G20 Zirvesi için gittiği Çin'de basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde terör ve mülteci sorunu vardı. Suriye'de Kurban Bayramı öncesi ateşkes ilan edilmesi için çalışma başlattıklarını açıklayan Erdoğan, "Şimdi Rusya ile Halep bölgesinde işbirliğini geliştiriyoruz. Bölgede ateşkesin ilan edilmesi için bir çalışma içindeyiz. ABD, Rusya, Türkiye Dışişleri Bakanlığı düzeyinde çalışıyor. Kurban Bayramı öncesi bu ateşkes sağlansın, Halep halkı bombalardan kurtulsun istiyoruz" dedi.
Suriye'de uçuşa yasak bölge teklifini tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni bir hamle de Kilis'in karşısında Çobanbey denen bir bölge var oradan girmek suretiyle bizim 90-95-40-45 kilometre diye ifade ettiğimiz bölge de DAEŞ'ten temizlendi ve Fırat'a kadar birleştirilmek suretiyle bizdeki bulunan Suriyeli vatandaşlar gerekse Suriye'den irtica etmek isteyenler kendi topraklarında daha huzurlu yaşamak fırsatını bulacaklar. Oranın uçuşa yasak bölge olarak ilan etmek sayın Obama ve Sayın Putin'e teklifimdir. " dedi.
İşte o konuşmadan satır başları
G20 Liderler Zirvesi'nin 11'incisi tamamlamış bulunuyoruz. Küresel gündemin etraflıca ele alındığı verimli bir toplantı olarak nitelendiriyoruz. Küresel büyümenin devam etmesi için gereken reformlar en önemli gündem maddelerimizden biriydi. İnovasyon, makro ekonomik politikaların uyumu gibi atılması gereken adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduk.Toplantı boyunca gelişmiş ülkelerin; gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeleri dikkate alarak hareket etmeleri gerektiğinin altını çizdik.
MÜLTECİLER KONUSUNDA İYİ BİR SINAV VERİLEMEDİ
Terörizm ve mülteci sorunu Antalya G20 zirvesinde gündeme getirdiğimiz bir konuydu. Üstünden geçen bir sene bizim ısrarımızın ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Mülteciler konusunda iyi bir sınav verilemedi. Türkiye bu konunun en önde gelen muhataplarından biridir. Bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 12 milyar doların üzerindedir. Antalya zirvesinde tüm liderlere Suriye'de bir güvenli bölge oluşturulması ile mülteci sorununu çözebileceğimizi ısrarla söyledik. Bu zirvede de bütün dostlarımıza bu konuyu açtık.
KATİL ESED'İ SAVUNMAK UTANÇ KAYNAĞI
Prensipte kimsenin karşı çıkmadığı bu teklifin hayat geçirilmesi konusunda hiç bir ülke somut bir adım atmamıştır. Suriye krizi yeni ülkelerin sahaya inmesi ile beraber içinden çıkılmaz bir hal almış, dünyanın kanayan yarası olmayı sürdürmüştür. Şu an Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini buldu. 600 bin insanın öldüğü Suriye'de katil Esed'i savunmak insanlık için utanç kaynağıdır.Sorunun temeline inilmeden mülteci sorunu da kalıcı şekilde çözülemez.
MİLLETİMLE İFTİHAR EDİYORUM
terörizm her gün yeni formlara bürünerek dünyayı tehdit etmeyi sürdürüyor. Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşadığı darbe girişimi terörizmin yeni görünen bir yüzüdür. PKK ve DAEŞ gibi terör örgütlerle mücadele eden Türkiye asker kılığına girmiş teröristlerin hedefi olmuştur. Böyle bir saldırı karşısında her meslekten, her kökenden 241 vatandaşımız şehit olmuştur. 2 bin 194 vatandaşımız yaralanmıştır. Ben milletimle iftihar ediyor, gurur duyuyorum. 4-5 günlük tatil için ülkemin bir bölgesindeyken, bu darbe girişimi olduğunda sadece cep telefonuyla 4 ayrı televizyon kanalından halkıma seslendim ve kendilerini alanlara çağırdım. Ve 81 vilayetimizde tüm halkımız meydanlara yürüdü, havalimanlarına yürüdü, ben havalimanına indiğim anda sadece apronda ve terminal önünde 10 binlerce insan bizi bekliyordu. . Onlar F-16'lardan, tanklardan korkmuyordu. Bu bir demokrasi mücadelesiydi.
DÜNYAYA FETÖ ÇAĞRISI
Ülkemiz dünya demokrasi tarihine yeni sayfalar açacak bir süreç başlattı. FETÖ denilen bu örgütün dünya çapında 170 ülkede faaliyet gösteren bir yapı olduğu unutulmamalı. Tüm dünyayı bu örgüte karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.
