Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6. Din Şûrası kapanış programına katılarak bir konuşma yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığının, İslam dünyası ve insanlık açısından kritik bir dönemde anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “25 Kasım’da başlayan 6. Din Şûrası sırasında oldukça verimli ve kapsamlı fikir alışverişleri gerçekleştirildi” diye ekledi.
“HER TÜRLÜ DİN İSTİSMARINA KARŞI SAMİMİ BİR MÜCADELE İÇİNDE OLMALIYIZ”
Konuşmasında, “FETÖ ve DEAŞ tecrübesi, her türlü din istismarına karşı samimi bir mücadele içinde olmamızı gerekli kılıyor” ifadelerinin kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz ihaneti sonrasında insanlarımız arasında oluşan teyakkuz hâlini iyi yönetmemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz vasatı yeniden bir silkinme, toparlanma, sahih İslam anlayışıyla bağlarımızı güçlendirme vesilesine dönüştürmeliyiz. Dinini sağlam kaynaklardan öğrenen bir mümin, aklını ve idrakini bir başkasına kiralamayacak, din istismarcısına fırsat vermeyecektir” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasını tehdit eden en önemli sıkıntılardan bir diğerinin de taifecilik fitnesi olduğunu belirterek, “Kişinin mezhebini dinleştirmesi diye tarif edeceğimiz bu fitne, Suriye ve Irak’taki olayların da etkisiyle en yaygın dönemlerinden birini yaşıyor. Avrupa’nın dört asır önce yaşadığı 30 yıl savaşlarına benzer bir kavga, çok daha yıkıcı bir şekilde bugün yakın coğrafyamızda vuku buluyor. Irk, dil, mezhep, meşrep farklılıkları öne çıkartılarak, Müslümanlar arasındaki fay hatları daha da keskinleştiriliyor. Böylece aynı dine, aynı Peygambere, aynı mukaddes kitaba inanan, her gün beş vakit aynı kıbleye yönelen kalpler arasına nifak tohumları ekiliyor. Şiilik veya Sünnilik, amel ve itikada dair farklı yorumlar olmanın ötesinde; belli çevreler tarafından âdeta ayrı bir din gibi yansıtılmaya çalışılıyor” dedi.
https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/113699/-irk-dil-mezhep-mesrep-farkliliklari-one-cikartilarak-muslumanlar-arasindaki-fay-hatlari-keskinlestiriliyor-