Hüseyin Yayman, akademisyenlikle gazeteciliği yeniden yorumlayan bir yazar. Son dönemde Türk basınında söyledikleri merak edilen bir isim. Onu sürekli saha da görüyoruz. Serinkanlı analizleri var. Analizleri tek tek gerçek oluyor. Tartışma programlarının vazgeçilmez, çözüm sürecinin iflah olmaz iyimseri. Özellikle Kürt sorunu konusunda yetkin çalışması bulunan Yayman'la gündeme dair konuştuk.
Öcalan'a ev hapsinin gündeme geldiği şu günlerde Hüseyin Yayman'dan çok çarpıcı bir kulis bilgisi de aldık. Yayman, Öcalan'ın bu koşullarda İmralı'dan ayrılmayı kendisinin istemediğini, bir suikastten çekindiğini söyledi.
BANA YAPILAN ELEŞTİRİLER KİŞİSELLEŞMİŞ KISKANÇLIKLAR
-Size karşı yöneltilen eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eleştiri her zaman iyidir. Muhalefet güzeldir. Ancak bana yapılan eleştirileri kişiselleşmiş kıskançlıklar olarak görüyorum. Onun için de cevap vermiyorum. Fikri ve teorik olanlara cevap veriririm. Keşke daha fazla fikirsel eleştiri olsa. Ama malesef ülkemizde kritik geleneği yok.
Katkı sağlayan eleştirileri dikkate alırım. Ancak prensip olarak daima önüme bakarım.
-Özellikle sosyal medyadan zaman zaman çok sert eleştiriler geliyor...
Orası zaten kuralsızlığın hakim olduğu yer. Türkiye'de çok yanlış kullanılıyor. Sosyal medyayı sadece yazılarımı paylaşmak için kullanıyorum. Önemli bir mecra ama şimdilik kötü kullanılıyor. Zamanla kötüler gidecek, iyiler kalacak.
CNNTÜRK'TE NE OLDU?
-CNNTÜRK'te Yalçın Akdoğan'la programda ne oldu?
O programı baştan sona izlerseniz sert soruları kimin sorduğunu görürsünüz. Hande'yle konuşmamız 'çözüm süreci hakkında olumsuz konuşmayalım' şeklindeydi. Zaten Akdoğan'ın cevabına bakarsanız meseleyi anlarsınız.
-Siz kendinizi çözüm sürecinin iflah olmaz iyimseri olarak nitelendiriyorsunuz. Hatta sosyal medyada çözüm sürecinin tarafları süreçten vazgeçse de Hüseyin Yayman "hayır, bitemez" diyecek diye espriler var...
(Gülüyor...)
İYİMSERLİK BENİM KADERİM
- Bu kadar iyimser olmanın dezavantajları yok mu? En azından gazetecilik açısından?
Eminim mahzuru vardır. Ancak ben hayat karşısında iyimserim. Türkiye dune göre iyi bir noktada, yarın çok daha bir seviyede olacağına inanıyorum. Iyimserlik benim karakterim ve dolayısıyla kaderim.
Çözüm süreci konusunda tarihsel bir analiz yapıyorum ve herşeyin iyi olacağını söylüyorum. Çözüm süreci bitebilir ama bu defa barış süreci başlayacaktır. Adı değişir ama barış treni yoluna devam eder. Çünkü bu defa katarın lokomotifi millet oldu.
-Neden?
Çünkü toplum çözümü istiyor. Ben şehit aileleriyle de, PKK'lı ailelerle de görüşüyorum. Artık barışı analar istiyor. En çok bedel ödeyenler çözüm istiyor. Bu çok önemli bir durumdur.
MUHALEFET SÜRECE DEĞİL ERDOĞAN'A
-Çözüm sürecine destek olan Kobani'de ise iktidarın aksine YPGyi destekleyen ve iktidarı sürekli otoriterleşmekle suçlayarak çözüm sürecinin bu şekilde sağlıklı yürütülemeyeceğini söyleyen bir kesim var. Seçilmiş iktidarı dışlayarak süreci yürütmek istemeleri ne kadar etik?
