Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Kadınlar Günü dolayısıyla Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen "Kadın ve Demokrasi Buluşması" programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada cemaate ait yurtlarda kendisine yönelik beddua seansları düzenlendiğini belirten Erdoğan "Bazı yurtlardan çocuklarımız atılıyormuş beddua seanslarına katılmadığı için bize haber verin sizi KYK yurtlarına yerleştireceğiz. Yetmezse otellere yerleştireceğiz hiç merak etmeyin" dedi.
Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları;
Bütün kadın adaylarımızı, tüm kadın muhtar adaylarımızı kutluyorum. Başarılar diliyorum. Mısır'ın, Afrika'nın, Balkanlar'ın tüm dünyadaki mağdur ve istismar edilen kadınları selamlıyorum. Tüm mazlum kadınları selamlıyorum. Suriye'nin kahraman kadınlarını selamlıyorum. Batı'da bir meta haline getirilen tüm kadınlarımızı selamlıyorum.
Suriye'de insanlığın can çekiştiği yerde analık cesaretini gösteren kadınları selamlamayıpta ne yapacağımızı soruyorum. Güçlü, zengin kişilerin sırtını döndükleri tüm Suriyeli kadınlara sesleniyorum Türkiye hep yanınızda oldu ve yanınızda olacak.
"ŞEHİTLERİMİZİN DUL EŞLERİNİ SELAMLIYORUM"
Buradan Trakya'nın anadolunun çilekeş kadınlarını özellikle selamlıyorum. Şehitlerimizin annelerimizi selamlıyorum. Her birinizin ellerinden öpüyorum. Tüm şehitlerimizin dul eşlerini selamlıyorum ve yetim kızlarını selamlıyorum. Allah tüm şehitlerimizden razı olsun.
"SEVGİLİ EŞİMİN VE KIZLARIMIN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM"
Buradan sevgili eşimin ve kızlarımın da kadınlar gününü gönülden kutluyorum. Çünkü onlar beni bu yolda hiçbir zaman yalnız koymadılar. Çok ayrı kaldığımız gecelerimiz oldu. Çok sıkıntılı oluduğumuz gecelerimiz oldu. Çocuklarımızın bizi göremediği günler oldu. Sabrettik ve neticesi de güzel oldu. Benim birinci derecede kadınımızın irtifa noktası olarak gördüğüm anneliktir. Onun için annelere olan sevgim bu noktada çok çok fazla aşırı ve kadına olan saygım birinci derece oradan geliyor.
"ANNENİN AYAKLARININ ALTI ÖPÜLÜR"
Annenin acısı farklı, o katlanılır gibi değil. Bırakın elini öpmeyi ayaklarının altı öpülür. Bizim dinimizde cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Cennetin kendisi de orda kokusu da orda. Kadın çok yüce. Kadına şiddet böyle birşey kabul etmek mümkün değil. Sıfır tolerans. Demokrasi diyen, hak diyen sendika ve derneklerimizi, kadın kollarımızı kutluyorum.
"KADINLAR SANDIK NAMUSUMUZDUR DİYORLAR"
Mersin'in Arslan köyünde ilginç bir şey yaşanıyor. Sandıkta Demokrat Parti rekor kırıyor. CHP seçimi kabul etmiyor ve yeniden seçim olacak diyorlar. Kadınlar sandık namusumuzdur diyorlar. Köye güvenlik güçlerini yığıyorlar. Havaya silahla ateş ediyorlar. Hamile kadınlara dahi eziyet ediyorlar. Sandığı gasp ediyorlar. Bazı kadınlar çocuklarıyla cezaevinde yatıyor. İşte CHP zihniyeti budur. Sandık namustur. Bende, Kandın varsa demokrasi vardır diyorum. Tüm kadınlarımızdan bende sandığa sahip çıkmalarını istiyorum. Bugün de sandık dışı işlere başvuranlar var. Merhum Menderes'e ne yaptıysalar bize de aynısını yapmaya çalışıyorlar. Dün olduğu gibi sandıktan umudunu kesip farkıl yollara başvurmak isteyenler var.
"BU MİLLET SAHİPSİZ BIRAKMAZ"
Bu millet Başbakanlarını, bakanlarını, milletvekillerini ve belediye başkanlarını sahipsiz bırakmaz. Bu millet bir kez daha iradesini çaldırmaz. Meydanları hiç bu kadar kalabalık, bu kadar coşkulu görmedim. Yerel seçim mitinglermizine Sivas'tan başladık. Milletin coşkusunu hiç böyle görmedim. Millet başbakanına, partisine, istikbaline sahip çıkıyor. Gittiğimiz her şehirde tarih yazılıyor.
