Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde başlayan MÜSİAD EXPO'da konuştu.
"Fuara ilginin yoğun olduğunu öğrendim"
Her 2 yılda bir düzenlenen MÜSİAD'da bu sene 24 farklı sektörden 500'e yakın firmanın ürünleri sergileniyor. Ülkemiz içinden ve dışından fuara ilginin yoğun olduğunu öğrendim.
"Pek çok ülke son yılların en yüksek enflasyonuyla baş etmeye çalışıyor"
Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayan ve bölgesel gerilimlerle devam eden sancılı bir süreçten geçiyor. Tahribatın etkilerini halen hissediyoruz. Gelişmiş ülkeler dahil pek çok ülke son yılların en yüksek enflasyonuyla baş etmeye çalışıyor. Gıda ve enerji kriziyle birlikte bu yeni gerçeklik karşısında birçok ülke yalpalamakta, çaresiz kalmakta. En çok hissedenler ise Asya ve Afrika'daki kırılgan devletlerdir.
"Putin ile hemfikiriz, ihtiyacı olan ülkelere ücretsiz göndereceğiz"
Afrika'da bir lokma ekmeğe ulaşamadığı için can veren her çocuğun acısı vicdanlarımızı kanatıyor. Bu trajedilerin sona ermesi için hiçbir çaba gösterilmiyor. Dün akşam BM Genel Sekreteri Antonio Guterresle yaptığım konuşmada da "G20'de bunu gündeme getirelim, dünyada neler yapacağız, Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşla birlikte gelişmiş ülkelere mi bu tahılı, gübreyi göndereceğiz, yoksa az gelişmiş fakir ülkelere mi bunu göndereceğiz. Bunun için orda adım atalım, tahılı az gelişmiş ülkelere gönderelim, destek verelim" görüşümü ilettim. Sayın Putin ile görüşmemde de bu konu gündeme geldi. Putin, "ücretsiz olarak tahılı Cibuti, Somali, Sudan buralara gönderelim" dedi. Hemfikir olduk, mutabık kaldık. Atmamız gereken adım bu. Bu ayın 13,14'ünde Putin ile Bali'de bir araya geleceğiz ve orda da bu görüşmeleri yapacağız. Afrika'nın istifade etmesi için anlayış birliğine vardık. Tahıl koridorundaki gemilerin öncelikle acil ihtiyaç duyan Afrika ülkelerine ulaşmasını sağlayacağız.
"İnsanı diline, ten rengine, kökenine, ülkesine göre ayıran bu çarpık bakış açısının dünyamızı nasıl bir felakete sürüklediğini biliyoruz"
Avrupa'yı bahçe, dünyanın geri kalanını da vahşi otlar olarak tanımlayan zihniyetin bu şekilde davranmasına şaşırmıyoruz. Ama kabul de etmiyoruz. Bunlar için medeniyet sadece Batı'yı, insan sadece beyaz adamı, hak ve özgürlükler de sadece Avrupalı bireyleri ifade etmektedir. Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalılar ise ucuz iş gücüyle, altınıyla, petrolüyle bunlara hizmet ettiği ölçüde değerli. Şayet böyle bir durum yoksa bu insanlar görkemli Avrupa bahçesini istila eden birer ayrık otundan ibarettir. İnsanı diline, ten rengine, kökenine, ülkesine göre ayıran bu çarpık bakış açısının dünyamızı nasıl bir felakete sürüklediğini yakın geçmişteki acı tecrübelerden gayet iyi biliyoruz. Sömürgeciliği yeni yol ve yöntemlerle devam ettirenlerin krizler karşısında vicdani tavır takınmasını da beklemiyoruz. Bizi asıl üzen İslam dünyasındakli kardeşlerimizin en azından bir kısmını mazlum ve mağdurların çığlıklarına sağır kesilmesidir. Türkiye birçok alanda olduğu gibi bu alanda da farkını ortaya koymuştur ve koyacaktır.
"Bizim pazarımız kolay kolay bitmez, küçülmez"
Ülkemizin ekonomik politikasını yaşadığımız tecrübelerle yeniden inşa ediyoruz. Son dönemde küresel krizi fırsata dönüştürme konusunda kat edilen mesafeyi görüyoruz. Resesyon ile birlikte daralan pazarın ihracatçılarımızı zorlamaya başladığını görüyoruz. Bizim pazarımız kolay kolay bitmez, küçülmez.
"İş dünyamızın finansman talebini karşılayacak mekanizmaların oluşturulması için çalışıyoruz"
Karadeniz'deki gaz konutların ihtiyacını karşılamayla birlikte elektrik üretiminde de kullanılacak. Kaybettiğimiz avantajı hızla telafi edebiliriz. Enerji konusundaki çözüm arayışları kesintisiz sürüyor. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynakları teşvik ediyoruz. İş dünyamızın finansman talebini karşılayacak mekanizmaların oluşturulması için çalışıyoruz.