Ben o kesimlerin eleştirisini 'bizi de dikkate alın' eleştirisi olarak okuyorum. Bunlar olacak. Demokratik olgunlukla karşılamak gerekiyor. Kürt sorunu konusunda büyük emek veren bazı insanlar malesef zaman içinde savrulma yaşadılar.
HDP heyetinin Öcalan'a yaptığı ilk ziyarette (3 Ocak 2013) süreç yürümez dediler. Yani bu kesimlerin muhalefeti sürece değil Erdoğan'ın varlığına. Onun için ikisini birbirinden ayırmak lazım.
-Çözüm sürecinin en güçlü muhalifi hangi kesim sizce?
Çözüm sürecine politik olarak sosyolojik nedenlerle karşı olanlar var bunların itirazlarını dikkate almak lazım. Bunun yanında hükümete kızgınlığından dolayı karşı duranlar var. Bunların durumu tamamen ayrı.
Son tahlilde çözüm sürecine çok büyük bir sosyolojik muhalefet yok. Öyle olsa zaten süreç başlamazdı.
İMRALI'YA GİDECEKLER ORTAK AKILLA BELİRLENİYOR?
-Pazar günü İmralıya gidecek heyetle ilgili Adalet bakanlığının ve HDP'nin yaptığı açıklamalar henüz isimler konusunda net bir bilgi olmadığı yönünde. İki taraftan da son ana kadar gelen bu belirsiz açıklamalar neyi ifade ediyor? Kimin gideceğini kim biliyor, kim belirliyor?
Kimin gidip geleceği ortak akılla belirleniyor. Bu konular zaten süreçte ikincil önemde olan meseleler. Önemli olan politik irade ve kararlılık. Çok şükür bu iki kesimde de var.
Genişletilmiş heyette Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık olacak. Artık bu kesinleşti. Önemli olan kimin gidip geldiği değil, Öcalan'ın nasıl bir mesaj verdiğidir.
ÖCALAN'A EV HAPSİ MASADA YOK
Öcalan'ın ev hapsi konusunda mutabakata varıldığı haberleri sızdı medyaya. Öcalan'ın ev hapsine çıkmasına toplum hazır mı sizce? Barış için bu durumu kabullenecekler çoğunlukta mı?
Öcalan'ın ev hapsi ne masada, ne de gündemde var. Bunlar süreci proveke etmek için yapılan propagandalar. En başta Öcalan bu konjonktürde bu tür bir girişime karşı çıkıyor.
Doğrusu sahada gördüğüm bir gerçek var. Toplumun büyük çoğunluğu 'bundan sonra ölüm olmayacaksa' Öcalan'da çıkabilir diyor. Bu konuda çok sayıda anket var. Ancak toplumsal hassasiyetler nedeniyle açıklanmıyor.
DEVLET AF MESELESİNE HAZIR
-Genel af da gündeme gelen müzakere konularından biri oldu. Buarada kişilerin eyleme karışıp karışmadığı nasıl belirlenecek, 30 yıllık bir savaş sonuçta?
Genel af masada ancak bu konuda zamanlama konusu var. Eylemsizlik devam eder, PKK ülkeden çekilirse ilk atılacak adımlardan biri af konusu olacak.
Af meselesi devletin en hazırlıklı olduğu alan. Özal'ın üç aşamalı planı devreye sokulacak.
-Çözüm sürecinin nihai aşamasında bizi ne bekliyor?
Emin olun, güzel şeyler olacak. Türkiye demokrasisi ve refahı büyüyecek.
TÜRKİYE BÖLÜNECEK Mİ?
-Peki "Türkiye bölünecek" diyorlar.
Türkiye güçlü bir ülke. 30 yıldır devam eden savaşta bölünmeyen ülke, barış zamanında neden bölünsün. Çözüm süreciyle birlikte ülkedeki kardeşlik ve birlik güçlenecek. PKK'la mücadeleye her yıl ayrılan 10 milyar dolar sağlık ve eğitim hizmetlerine harcanacak.