CHP'nin Genel Başkanı başörtüsü sorunu ben çözdüm dedi. İnandınız mı? Buna kargalar bile güler. Biz kadınlarımızın başörtülü olarak kamuda çalışmasını sağladık. Başörtülü kızlarımızın üniversitelere girmesini sağladık.
"ABLALARIMIZ GEREKEN CEVABI VERECEKTİR"
Bu ülkeyi artık medya patronları, manşetler, lobiler, Pensilvanya'daki çiftliğinde oturup bu ülkeyi karıştıran fitneciler yönetmiyor. Bu ülkeyi millet yönetiyor, bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz siz. Kapınıza ablalar gelebilir. Bizim ablalarımız onlara gereken cevabı verecektir. ben buna inanıyorum. Yurtlarda ve evlerde kızlarımıza beddua seansları yaptırıyorlar. Şahsıma, eşime, kızlarıma beddualar ettiriyorlar.
"OTELLERE YERLEŞTİRECEĞİZ"
Siz varsanız biz varız. Bu ülkeyi siz yöneteceksiniz siz. Bizim rotamızı siz çizdiniz. Biz de o istikamette gideceğiz. Bazı yurtlardan çocuklarımız atılıyormuş beddua seanslarına katılmadığı için bize haber verin sizi KYK yurtlarına yerleştireceğiz. Yetmezse otellere yerleştireceğiz hiç merak etmeyin.
"BUYURUN DEVİRİN O DİKTATÖRÜ"
Şimdi başladılar tek adam, diktatör demeye. Ülkemin birliğine, bütünlüğüne, istikrarına saldırı varsa ben ona gövdemi siper ederim. 22 gün sonra sandık gelecek buyurun devirin o diktatörü.
"BÖYLE VATANDASEVER OLABİLİR Mİ?"
Paralel yargı 3. Havalimanını yaptırmamak için elinden geleni yapıyor. Böyle vatansever olabilir mi? Ne yaparsanız yapın o yapılacak. Sonra 3. köprü için mücadele ettiler. Ne yaparsanız yapın. önünü kesemiyeceksiniz. Dünya bizim projelerimizi konuşuyor, paralel yargı engellemeye çalışıyor ama engelleyemeyecekler.
"DİKTATÖR OLSAM BU HAKARETLERİ YAPABİLİR MİSİN"
Türkiye’yi dışardan kurumlar ele geçirmek suretiyle ele geçirmeye kimsenin hakkı yok. Tek adam, diktatör demeye başladılar. Eyyy Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli ben diktatör olacağım siz bana bu şekilde hakaret edeceksiniz, mümkün mü ya. Diktatörün olduğu yerde kaçacak delik ararsınız.
"BAHÇELİ ÇALIŞ SENİN DE OLSUN"
Eğer AK Parti bu seçimden birinci olarak çıkmazsa ben genel başkanlığı bırakmaya hazırım. MHP’nin genel başkanı hesap yapmış. Yüzde 51’in altında alırsan bıraksana diyor. Bu yerel seçim. Çıta da yüzde 51 değil. Bu seçimde sen ne kadar belediye alacaksın ona bak. Sen nasıl siyasetçisin ki geride kalmayı göze alıyorsun. Çalış senin de olsun. Birisi 11,12,13, diğeri de 25,26,27’yi kabul ediyor. Hiçbirisi ben nasıl 50’yi alırım diye düşünmüyor.
"SORSANIZ BİR TAKIM ELBİSE ZANNEDER"
Malum zat diyor ki Galata Köprüsü’nün üzerinden yeni yapılan köprüye bakıyor. İstanbul’un siluetini bu bozuyor diyor. Buna sormak lazım siluet nedir diye. İnanın bir takım elbise zanneder.
"ORADA BALIK YOKTU, BİZİMLE GELDİ"
Eline olta tutturuyorlar. Orada balık avlamaya kalkıyor. Orada balık yoktu. Bizimle geldi.
"YOLSUZLUK BUNLARDA VAR"
İSKİ yolsuzluğu vardı. Yolsuzluk bunlarda iyi vardır. Şimdi çöp dağları yok, hava kirliliği yok. Niye yok. CHP yok da ondan.
"NE ÇİLELER ÇEKTİ BU ANALAR"
Anam da kömür taşırdı. Bir odayı ısıtırsın, diğerleri ısınmaz. Onun kiri, külü. Ne çileler çekti bu analar. Doğalgaz geldikten sonra düğmeye basıyorsun bütün daire ısınıyor. Benim hanım kardeşlerim buna layık değil miydi? Neden yapılmadı acaba