Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Parlamenterler Toplantısında Suriye ve Irak'taki durumun NATO'nun gündeminde olduğuna dikkati çekerek "Toplantının İstanbul'da yapılması başlı başına bir mesajdır" dedi. Türkiye'nin terör örgütlerine karşı adeta bir set olduğunu belirten Erdoğan "Eğer biz bu mücadelede başarısız olursak, yani bu set yıkılırsa teröristler tıpkı bir sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır" uyarısını yaptı.
Avrupa'yı PKK konusunda uyaran Erdoğan,"Terör örgütleri mensuplarının ülkelerinizde rahatça hareket etmelerine engel olmanızı istiyoruz. Özellikle Avrupa Birliğinin terör örgütü olarak ilan ettiği PKK'nın Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çok rahat dolaşmasını ve buralarda terörist başının posterleriyle aynı şekilde parlamento binasının koridorlarında afişleriyle cirit atmalarını terör mağduru bir ülke olarak, biz hazmedemiyoruz." dedi.
İşte o konuşmadan satır başları
Küresel tehditlerle karşı karşıyayız. İslam düşmanlığı belirli ülkelerin sınırlarını aşmış durumda. NATO üyesi devletler olarak içinde bulunduğumuz durumu hak ve hukukları koruyarak geride bırakırsak insanlık için önemli bir görevde bulunmuş oluruz. Bunun için her zamankinden daha çok çalışmalıyız.
TOPLANTININ İSTANBUL'DA OLMASI BAŞLI BAŞINA BİR MESAJ
Bu toplantının İstanbul'da yapılması başlı başına bir mesajdır. Türkiye NATO'nun gündeminde de üst sıralarda yer alan buhranları günlük hayatının bir parçası haline getirmek zorunda olan bir ülkedir. 15 Temmuz gecesi Türkiye'de tarihte eşine ender rastlanacak bir demokrasi mücadelesi yaşanmış ve daha da önemlisi bu mücadele kazanılmıştır. O gece Türkiye ve bizimle birlikte tüm dünya terörün yeni bir yüzüne, terörle mücadelenin de farklı bir yöntemine şahit oldu.
BU YANGIN ER GEÇ BİZE DE ULAŞIR
Günümüz dünyasında hiçbirimiz bir yangın çıktığında 'nasıl olsa dumanı ve ateşi bana gelmez' diyemeyiz. Böyle bir şansımız yok. Er ya da geç bu yangın, bu duman bize de ulaşacaktır. Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların da kendilerini gözden geçirmeleri şarttır. Bu tehditlerin bertaraf edilmesi ve fırsatların kazanımlara çevrilebilmesi için meselelerin daha kapsayıcı platformlarda ele alınması gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki NATO hiçbir zaman sadece ortak tehditlere karşı kurulmuş bir savunma örgütü olmamıştır. NATO demokratik değerleri geliştirme idealine bağlı olan devletleri bir araya getirmiş bir güvenlik platformudur.
AVRUPA'YA PKK UYARISI
15 Temmuz'dan bu yana FETÖ ile kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Olağanüstü hal çerçevesinde terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için her türlü önlemi alıyoruz. Bu vesileyle ülkemizden desteğini esirgemeyen dostlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'ye sağlayacağınız destek mücadelemize güç katacaktır. Aynı şekilde DEAŞ ve PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelemizde de desteğinizi bekliyoruz. Terör örgütlerinden kaynaklanan tehdit hepimize yöneliktir. Bu nedenle ortak mücadele sürdürmeliyiz. Sizlerden gelecek desteğe inanıyoruz. Terör örgütleri mensuplarının ülkelerinizde rahatça hareket etmelerine engel olmanızı istiyoruz. Özellikle Avrupa Birliğinin terör örgütü olarak ilan ettiği PKK'nın Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çok rahat dolaşmasını ve buralarda terörist başının posterleriyle aynı şekilde parlamento binasının koridorlarında afişleriyle cirit atmalarını terör mağduru bir ülke olarak, biz hazmedemiyoruz. Dolayısıyla bu konuyla ilgili olarak tüm dostlarımızın gerekli tedbiri alması gerekir. Eğer gerekli tedbir alınmazsa bir gün bumerang gibi bu dönüp dolaşıp onları da vuracaktır, bunun da haberini vereyim.
TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELEDE BİR SET GİBİ
Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Terör örgütlerini kaynağında yok etmeye çalışıyoruz.Türkiye terör örgütleri ile dünyanın diğer kısmı arasında bir set gibidir. Biz diyoruz ki gelin bu seti yavaşlatmak yerine güçlendirin. Terörle mücadelede Türkiye'ye verilen her destek o ülkelerin kendi geleceğine yatırımdır.
AVRUPA PANİKLEDİ
Avrıpa'ya bir mülteci akını söz konusu olduğunda paniklediler. Kimse Türkiye gibi kapısını açarak ne kadar gelirse gelsin ben alırım diyemedi. Biz bombalardan kaçan herkese kapımızı açık tutmak zorundayız. Sadece Aylan bebeği kapak yaptıklarında feryat edenler timsahın göz yaşını oynuyorlardı.İnsani krizlerin yükünün paylaşılması konusunda yalnız bırakılmamız çok acı.
TERÖRİSTLERİN ELİNDE DOSTLARIMIZIN SİLAHLARI ÇIKTI
Burada bir şey dile getirmem lazım. Dost acı söyler.Irak'ta ve Suriye'de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın silahları çıktı. Bunları seri numarasına kadar mevcut. Bunu dile getirdiğimizde dediler ki biz bunları terörist kabul etmiyoruz çünkü DAEŞ'e karşı savaşıyorlar. O zaman el nusrayı da terör örgütü saymayın, onlar da DAEŞ'le savaşıyor. Bir terörist başka teröristle savaşıyor diye iyi diyebilir misiniz? Biz bu bölgenin nabzını en iyi tutan ülkeyiz. Onlarla bizim tarihi, kültürel, her türlü birlikteliğimiz var. Akrabalık bağlarımız var. Halep'i vuranlar belli ama Halep'te yaşayanların Gaziantep'te ve Kilis'te yaşayanlarla akrabalık bağları olduğunu Batı biliyor mu? Bizim canımız yanıyor. Canı yanmayanlar TV ekranlarına bakıp ah vah ediyor, o kadar. Milletimiz bu manzara karşısında haklı tepki içindedir.
TÜRKİYE SURİYE'YE GİRDİYSE...
Türkiye ÖSO ile birlikte Suriye'ye girdiyse aldığı tehdidi ortadan kaldırmak içindir. YIllarca dostlarımıza terörden arındırılmış bölge ilan edelim dedim. Eğit donatı yapalım. Siz bize mali destek verin imarını biz halledelim. Üç, uçuşa yasak bölge ilan edelim. Bu işi sürüncemede bıraktılar, bugünlere kadar geldi Afganistan'daki sıkıntıların çözümüne yönelik bölgesel çözümlere öncülük ediyoruz. Afganistan'a olan desteğimizi sürdürüyoruz. 2001 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz 1 milyar dolar değerindeki proje ile Afganistan'ın kalkınmasına destek oluyoruz.
BM'NİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ARTIK KAÇINILMAZ
Bu örnekleri artırmak mümkündür. Türkiye bölgesel ve uluslararası güvenliğin sağlanması konusunda aktif politikalar izlemeye devam edecektir. BM'nin yeniden yapılandırılması gerektiğini bu toplantıda vurgulamak isterim. BM önemli çalışmalar yürütüyor. İnsanlığın geleceğini tehdit eden iklim değişikliğiyle mücadeleyi içeren Paris Anlaşması imzalandı. Ortak sorumluluk üstlenme iradesi ortaya konuldu. Bunca olumlu tabloya rağmen BM'nin başta Suriye olmak üzere birçok krizde yeterince etkin davranamadığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. BM'nin yeniden yapılandırılması kaçınılmaz bir zorunluluk halini aldı.