-Bu aşamada ülkenin uniter yapısının değişeceğini düşünüyor musunuz?
Neden değişsin? Öcalan, PKK, HDP ve en önemlisi Kürtler ayrılmak istemiyor. Peki bu ülkeyi Marslılar mı bölecek. Türkler bölmezse, Kürtler bu ülkeyi bölemez.
ÖCALAN'IN SUİKAST KORKUSU
-Yine nihai aşamada Öcalan'ın pozisyonu ne olacak size göre? Öcalan'ı bir siyasi aktör olarak görecek miyiz?
Öcalan bu koşullarda İmralı adasından ayrılmak istemiyor. Kafasında bir takvim ve şablon var. Bu dönemde İmralı'dan ayrılmasını kendisine yönelik bir tehdit olarak görüyor. Şu koşullarda çıkarsam bana suikast düzenlerler diye bir değerlendirmesi var.
KANDİL GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ'NDEN BAHSETMİYORUZ
-Kandil ve Öcalan söylemleri zaman zaman ters düştüğünü görüyoruz. Gerçekten böyle mi yoksa böyle mi yansıtılmak isteniyor? Bunu nasıl okumak lazım?
Kandil'le Öcalan, HDP ile Öcalan arasında siyaset farkı olmaz. Olsa olsa yorum farkı olur. Çözüm süreci Öcalan için liderlik testi, PKK ve HDP için sadakat testiydi. Bence PKK Öcalan'a her düzeyde sadakatini gösterdi.
PKK, daha ne yapabilir? Kandil'in konumu belli. Kandil güzelleştirme derneğinden bahsetmiyoruz. PKK'nın dağa çıkış amacı belli.
KANDİL ÖCALAN'IN ELİNİ GÜÇLÜ TUTMAK İSTİYOR
-Kandil periyodik olarak süreç bitiyor diyerek iktidarı desteklemeyen ama süreci destekleyen sosyalist liberallere umut tacirliği yapıyor denebilir mi?
Kandil, bu tür açıklamaları bir strateji gereği yapıyor. Pazarlık masasında Öcalan'ın eli güçlü tutulmak isteniyor. Bu açıklamaların sebebini devlet biliyor.
-PKK sürecin son aşamasında siyasallaşmak mı istiyor yoksa bölgede öz savunma gücü olarak kalmak mı istiyor?
PKK'nın siyasallaşmasına gerek yok. Zaten siyasal bir organizasyon. Ayrıca HDP, PKK'nın legal koludur. Yani sol literatürdeki parti-cephe meselesi var.
AK PARTİ TAYYİP BEY İSTEDİĞİ İÇİN ÇÖZÜMÜ İSTİYOR
AK Parti tabanı sizce çözüm sürecini içselleştirdi mi yoksa Erdoğan istiyor diye mi bu sürecin arkasında duruyor?
Bence partideki önemli bir kesim Tayyip Bey istediği çözümü istiyor. Muhalefet edenlerin önemli bir kısmı da süreci bilmedikleri için karşı çıkıyorlar.
Son tahlilde sürecin topluma ve hatta AK Parti grubuna anlatılmasında sorun var. Batı'da yaşayan AK Partililer süreci bilmedikleri için karşılar. Bunun acilen giderilmesi lazım.
ERDOĞAN ÇÖZMEZSE ÜLKE ÇÖZÜLECEK
Erdoğan tarihe barışa getiren lider olarak geçmek ister fakat Öcalan'ı affeden lider olarak geçmek ister mi?
Tayyip Erdoğan, iç sesi kuvvetli karizmatik bir lider. Kürt sorununun çözümünde ülkenin en büyük şansı. Erdoğan bugün 'ülkemin menfaati için Öcalan serbest kalmalı' desin, büyük reaksiyon olmayacaktır.
Erdoğan, tarihte hiç kimseye nasip olamayacak bir kartı elinde tutuyor. Bu Türkiye için çok büyük avantaj. Zaten problemi Erdoğan çözdü çözdü; Erdoğan da çözemezse ülke çözülecek.
GAZETECİLER.COM - HATİCE KÜBRA