AYFER MALLI
Başbakan Erdoğan, sosyal medyada kendisi ve ailesine karşı yapılan temel insan hakkı ihlallerinin engellenmesine yönelik yargı kararlarının uygulanaması nedeniye bireysel başvuruda bulundu. 50 bin lira manevi tazminat talebinde bulunan Erdoğan, başvuru dilekçesinde mağdurları korumak yerine bir davacının Twitter'a girememesini 'ifade özgürlüğüne ağır müdahale' olarak yorumlayan ve yargı sürecinin tamamlanmasını da beklemeyen AYM'ye hukuk dersi verdi..
Başvuru dilekçesinde, Erdoğan ve ailesi hakkında, Twitter'da 'BASCALAN' isimli profilden ses kayıtlarıyla ilgili tweet atıldığı, 'ismailsaymaz' isimli hesaptan bireysel başvuru konusu montaj ses kaydının yayınlandığı Youtube linkinin paylaşıldığı belirtildi.
USLU, AYTAÇ VE BARANSU'DA DİLEKÇEDE
Emre Uslu'nun da kendisine ait Twitter hesabından montaj ses kaydını retweet ederek yaklaşık 400 bin takipçisine duyurduğu aktarılan dilekçede, Önder Aytaç ve Mehmet Baransu'nun da benzer paylaşımlarda bulunduğu vurgulandı. Söz konusu kişilerle ilgili Ankara Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
TİB MAHKEME KARARINI UYGULAYAMADI
Dilekçede söz konusu içeriklerle ilgili olarak da Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin erişimin engellenmesine karar verdiği, yine seçim dönemi olması nedeniyle YSK'nın da benzer şekilde erişimin engellenmesini kararlaştırdığı hatırlatıldı. Kararların Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına iletildiği, ancak TİB'in URL adreslerinin engellenmesine yönelik mahkeme kararlarının teknik olarak uygulanamadığını bildirdiği ifade edildi.
'Müvekkil ve ailesine karşı yapılan 'temel insan hakları' ihlallerin ortadan kaldırılması için verilen mahkeme kararlarının uygulanmadığı ve ihlallerin devam ettiği açıktır' denilen dilekçede 50 bin lira manevi tazminat talebinde de bulunuldu.
MAHKEMEYE KENDİ KARARINI HATIRLATTI
Sözkonusu ihlalle ilgili olarak tedbir uygulanamadığı ve Erdoğan ve ailesine ağır saldırı ve ihlallerin devam ettiği vurgulanan başvuru dilekçesinde, 'Anılan işleme (mahkeme kararlarının uygulanamaması) karşı idari yargı merciine başvurulmasının etkili bir başvuru yolu olmadığı, dolayısıyla bu yolun tüketilmesinin gerekmeyeceği Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği bir karar nedeniyle aşikardır' denilerek AYM'nin önceki kararına atıfta bulunuldu.
DİNLEMELER HUKUKSUZ
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun 'Meclis Soruşturması' yayınından da alıntı yapılan dilekçede, Başbakan ve Bakanlar hakkında savcıların 'delil toplayamayacağı ve iletişimini denetleyemeyeceği', bu yetkinin mutlak olarak TBMM'ye ait olduğu kaydedildi. Dilekçede, bu nedenle montaj kasetler elde etmek için yapılan dinleme eyleminin de hukuksuz olduğu vurgulandı.
Anayasa ve AİHS ihlal edildi
Dilekçede, Başbakan'ın Anayasa'yla koruma altına alınan 'hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürme' hakkının; kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilemez, vazgeçilemez temel hak hürriyetlere sahip olduğuna ilişkin kişilik hakkının; Anayasa'nın 14. maddesinde ifade edilen 'Anayasa hükümlerinden hiçbiri, devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz' şeklindeki emredici hükmünün ve Başbakan'ın AİHS'in 1. maddesinde ve Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen 'maddi ve manevi varlığının korunması' hakkının ihlal edildiği vurgulandı.