Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenecek G-20 zirvesi öncesi Japon Nikkei gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın temmuz içinde Türkiye'ye ziyaret edebileceğin belirtti. Erdoğan, "Trump'ı S-400 füzelerinin satın alınması üzerine Türkiye'ye yaptırım uygulamamaya ikna edebilecek misiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Güvenlik tehditlerine karşı hava savunma sistemi arayışımızda teknoloji transferi ve fayda-maliyet analizi bizim için öncelik olmuştur. Konuya ilişkin ABD ile görüşmelerimiz sürüyor. Trump ile G-20'de bu meseleyi detaylı konuşmayı ümit ediyorum. Aslında S-400 konusunda Sayın Trump, Türkiye'nin endişelerini, neden bu sisteme ihtiyaç duyduğumuzu ve nasıl bu noktaya geldiğimizi iyi biliyor. Süreci rayından çıkarmak ve tehdit dili kullanmak kimseye fayda getirmez. S-400 meselesini ittifakımız ve stratejik ortaklık çizgisi içinde çözeceğimize inanıyorum."
PARAMIZI GERİ ALIRIZ
ABD'nin F-35 savaş uçağı projesinden Türkiye'yi çıkarması ve yaptırım uygulaması durumunda, Türkiye'nin ne cevap vereceğine ilişkin soruya Erdoğan, Türkiye'nin mevcut yol haritasından taviz vermeyeceğinin altını çizerek, "F-35 projesi için zaten 1,25 milyar doları ödedik. Eğer öyle yanlış bir hamlede bulunurlarsa meseleyi uluslararası tahkim mahkemesine götürürüz. Şimdiye kadar yaptığımız ödemeleri geri isteriz" diye konuştu.
MAZİMİZDE ÖRNEĞİ ÇOK
Erdoğan, her zorluğun ardında bir kolaylığın geldiğini belirterek şöyle konuştu: "İnancımıza göre ilk başta sıkıntılı, aleyhimize görünen pek çok şeyde daha ardından hayır olabilir. Gerek kişisel siyasi serüvenimiz gerekse Türk milletinin mazisinde bu tarz yüzlerce örnek bulunur. Şahsımın siyasi hayatında okuduğum şiirden dolayı çarptırıldığım bir hapis bazı çevreler tarafından adeta bir son, bitiş, tükeniş olarak görülürken bizim önümüzde yepyeni bir yol açıldı. 1999 yılında bir mahkeme kararıyla nokta koyulmak istenen hikayemiz, 2001'den itibaren yeni bir kimlikle adeta yeniden dirildi. Aynı şekilde milletimizin mazisinde de ilk başta bize acı çektiren, üzüntü ve sıkıntı veren hadiselerin daha sonra hayırlara vesile olduğunu görüyoruz."
BATUHAN YAŞAR - Türkiye