BUMERANG GİBİ GELİR SİZİ VURUR
Teröristin iyisi kötüsü olmaz. Teröristlerin hepsi lanetlidir. Terör örgütleri arasında ayrım yapılarak bir yerlere fatura çıkarılmaya çalışılıyorsa bu bumerang gibi gelir o ülkeleri de vurur.Terör örgütlerinin arkasında durma gayreti içindekileri vurması kaçınılmazdır. YPG, PYD, DAEŞ, FETÖ'yü ayrı tutanları reddetmeliyiz. Biz terörizmle mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız. Türkiye'nin Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığının ifadesidir. Ülkemizde ilan edilen OHAL, sadece FETÖ yapılanmasıyla etkin mücadele etme amacına yöneliktir.
G 20 GÖRÜŞMELERİ
Biz G20 platformunun küresel sorunların çözülmesi konusunda daha etkin olmasını istiyoruz. Nimetlerin büyük bir bölümünü kendinde toplayan ülkelerin, külfet paylaşımında sorumluluktan kaçması kabul edilemez. Adalet temelinde bir anlayışla yaklaşmak mecburiyetindeyiz.Çin tarafıyla tam bir mutabakat içindeyiz. Çinli dostlarımızla terörizmle mücadele başta olmak üzere birçok konuda ortak inisiyatif geliştirme konusunda görüşbirliği içinde olduğumuzu gördük. İpek Yolu'nun geliştirilmesi konusunda ve enerji alanında da yeni ve önemli bir işbirliklerinin altyapısını oluşturuyoruz. 3'ü enerji ve 1'i tarım alanında 4 anlaşmanın imzalanmasına refakat ettik. ABD Başkanı Sayın Obama, Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'le, Almanya Başbakanı Sayın Merkel'le, AB Konseyi Başkanı Sayın Tusk ve Sayın Junker'le ikili görüşmeler yaptık, Renzi, Merkel ve Hollande ile dörtlü zirve gerçekleştirdik. Bu görüşmelerin hepimiz için faydalı geçtiğine inanıyorum.
SORU&CEVAP
Çin ile Suriye'de işbirliği yapılacak mı?
Suriye ile ilgili olarak tabii ki Çin Halk Cumhuriyeti ile görüşmelerimiz oluyor. Fiili olarak bir işbirliği söz konusu değil. Bölgede koalisyon güçleriyle bir işbirliğimiz var. Koalisyon güçleri de daha çok NATO ülkelerinden oluşuyor. Şimdi de Rusya ile bir işbirliği çalışmasını gerçekleştiriyoruz. Bölgede ateşkesin ilan edilmesi için çalışmanın içerisindeyiz. Kurban Bayramı öncesi ateşkesi sağlayarak Halep halkı bu bombardımandan kurtulsun, aylardır ihtiyaçlarından yoksun yaşam mücadelesi verenlere Kızılay olarak yardımlarımızı ulaştıralım istiyoruz.
Ülkenizin gerçekleştirdiği operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şuanda gerek sayın Obama gerekse Sayın Putin'in Suriye'nin kuzeyindeki operasyonlarımızın Suriye'nin toprak bütünlüğüne bir müdahalesi değil. Cerablus bizim sınırımızdır. Cerablus'ta aylardır bizim topraklarımıza havan atışları yapılmaktadır. En son bir düğünde ne yazık ki 14 yaşında bir çocuğun bedenine bomba bağlanmak suretiyle patlatılmış ve 56 kişi hayatını kaybetmiştir. 100'e yakın da yaralı vardır. Tabii ben bu yaralıları hastanede ziyaret ettim, dayanılır katlanılır bir şey değil. Bu olay bizim için başlangıç oldu. Ilımlı muhaliflerle birlikte Cerablus'a girerek DAEŞ'i atmış olduk.
PUTİN VE OBAMA'YA TEKLİFİM BU
Oraya Cerablus'un kendi insanı yerleşti. Nüfusu 100 bin olan Cerablus sakinleri oraya yerleşmiş durumdalar. Cerablus'un kendi sakini olanlar onları koruma altına almış vaziyette. Yeni bir hamle de Kilis'in karşısında Çobanbey denen bir bölge var oradan girmek suretiyle bizim 90-95-40-45 kilometre diye ifade ettiğimiz bölge de DAEŞ'ten temizlendi ve Fırat'a kadar birleştirilmek suretiyle bizdeki bulunan Suriyeli vatandaşlar gerekse Suriye'den irtica etmek isteyenler kendi topraklarında daha huzurlu yaşamak fırsatını bulacaklar. Oranın uçuşa yasak bölge olarak ilan etmek sayın Obama ve Sayın Putin'e teklifimdir. Süreci de böyle başlatıyoruz.
Çin lideri ile Doğu Türkistan konusu konuşuldu mu?
İslami yaşam ve terör eylemlerini ayırmak lazım. Biz şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirttik. Teröre karşı beraber olabileceğimizi söyledik. Şu anda DAEŞ İslam'ı sömürüyor.