Ergenekon tutuklusu: Yazıcıoğlu öldürüldü

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Erol Ölmez, mahkemeye sunduğu 14 sayfalık yazılı dilekçesinde şok itiraflarda bulundu. Helikopter kazasında vefat eden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 2008'de öldürülmesinin planlandığını itiraf eden Ölmez, suikastın bir yıl gecikmeyle gerçekleştirildiğini iddia etti. 1990'da askerken hayatının tamamen değiştiğini, kendisini keşfeden kod adı "Çerkez Ali" olan kişinin kendisini "Atakurtlar" adlı çok özel bir birimin içine aldığını anlatan Ölmez, Ergenekon'a 1998'da dahil olmuş. İstihbarat ve silahlı kanat oluşturulan Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'nun Ergenekon'un sağ kolu olduğunu vurgulayan Ölmez, birimin halen aktif olduğunu ifade etti. Kendisini, "Çok özel olarak eğitim almış, en iyi şekilde yetiştirilmiş bir kişiyim. Atakurtlar'ın bir askeriyim" diyerek tarif eden Ölmez, "Ergenekon, Cumhuriyetçi, Ulusalcı ve Atatürk milliyetçileri tarafından kurulan, 11 kişilik onursal üyesi olan bir yapılanmadır. İçinde her kesimden insanlar bulunuyor" dedi. Ölmez, Yazıcıoğlu'nun kazasının faili meçhul bırakılacağını belirterek, "Kaza değil de sabotaj olduğunu bilmekteyim. Başkanım birçok konunun şahidi olarak artık susmayacağımı, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasının zamanı geldiğini söylemek isterim. Nedeni ise cezaevine girdiğim günden beri yalnız bıraktılar. Yazıcıoğlu'nun susturulmasını isteyen kişi şu an, bir siyasi partide milletvekilidir ve aynı zamanda MİT'e çalışan ABD destekli bir kişidir. Anlatma sebebim, vicdanımın rahatsız oluşudur" diye konuştu.

ANKARA'DA TOPLANTI
17 Kasım 2007 tarihinde Ankara'da yapılan ve Çerkez Ali ve bir milletvekilinin yer aldığı toplantıda, "Yazıcıoğlu'nun nasıl susturulacağının" konuşulduğunu öne süren Ölmez, şok açıklamasını şöyle noktaladı: "Karşılığında 10 milyon dolar para verilecekti. 2008'de olması beklenen bu konu, Ergenekon furyası patlayınca 2009 yılına kaldı. BBP liderine yapılan aslında sabotajdır." Bosna'da savaştığını da belirten Ölmez, "1993 ortalarında İtalya'ya Çerkez Ali geldi. Abdullah Öcalan'ın Roma'da ve Milano'da kalacağının istihbaratını aldıklarını söyledi. Görevim ise ebediyyen Apo'yu susturmaktı. 6 gün bekledik. Ankara'dan bir telefonla Şam'a gittiğini öğrendik. Beni Türk konsolosluğuna bırakıp, pasaportsuz olarak, bir Türk gemisine yerleştirdiler" dedi.
sabah