İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Rağip Üye, kentteki okur yazar sayısının artırılması için çalıştıklarını,mevcut kampanyalar ve hedefler çerçevesinde okul, ilçe ve illerde komisyonlar oluşturarak okuma yazma bilmeyenlerin tespit edilmesini hedeflediklerini söyledi.
Öncelikle okullarda okuma yazma bilmeyen velilere yönelik tarama yaptıklarını ifade eden Üye, öğretmenlerin velilerin eğitim durumunu araştırdıklarını ve okuma yazma bilmeyenlere eğitim vermeye başladıklarını anlattı.
Üye, sivil toplum kuruluşlarından destek aldıklarını, pazar yeri, hastane, büyük market gibi alanlarda stantlar açarak vatandaşları okuma yazma öğrenmeye davet ettiklerini dile getirerek, mobil araçla vatandaşın ayağına gideceklerini ve okullara taşıyacaklarını söyledi.
"EV EV DOLAŞACAĞIZ"
Randevu sistemiyle evlerde eğitim vereceklerini ve belirli bir müfredat kapsamında çalışacaklarını dile getiren Rağip Üye, "Okula mobil araçlarla gelemeyenlerin evlerinde eğitim vereceğiz, mümkünse 3-4 aileyi bir evde birleştireceğiz. Ev ev, hane hane dolaşacağız. Tek bir okumaz yazmaz kalmayana kadar devam edeceğiz. Bu sorunu İzmir’de çözeceğiz" diye konuştu.
Üye, projeye öncelikle Tepecik’teki Şehit Fazıl Bey İlköğretim Okulu ve çevresinden başladıklarını anlatarak, bölgenin Roman vatandaşların yoğun olduğu, okullaşmanın az olduğu bir alan olduğunu bildirdi.
Sokakta ve okullarda karşılaştığı vatandaşlara okuma yazma bilip bilmediğini sorduğunu kaydeden Üye, sözlerine şöyle devam etti.
"Prensip olarak gittiğim okullarda, sokaklarda sorarım. Elimde ne yazılı belge varsa okuturum. Bu okulda da bazı velilere sordum. Öncelikli olarak onları kurslara aldık. Okuma yazma bildiği halde sertifikası olmayanlar vardı, hiç okuma yazma bilmeyenler de vardı. Eğitimler onlarla başladı. Eğitimin ardından yetişkinleri iş istihdamlı kurslara yönlendiriyoruz. Yalnız Romanlar diye düşünmeyelim. Bütün ailelerimiz, çocuklarımız bu projenin içinde."
ARTIK UMUDU VAR
Projenin pilot bölgesi Şehit Fazıl Bey İlköğretim Okulu alanındaki velilerden Roman vatandaş Hatice Kervanlar (27), iki çocuk annesi olduğunu, eşinin cezaevinde bulunduğunu, kendisinin de gündelikçilik yaparak çocuklarına bakmaya çalıştığını söyledi.
Okuma yazma bildiğini, ancak ilköğretimi tamamlayamadığı için bir belgeye sahip olamadığını dile getiren Kervanlar, yaşadıklarını şöyle anlattı.
"Bir gün anaokuluna kızımı bıraktım. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü de oradaymış. Kapıdan çıkarken karşılaştık. Bana ’Okuman yazman var mı?" dedi, elindekileri okuttu. Okur yazar belgesi isteyip istemediğimi sordu. İstedim tabi. Bir yere iş için gittiğimde hep belge aranıyor, diplomam yok. İşleri hep ondan kaybediyorum. Eşim de cezaevinde olduğu için temizlik işi yaparak geçinmeye çalışıyorum. Bu belge biraz hayatımı değiştirir diye düşünüyorum. Güzel, sigortalı bir iş bulmak istiyorum. Çocuklarıma güzel bir gelecek kurmak istiyorum."
Aynı bölgede yaşayan 28 yaşındaki Ayşe Akyol da ev kadını olduğunu, eşinin müzisyenlik yaparak evi geçindirmeye çalıştığını, okulun bahçesinde karşılaştığı Rağip Üye’nin kendisine okuma yaptırdığını, onun sayesinde okuma yazma belgesine kavuştuğunu ifade etti.
Pilot bölgede yapılan ilk çalışmalarla okuma yazma bildiği halde belgesi olmayan 8 kişiyle okulda yapılan eğitimlerle okuma yazmayı bilmeyen 20 kişiye okur yazar belgesi verildi.
milliyet