Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki 20. Milli Eğitim Şurası'na katılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Şuranın en geniş katılımla, eğitimin tüm paydaşlarını kuşatan bir anlayışla gerçekleştirilmesine önem veriyoruz.
Eğitimde fırsat eşitliği teması altında toplanan şura da inşallah önümüzdeki döneme dair yol haritası niteliğinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır.
Şura sonuçlarının güçlü eğitim güçlü Türkiye mücadelemizde bizlere rehberlik edeceğine inanıyorum.
"Her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın önemine hep birlikte şahit olduk"
Fırsatlarla beraber tehditlerin de küreselleştiği bir zaman diliminin içindeyiz. Bu süreçte sağlık, eğitim ve üretim başta olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın önemine hep birlikte şahit olduk.
Tüm alanlarda kendi önceliklerimiz, kendi politikalarımız çerçevesinde süreci başarıyla yönettik. Salgınla mücadele başarısını salgın sonrası dönemde artırarak devam ettirmek istiyoruz.
Bunun yolunun da eğitimden, eğitim öğretimde kaliteyi artırmaktan geçtiğini biliyoruz. Eğitim öğretim süreçlerimize çok daha geniş, vizyoner bir anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum.
Analiz yapabilen, bilgili, erdemli ve vicdanlı gençler, aydınlık yarınlarımızın da teminatıdır. Gençlerimizi bu hedeflere ne kadar yönlendirebilirsek, eğitimde de o derece başarılı olabiliriz. Ne kimliğimizi, aslımızı inkar gibi bir yanlışa düşeceğiz ne de şanlı mazimizin parıltıları ile kendimizi avutacağız.
"Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık"
Bundan 19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en çok ehemmiyet vereceğimiz 4 alandan birinin eğitim olduğunu belirtmiştik. Bunu da gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadık.
Bütçelerde en yüksek payı daima eğitime ayırdık. Bu sene bütçenin yüzde 15,7'sini eğitime tahsis ettik. Bugün öğretmen başına düşen öğrenci sayısı OECD ortalamasını yakalamıştır. 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Evlatlarımıza geniş yelpazede kendi isteklerine uygun dersleri seçme imkanı getirdik.
"Artık ne öğrencilerimiz ne de velilerimiz ders kitabı peşinde koşmuyor"
Ders kitaplarını evlatlarımıza ücretsiz dağıtarak sene başında ailelerimizi büyük bir sıkıntıdan kurtardık. Bu salonu dolduran kardeşlerim iyi bilirler. Biz teksir notları ile okuduk. Teksir kağıtları ile okuduk. Teksir kağıtlarından mürekkebin dağıldığı, almak isteyip de abilerimizden alamadığımız o notlar felaketti. Üst sınıflara almaya gidince ağabeylerimiz bize o teksir notlarını vermezlerdi.
Kırtasiyeciler bize 10-15 gün sonraya gün verirlerdi. Biz bunları yaşadığımız için bu nesle bunları yaşatmayacağız dedik. Kuşe kağıtlardan kitapları sıralara koyduk, bu nesle biz bizim yaşadığımız zorlukları hamdolsun yaşatmıyoruz.
Yardımcı kaynak sorununu da çözüme kavuşturuyoruz. Yardımcı kaynaklar da öğrencilerimize ücretsizce dağıtılıyor. Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz. Okul öncesi eğitim kurumlarındaki sayıyı daha da artırmayı düşünüyoruz.
Kız çocuklarımızın önündeki engellerin kaldırılması da bir diğer önemli adımımızdır. Sözde ilerici ve özgürlükçü ama özda faşist ve jakobenlerin hışmına en çok uğrayan kızlarımız olmuştur. İkna odaları utanç vesikası olarak hafızalara kazınmıştır.
Bizim iktidarımız döneminde kızlar, erkeklerden daha fazla eğitimden yararlanmaya başlamıştır. Rabbime hamd ediyorum, bize bugünleri gösterdi diye. Kadın öğretmen oranı bizden önce yüzde 50'nin altındayken, şimdi bu oran yüzde 60'ı bulmuştur.
Çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu inşallah kısa sürede Meclisimizin takdirine sunacağız.