasaya “Bu kanunun 76. Maddesinin b fıkrasına göre elde edilen gelirler il özel idarelerince orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile ilgili ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılır.” şeklinde bir ekleme öngörülmektedir. Ortaöğretim kurumlarının mali yapılarını ilköğretim okullarına benzetme girişimi olan bu madde bize göre üzerinde önemle durulması gereken bir değişikliktir. Örnek alınan ilköğretim okulları veli aidatlarıyla yürümektedir. Bu teklif maddesiyle ortaöğretim kurumlarının bütçeleri ellerinden alınmakta, okullar veliye, il özel idarelerine, ilçe yönetimlerine bağımlı hale getirilmektedir. Ayrıca uygulanagelen mevcut sistemin ne tür aksaklıkları var ki böyle bir değişiklik öngörülmüştür. Okullara aynı miktarda ödenek ayrılsa bile okullar artık o ödeneklere ulaşamayacaktır.
EYUDER Mevzuat Sekreterliği